Rekabet gücü en yüksek İstanbul, en düşük Şırnak
TÜRKONFED işbirliği ile Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan ‘İl Bazında Rekabet Endeksi Raporu'na göre en rekabetçi üç il İstanbul, Ankara ve İzmir olarak sıralanırken; rekabet gücü en düşük son üç il ise Şanlıurfa, Muş ve Şırnak oldu.
TÜRKONFED işbirliği ile Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar
Merkezi tarafından hazırlanan ‘İl Bazında Rekabet Endeksi Raporu'na
göre en rekabetçi üç il İstanbul, Ankara ve İzmir olarak
sıralanırken; rekabet gücü en düşük son üç il ise Şanlıurfa, Muş ve
Şırnak oldu.
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) tarafından ilki
2009 yılında açıklanan ve 81 ilin rekabet güçlerini değerlendiren
‘İl Bazında Rekabet Endeksi Raporu', Türk Girişim ve İş Dünyası
Konfederasyonu (TÜRKONFED) işbirliğinde daha gelişmiş bir veri seti
ve metodoloji ile güncellendi. Türkiye'de rekabetçiliğin bölgesel
dağılımına dair daha tamamlayıcı bir tablonun ortaya çıktığı rapor
kapsamında, geçmişe dönük olarak karşılaştırma yapılarak aradan
geçen süre zarfındaki değişiklikler de analiz edildi.
Türkiye'de rekabetçiliğin bölgesel dağılımına, bölgesel kalkınmanın
bileşenlerine ve bölgesel kalkınma politikalarının etkilerine
dikkat çeken rapor; Adana Vali Yardımcısı Cengiz Horozoğlu, Adana
Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, TÜRKONFED Yönetim Kurulu
Başkanı Tarkan Kadooğlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen
Başaran Symes, Çukurova SİFED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan,
AGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Gülümsün Adalı, EDAM Başkanı Sinan
Ülgen ile TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek'in
katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıda açıklandı.
"KALKINMA FARKLARININ NEDENİ BÖLGELER ARASI EKONOMİK VE
SOSYAL FARKLILIK"
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, daha fazla refah
üreten ve bu refahı daha fazla dağıtan bir ülke için, bölgesel
kalkınma ve rekabetçiliğin kritik öneme sahip olduğunu ifade
ederek, "Türkiye'nin en önemli gündem maddeleri orta gelir
tuzağı, orta demokrasi tuzağı ve orta eğitim tuzağı sorunlarıdır.
Verimlilik artışı, bölgesel kalkınma ve rekabetçilik dinamiklerini
tetiklemekten geçmektedir. Bölgeler arası ekonomik ve sosyal
farklılıklar, ülke genelinde derin kalkınma farklılıkları
oluşturmaktadır. Burada iş dünyasına ve temsil örgütlerine önemli
görevler düştüğü gibi, ülke ve bölgelerin rekabetçiliğini artıracak
kamu politikalarının uygulanması da gerekmektedir"
dedi.
"ADANA'NIN BİR KALKINMA SEFERBERLİĞİ BAŞLATMASI
GEREKİYOR"
Günümüzde artık sadece ülkelerin değil, şehirlerin yarıştığını
söyleyen Kadooğlu, şöyle devam etti:
"Şehirler, rekabetçilik güçleriyle bölgesel kalkınmanın
lokomotifi olabilir. Örneğin Çukurova Bölgesinin kalkınması,
bölgenin önemli kentlerinden biri olan Adana'nın rekabetçiliğinden
geçmektedir. Ancak İl Bazında Rekabet Endeksi'nde Adana'nın
sıralamalardaki yeri, barındırdığı potansiyeli yansıtmamaktadır.
Adana, piyasa büyüklüğüne göre Türkiye'nin en rekabetçi 9'uncu
şehri olmasına rağmen, toplam rekabetçilik endeksinde 81 il
arasında 33'üncü sırada bulunmaktadır. Bu durum, 2008'e göre Adana
için 6 sıralık bir gerilemeye işaret etmektedir. Diğer yandan,
2008-2014 arası Adana'nın piyasa büyüklüğü ve fiziki altyapı
endeksleri hariç diğer tüm göstergelerde sıralaması gerilemiştir.
Bu durum, Adana'nın emek piyasası ile insani sermaye
rekabetçiliğinde stratejik politika uygulama ihtiyacına işaret
etmektedir. Kamu ve özel sektörle, iş dünyası ve sivil toplum
örgütleriyle Adana'nın bir kalkınma seferberliğini başlatması
gerekmektedir."
ÜLGEN: TÜRKİYE'NİN MÜREFFEH GELECEĞİ İÇİN REKABETÇİLİK ŞART
EDAM Başkanı Sinan Ülgen de "Türkiye için bir rekabet
endeksi" raporunun, ülkenin daha müreffeh bir geleceğe
sahip olmasının belki de yegane yolu olan rekabetçilik konusunun
gündemde tutulmasını amaçladığını söyledi. Ülgen, "Bu
çalışma sayesinde yaşadıkları şehirlere daha iyi bir büyüme ve
kalkınma perspektifi kazandırmak isteyen yerel yöneticiler,
endeksin içerdiği 8 farklı alt endeksi yakından inceleyerek ağırlık
vermeleri gereken reformları görebilecektir. Nihayet bu çalışma
EDAM'ın ilk kez 2008 yılında yayınladığı rekabetçilik çalışmasının
bir devamı niteliğindedir. Bu çalışmada metodoloji ve veri
kaynakları zenginleştirilmiştir. Ama çalışma sonuçta 2008 yılından
bu yana rekabetçilik alanındaki ilerlemelerin gene yerel bir
gözlükle değerlendirilmesini sağlamaktadır. Bu rapor sayesinde
çalışmanın ilk yapıldığı 2009 yılına oranla hangi şehirlerimizde
genel ortalamaya oranla daha yüksek veya daha düşük bir gelişme
olduğu görülebilmektedir. Bu iki farklı düzlemdeki, hem sabit hem
de dinamik karşılaştırma imkanı veren metodolojimizin, illerimizin
birbiriyle sağlıklı bir rekabetçilik yarışı içinde olmalarına
katkıda bulunacağını ümit etmekteyiz" diye konuştu.
SEKİZ ALT ENDEKS VE 65 DEĞİŞKENE GÖRE REKABETÇİLİK ARAŞTIRILDI
Çalışmada il bazında rekabetçilik endeksini oluşturan sekiz alt
endeks ile 65 değişkenin ışığında rekabetçi dinamikler araştırıldı.
Rekabetçilik endeksine baz oluşturan alt endeksler; makroekonomik
istikrar, piyasa büyüklüğü, finansal derinlik, emek piyasası, insan
sermayesi, yaratıcı sermaye, sosyal sermaye ve fiziki altyapı
olarak sıralandı. Bu başlıklar altında, okullaşma oranından, kişi
başına elektrik tüketimine kadar birçok değişken değerlendirmeye
alındı.
İSTANBUL VE TÜRKİYE GENELİ ARASINDAKİ FARK ÖZELLİKLE EKONOMİK
ENDEKSLERDE 2008-2014 YILLARI ARASINDA AÇILDI
2008 ve 2014 yılı sonuçlarını karşılaştıran rapordaki genel endekse
göre en rekabetçi il 100 puanla İstanbul olurken, Ankara 79 puanla
ikinci, İzmir 57 puanla üçüncü sırada yer aldı. Rekabet gücü en
düşük son üç il ise 6 puanla Şanlıurfa, 3 puanla Muş ve 2 puanla
Şırnak oldu. En rekabetçi ilk otuz şehir arasında Trabzon, Rize ve
Artvin'deki yükseliş dikkat çekerken; Zonguldak, Mersin ve Adana
ilk otuz içinde en hızlı rekabet gücü kaybeden şehirler oldu.
Karşılaştırmada, iller arasındaki genel rekabet eşitsizliğinde
sınırlı da olsa bir iyileşme olduğu göze çarparken, en yüksek
endeks değerini alan İstanbul ile Türkiye geneli arasındaki farkın
aynı yıllar arasında ekonomik rekabetçiliği ölçen alt endekslerde
açıldığı tespit edildi.
ALT ENDEKSLERDE 2008-2014 YILLARI ARASINDA İL BAZINDA DEĞİŞİKLİKLER
GÖZE ÇARPIYOR
İstanbul, makroekonomik istikrar, piyasa büyüklüğü ve finansal
derinlik endekslerinde hem 2008 hem de 2014 sonuçlarında birinci
sırada yer aldı. Ankara ise 2008 ve 2014 yıllarında insan sermayesi
ve yaratıcı sermaye endekslerinde ilk sırada yer alırken, 2008
yılında ilk sırada olduğu sosyal sermaye endeksindeki yerini
Bolu'ya kaptırdı. Tekirdağ, 2008 yılında olduğu gibi 2014 yılında
da emek piyasaları endeksindeki birinciliğini korudu. Fiziki
altyapı endeksinde ise Antalya, 2008 yılının ilk üçü İstanbul,
İzmir ve Kocaeli'yi geride bırakarak birinci sıraya yerleşti.
(İHA)