"Türkiye son 10 yılda bütün sektörlerde dikkate değer bir atılım yaptı"
MÜSİAD Genel Başkanı Olpak, Türkiye'nin 10 yılda siyasi istikrarın getirdiği imkanları kullanarak bütün sektörlerde dikkate değer bir atılım yaptığını belirterek "Bu kazanımlarla ikinci bir kalkınma hamlesiyle bir üst düzeye çıkmamız gerekiyor" dedi.
İSTANBUL (AA) - Anadolu Ajansı'nın "Global İletişim
Ortağı" olduğu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin
(MÜSİAD) stratejik partnerliğinde, EMEA Uydu Operatörleri Birliği
(EMEA Satellite Operator's Association - ESOA) ev sahipliğinde,
uydu ekosistemi derneği GVF ve dünyanın en geniş profesyonel ağ
yapılanması SSPI'ın destekleriyle düzenlenen 2. Global Satshow
başladı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail
Olpak, 2. Global Satshow'un açılışında yaptığı konuşmada, hızlı
gelişen teknolojinin ekonomiyi de tepeden tırnağa etkilediğini
kaydetti.
Teknoloji üretimin hem sürecini hem de sonucunu belirlediğini
belirten Olpak, küresel ekonomide artık fiyat yerine, niteliği
merkeze alan bir rekabet ortamının işlediğini dile getirdi.
Olpak, "Mühendislik bilgisiyle ve ileri teknolojiyle
üretilen, yenilikçi pazarlama ve yenilikçi fikirlerle markalaşan
ürünler, piyasaya hakim oluyor." diye konuştu.
Bu nedenle bugün hem kurumların hem de ülkelerin konumlarının ve
geleceğinin, Ar-Ge ve inovasyon yatırımları üzerinden
yorumlandığına işaret eden Olpak, bu rekabet ortamında
"kopyala-yapıştır" fikirlerle ayakta kalmanın
mümkün olmadığını ifade etti.
Olpak, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye son 10 yılda, siyasi istikrarın getirdiği
imkanları kullanarak bütün sektörlerde dikkate değer bir atılım
yaptı. Fakat burada kalamayız. Bu kazanımları zemin kabul ederek
ikinci bir kalkınma hamlesiyle bir üst gelir düzeyine çıkmamız
gerekiyor. Bu sıçrama için yüksek teknolojili üretime geçmekten
başka bir yol yok."
"Uzayda izi olmayanın, dünyada sözü olmayacak"
Nail Olpak, teknolojinin üretim süreçlerini ve sonuçlarını
değiştirmesinin aslında madalyonun bir yüzü olduğunu belirterek,
"Diğer yüzü de şu: Teknoloji, ekonomiye yeni sektörleri de
ekledi ve uydu sektörü bu yeni sektörlerin başında
geliyor." dedi.
Uzayın sağladığı imkanların gündelik hayatta kullanılacak
teknolojilere dönüşmesinin yakın tarihte gerçekleştiğini aktaran
Olpak, dünyanın her yerinden izlenen büyük toplumsal, siyasi ve
sportif organizasyonların, uydu üzerinden yapılan canlı bağlantıyla
takip edildiğini anımsattı.
Olpak, deprem ve tayfun gibi, bazen bütün bir ülkeyi etkileyen
doğal felaketler sonrasında yapılan arama kurtarma çalışmalarında
da uydulardan sağlanan bilgilerin kullanıldığını dile getirdi.
Bugün uydu uzay ekonomisinin toplam 250 milyar dolarlık bir değere
ulaştığına işaret eden Olpak, "Uydu operatörleriyse, bu
ekonominin üçte ikisini karşılıyor. Her geçen gün gelişen bu
sektör, bugün tüm dünyada yaklaşık 1 milyon kişiyi istihdam ediyor.
Yakın gelecekte, bu teknolojinin ve bu ekonominin dışında kalmanın
telafisi imkansız olacak. Yani uzayda izi olmayanın, dünyada sözü
olmayacak." ifadelerini kullandı.
Olpak, Türkiye'nin vizyonunun bunu gördüğüne dikkati çekerek,
şunları kaydetti:
"2005'ten sonra hızlanan çalışmalarla, uzayda uydusu
bulunan 30 ülke arasına girmiştik. TÜRKSAT 6A ile kendi haberleşme
uydusunu yapabilen 10 ülke arasına gireceğiz. Uyduları fırlatmak ve
yörüngeye oturtmak için gereken teknolojileri de üretmek gerekiyor.
Başta ROKETSAN olmak üzere, bu amaçla faaliyet gösteren
kurumlarımız da son yıllarda çalışmalarını hızlandırdı. İlerlemek
için atılan bütün adımlar, aynı zamanda bulunduğumuz konumu da
gösterir. Dolayısıyla attığımız her adım; bir sonraki adımın sebebi
olduğu kadar, bir önceki adımın da sonucudur."
"Türkiye inovasyonların da tam merkezinde yer
alıyor"
EMEA Uydu Operatörleri Birliği (ESOA) Genel Sekreteri Aarti Holla
da Türkiye'de olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek,
"ESOA'ı bu etkinliğe ev sahipliği yapmak için seçtiğiniz
için teşekkür ederim. Katılımın çok yüksek olması da ne kadar
yüksek seviyeli ve prestijli bir etkinlik düzenlediğinizin bir
göstergesidir. Türkiye tarihi ve teknoloji açısından eşsiz bir
konuma sahip. Türkiye, Avrupa ve Asya'nın kesişim noktasında
bulunuyor ve her iki pazara da hitap ediyor." diye
konuştu.
Türkiye'nin uzay ve uydu teknolojilerinde de önemli bir yere sahip
olduğunu vurgulayan Holla, "Türkiye'de endüstriyel
gelişmelere ve özellikle uzay teknolojilerine yoğun yatırım
yapıldığını görüyoruz. TÜRKSAT gibi dev şirketler umuyorum ki bu
yatırımlarına devam edecek. Sektörümüz değişimlere de sahne oluyor.
Düzenlemelerin artması, spektrumların azalması ve fiyatlandırmada
baskılar gibi bazı zorlukların olduğunu görüyoruz."
ifadelerini kullandı.
Holla, "Türkiye inovasyonların da tam merkezinde yer
alıyor. Bu yıl orta gelirli ülkelerde global inovasyon endeksinde
4. sırada yer alıyoruz. Ne kadar fazla teknoloji ve gelişmeye
yatırım yapıldığını görüyoruz. Savunma ve uzay teknolojilerinde
yatırımların devam edeceğini umuyoruz. Bu Türkiye'yi çok önemli bir
ortak haline getiriyor." dedi.
İnovasyonun Ar-Ge olduğunu düşünenlerin aslında hata yaptığını
kaydeden Holla, şunları kaydetti:
"Çünkü ortaklıklar, yeni şeyler düşünme ve iş yapma şeklini
değiştirme kesinlikle inovasyonun temel noktalarıdır. Uydu ve uzay
teknolojilerinde bu ihtiyaçların artması için farklı şeyler yapmak
gerekiyor. Karasal yayının daha da zenginleştirilmesi ve bütün
ağlara dayanıklılık kazandırılması yapılması gerekenler arasında.
MÜSİAD ve ESOA gibi birliklerin de çok temel bir rolü var. Bu
etkinlikler farklı sektörlerden insanları bir araya getiriyor. 2.
Global Satshow gibi prestijli etkinliklerle sektörler arası
diyaloglar gerçekleşiyor ve yeni iş birlikleri için fırsatlar
yakalıyoruz. Daha inovatif modeller yaratma fırsatımız
oluyor."