Seferberlik başlıyor !
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, darbe girişimiyle bozulan Türkiye algısını değiştireceklerini ifade ederek, "Hep beraber çıkıp her türlü mecrayı kullanarak, tüm medya alanlarını, tüm iletişim alanlarını kullanarak dünyada bir seferberlik başlatmayı karar aldık" dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, darbe girişimiyle bozulan Türkiye
algısını değiştireceklerini ifade ederek, "Hep beraber
çıkıp her türlü mecrayı kullanarak, tüm medya alanlarını, tüm
iletişim alanlarını kullanarak dünyada bir seferberlik başlatmayı
karar aldık" dedi.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, İstanbul Conrad Otel'de düzenlenen
"Ekonomi Dünyası İstişare Toplantısı"na katıldı.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk
Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı
Cansen Başaran Symes, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği
(MÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, Türkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Türkiye Seyahat
Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Başaran
Ulusoy'un da yer aldığı çok sayıda sivil toplum kuruluşundan
temsilci ile bir araya gelen Bakan Zeybekci, yaklaşık 2 saat süren
toplantının sonunda gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Yaşanan darbe girişimi ile ilgili oluşan negatif durum için tüm
dünya çapında seferberlik başlattıklarını belirten Zeybekci,
"Türkiye'deki ekonomi ile ilgili sivil toplum
kuruluşlarımızın en önde gelen başkanları ile bir araya geldik. 15
Temmuz sürecinde Türkiye'de gerek iç, gerek dış gelişmeler ile
ilgili değerlendirmeler yaptık. Durum tespiti, durum tespitinden
sonra gelecek ile ilgili birlikte neler yapılabilir, bunun
istişaresini yaptık. Son derece sağlıklı, çok güzel bir toplantı
oldu. Hakikaten şu an Türkiye'nin birlik, beraberlik görüntüsüne,
ortak değerler etrafında buluşma ve birleşme görüntüsüne birebir
uyan bir görüntü ortaya çıktı. Bütün arkadaşlarımız, burada 15 STK
başkanımız, aynı duygularla, ortak değerlerimizin etrafındaki
samimi birlik ve beraberlikleri ile aynı şeyleri duymaktan son
derece memnunum. Değerli arkadaşlar, 15 Temmuz Türkiye'de
demokrasiye karşı, milli iradeye karşı, insan hakları ve
özgürlüklerine karşı, yatırım özgürlüklerine karşı tüm Türkiye'de
bu millete ait ayakta duran ne varsa ona karşı yapılmış olan bir
ihanet operasyonudur. Bunlara darbe demek, bunlara darbeci demek
bile bunlara iltifat olur. Çünkü masum insanları bile en güçlü
silahlarla, hiçbir ayrım gözetmeksizin katledebilecek kadar gözleri
dönmüş. Bu ülkenin, bu milletin en sevdiği kurumların başında
gelen, gönül anlamında ‘peygamber ocağı' dediği, asker ocağı
dediği, eğitim alıp adam olma yeri gördüğü o peygamber ocağının
elbiselerini giyen bu hainlerin gerçekleştirmiş oldukları şeyi
yaşadık" dedi.
"BU LEKEYİ TEMİZLEMEKLE İLGİLİ BİR YOL HARİTAMIZ
OLMALI"
Yaşanan darbe girişiminin ardından dünyadan destek mesajları
aldıklarını kaydeden Balan Zeybekci, şunları söyledi:
"Bunlar bizim içerideki yaşadıklarımız. Biz bunları iç
dünyamızda yaşarken de tüm dünyada dostlarımız, müttefiklerimiz
bizi yoğun bir şekilde destekleyen ülkeler oldu. Hemen hemen birçok
ülkeden, bizim muhatap olduğumuz birçok ülkenin ekonomi ile ilgili
bakanlıklarından destek mesajları geldi. Cumhurbaşkanımıza devlet
başkanları, cumhurbaşkanları destek mesajları gönderdi.
Başbakanımıza aynı şekilde, hükümetimize aynı destekler geldi.
Sivil toplum kuruluşlarımıza da aynı yöntemlerle oradaki sivil
toplum kuruluşlarından da destek mesajları geldi. Tabii bu arada bu
kalkışmanın ve bu terör örgütünün etkisi ile kendi içimizde
yaşadığımız bu vaka ile ilgili dünyada, yakın coğrafyamızda,
demokrasi dünyasında, ekonomi dünyasında, hukuk dünyasında,
ülkelerde farklı algılamalar, yanlış algılamaların da söz konusu
olabileceğini de gördük. Türkiye'nin, milletin yazmış olduğu
demokrasi destanının Fransız Devrimi'nden sonra tarih-zaman olarak
farklı ama önemi ve şiddeti açısından Fransız Devrimi'nden çok daha
güçlü Türk halkının ‘sivil demokrasi devrimi' olarak demokrasi
tarihine geçecek olan bu yaşananları anlatmak ile ilgili bir
ihtiyacın ortaya çıktığını gördük. Değerli başkanlarımızla buradaki
değerlendirmelerimizde, önümüzdeki süreçte Türkiye'nin tüm dünyada
yaşadığı süreci anlatması, Türkiye'nin fırsatlarının ekonomi ile
ilgili, yatırımla ilgili, istihdam ile ilgili, gelecekteki
fırsatlar ile ilgili, işbirliği ile ilgili o cazibesini artan bir
şekilde devam ettiğini dünyaya anlatmamız gerekiyor. Hep beraber
çıkıp her türlü mecrayı kullanarak, tüm medya alanlarını, tüm
iletişim alanlarını kullanarak dünyada bir seferberlik başlatmayı
karar aldık. Bununla ilgili zaten farklı farklı çalışmalar da
vardı. Önümüzdeki günlerde, Ağustos'un başında tüm dünyada Türkiye
olarak Türkiye'yi anlatan çalışmalar yapacağız. Ardından
hükümetimizin temsilcisi ile beraber sivil toplum kuruluşlarımızın
başkanları ve o ülkeyi ilgilendiren önemli şirketlerimizin
temsilcileri ile beraber ülkeleri ziyaret edeceğiz. Türkiye'yi bir
kez daha oralarda onlara hatırlatacağız. Türkiye'nin önemini,
Türkiye'nin dostluğunu, Türkiye'deki fırsatları bir daha
anlatacağız. Ben Türkiye'nin 15 Temmuz'da yaşadığı bu süreci bir
leke olarak görüyorum. Türkiye'nin gerek demokrasi, gerek ekonomi
anlamda büyümesi, gerekse muasır medeniyet 2023 hedefleri ve Gazi
Mustafa Kemal'in bize hedef olarak gösterdiği muasır medeniyet
yürüyüşüne sürülen bir leke olarak görüyorum. İster inanalım, ister
inanmayalım; ister beğenelim ister beğenmeyelim ama bu lekeyi
temizlemekle ilgili bir yol haritamız olmalı. Bunu da
arkadaşlarımızla istişare ederek inşallah yakında güzel bir sonuca
varacağız. Biz 15 Temmuz hain kalkışmanın olduğunun ertesi günü,
Cumartesi günü Başbakanımızın başkanlığında yapılacak olan Ekonomi
Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda, Türkiye'deki yatırım ortamı ve
teşvikle ilgili bilinen tüm ezberleri bozan bir kararı Pazartesi
(18 Temmuz) günü, yani bu girişimin ertesindeki Pazartesi günü tüm
kamuoyumu ile paylaşacak ve geçen hafta sadece bu konuşuluyor
olacaktık. Yeni yatırım teşviklerimizi, ihracat destek ve
teşviklerini anlattığımız bir haftayı konuşuyor olacaktık. Maalesef
bunlar yaşandı. Ama yine emin olun, önümüzdeki hafta bunları
konuşuyor olacağız. Ağustos'un ilk haftasından itibaren algı
nasılsa o algıyı değiştirici çalışmalarımızı başlatacağız. Olguyu
değil ilk etapta, tabii ki; yaşadıklarımızı da anlatacağız ama ilk
önce negatif algıyı mücadele anlamında çok önemli bir seferberlik
başlatacağız."
RUSYA ZİYARETİ
Rusya-Türkiye ilişkilerinde gelinen son noktaya da değinen ve 24
Kasım 2015'den sonra iki ülkenin aldığı kararlardan dolayı kazanan
tarafın olmadığını belirten Zeybekci, "Dün gece Rusya'dan
geldik. Dün Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek ile Rusya'daydık.
Cumhurbaşkanımızın Rusya Devlet Başkanı'yla 9 Ağustos'ta bir araya
geleceği teyit edildi. Görüşmemiz, o görüşmenin öncesinde hazırlık
niteliğinde bir görüşmeydi. İkili görüşmeler yaptık. Rusya ile
konuştuğumuz ortak sloganımız her şeyde 24 Kasım 2015 öncesine
dönmek. Gerek Türk ihraç ürünleri önündeki engeller, gerek turizmle
ilgili kararlar. Biz yapmıyoruz ama onlar hala devam ediyorlar,
vizelerin kaldırılması, Türk TIR'larına getirilen sınırlamaların
kaldırılması, 9 bin serbest geçiş belgesi 2 bine düştü. Bunu önce 9
bine, sonra da 40 bine çıkarılmasıyla ilgili. Oradaki Türk
şirketlerine getirilen engellerin kaldırılması. 24 Kasım'dan sonra
iki ülkenin aldığı kararların kazananı yok. Bundan her iki ülke
kaybetti. Her iki ülke zarar gördü. Bundan sonra olumsuzlukları
değil olumluları konuşacağız. Dostlukları artıracağız,
düşmanlıkları azaltacağız. Laf üstüne laf koymak değil, taş üstüne
taş koymak sloganımızla hep beraber yolumuza devam
edeceğiz" dedi.
Bakan Zeybekci, Türkiye'nin yanlış algısını düzeltmek amacıyla çok
önemli bir döneme girildiğini kaydederek, "Milletimiz,
demokrasi ihanetine karşı sağcısı, solcusu, bütün siyasi
partileriyle 79 milyonuyla, içeride bunun karşısında durduysa biz
de hep beraber buradaki arkadaşlarımızla, çatı örgütlerimizle
topyekun bir seferberlikle, içeride ve dışarıda Türkiye'nin yanlış
algısını düzeltmek amacıyla çok önemli bir döneme
giriyoruz" ifadelerini kullandı.