Prof. Dr. Haluk Levent: “2020 yılına kadar 4,5 milyon iş ortadan kaybolacak”
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yılın üçüncü çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerinin açıklanmasının ardından İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı ve Toplumsal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Haluk Levent, işsizlik konusuna dikkat çekti.
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yılın üçüncü
çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerinin
açıklanmasının ardından İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi
Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı ve Toplumsal ve Ekonomik
Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Haluk Levent, işsizlik
konusuna dikkat çekti.
İşsizlik meselesinin Türkiye özelinde olmayan küresel bir problem
olduğunu söyleyen Levent, “Çok şaşırtıcı gelebilir ama bunun çözümü
yok. Çözümün neden olmadığına gelince, en son bu yıl toplanan Dünya
Ekonomik Forumu'nda “The Future of Jobs (İşlerin Geleceği)” isimli
bir rapor yayınlandı. Bu rapor Türkiye'nin de içinde olduğu 12
ülkede yapılan saha çalışmasını kapsıyordu ve en dikkat çekici
sonuçlarından biri, bu coğrafyada 2020 yılına kadar 4,5 milyon işin
sadece yapay zeka tarafından ikame edilecek olmasıydı. Yani buna
göre 4,5 milyon iş tamamen ortadan kaybolacak” diye konuştu.
“EĞİTİM SİSTEMİ YENİDEN DÜZENLENMELİ”
Bu öngörünün önemli bir sinyal olduğunu ve eğitim sisteminde bu
doğrultuda değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr.
Levent şöyle konuştu:
“Eskiden ezberci öğrenciler vardı. En azından bir şeyleri
ezberlemiş olan öğrencide merak duygularını koruyabilecekleri
bilgiler oluyordu. Ancak 2007-2008 yıllarından sonra bir kırılma
oldu, bunu kişisel deneyimlerime dayanarak söylüyorum. Önceden
ezberci oldukları için şikayet ettiğimiz öğrencilerin artık tek bir
öğrenme biçimine sahip olduklarını fark ettik. Soru tipini
belirliyorlar ve o tipe ilişkin kestirme, kolay yolları
ezberliyorlar. Sürekli bu yolu kullandıkları için de bir süre sonra
sorunun içerdiği bilgi ile alakaları kalmıyor ve merak duyguları
ortadan kayboluyor. Merak duygusu olmayan bir insanı eğitmenin veya
ona bir şey öğretmenin ise imkanı yoktur. Bu gerçek bir felakettir.
Oysa teknolojik işsizliğin arttığı ve mesleklerin hızla kaybolmaya
başladığı bir ortamda meslek öğretmekten ziyade (bazı meslekleri
kısmi olarak öğretmek gerekiyor elbette) yeni beceriler kazanacak
donanıma sahip kişiler yetiştirmemiz gerekir. Çünkü kişi elindeki
mesleği kaybettiğinde veya bu meslek ortadan kalktığında, başka bir
mesleğe geçiş yapabilecek yeni becerilere sahip olmalı. Bu da ancak
sorgulayan, düşünen, merak eden insanlar yetiştirmekle
sağlanabilir.”