Özgür Özel'den erken seçim açıklaması
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Nasıl 31 Mart'ta millet, doğruyu gördüyse, doğru bir karar verdiyse, o kararından da fevkalade memnunsa, yapılan bütün ölçümlerde yerelde, genelde bunu gösteriyorsa gelecek sene kasım ayı son tarihtir. Bugünden seçim gününü söyleyelim' dedi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. Kendisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a özür daveti sonrası Erdoğan'ın “Gezi için özür dilemesi gereken biz değiliz, asıl özür dilemesi gereken sokakları kargaşaya boğanlardır” ifadelerinin sorulması üzerine CHP Lideri Özel, şunları kaydetti:
Sayın Erdoğan'ın ne dediğini ben anlıyorum da Türkiye'de kimse
anlamıyor. Çünkü Sayın Erdoğan'ın bir tane derdi var. Kutuplaşma,
gerginlik ve onun üzerinden siyasi düşüşüne engel olmla. Kendisine
bir akıl vermişler. Efendim normalleşme süreci muhalefete yarıyor.
Normalleşme süreci Cumhuriyet Halk Partisi'ne yarıyor. Aman eski
kavgalara dönelim. Üç haftada her hafta haftanın gerginliğini icat
ediyor. İlk önce ağzına Dilruba'yı doladı. Sonra gidip katıldığı
'onur duydum, gurur duydum’ dediği' teğmenlerin mezuniyet törenine
8 gün sonra haksızca saldırdı ve o gencecik teğmenlerin
gelecekleriyle oynamaya çalışıyor. Yetmedi şimdi de 'Gezi' diyor.
Yani müflis tüccar döner döner eski defterleri karıştırırmış
hesabı. Ona 'Gezi için özür dile, Gezi'yle ilgili bir şey söyle
falan' diyen yok. Benim derdim bambaşka. Tutturdular Dilruba'nın
kullandığı bazı ifadelerden dolayı ‘Efendim Özgür Bey'in yanında
oturdu. Özgür Bey ve CHP bize bunları’ dedi. Biz birinize bir şey
diyeceksek yüzüne söyleriz. Geçmişte çok söyledik. Bir kelimede
eksik söylemedik.
'Tayyip Bey de bir adım atsın'
Ama vatandaşımız bizden 31 Mart tarihi itibarıyla artık kutuplaşma
değil kucaklaşma istediğini, kendisinin gerçek dertlerinin
konuşulmasını ve siyasi polemiklerin kendisi yoksulken, açken,
işsizken, geleceğinden kaygılıyken siyasi tartışma istemediğini
gösterdi. Bunu sürdürenleri 22 yıl sonra ikinci parti yaptı.
Vatandaşın derdini konuşan Cumhuriyet Halk Partisi'ni birinci parti
yaptı. Şu İzmir'de 31 aday gösterdik. 29'unu belediye başkanı
seçti. Güya bu İzmir'e dünya kadar laf ediyorlardı. Kibirli kibirli
konuşuyorlardı. Ama milletin mesajı net; ‘bana hizmet edin, derdimi
çözün derdime çare olun’ diyor. Biz de bunu konuşuyoruz. Ama
bambaşka yerlerden gerginlikler çıkarmaya çalışıyor. Yine buradaydı
herhalde iki gün önceydi söyledim. Benim söylediğim ve özür
dileyecek bir kelime lafım yok. Varsa söylesinler. Efendim, Dilruba
söyledi. Ben Dilruba'ya ‘Kalbini kırdıkların vardır. Bu sözleri
düzelt’ diye cezaevinde söylemişim. Çıktığında söylemişim,
sonrasında söylemişim. Yok efendim Dilruba yanına oturdu. Dilruba
kimi kırdıysa Tayyip Bey'i ya da bugün polemik arayan arkadaşların
falan aşan bir şey bu, AK Partilileri üzdüyse Dilruba,
ben Dilruba adına o gençtir. Onun adına ben özür dilerim.
Hadi dedim şimdi Tayyip Bey de onun yanındakilerin,
çevresindekilerin ya da kendisinin Cumhuriyet Halk Partilileri ve
muhalefeti kırdığı ifadeler için özür dilesin. Dünya hakaret
duyduk. Dünya küfür işittik. Gelin hepsini birden geride bırakmak
için Tayyip Bey de bir adım atsın. Özür dilemek, normalleşme
çağrısı yapmak bu ülkede kavgayı bırakmak, vatandaşın derdine
eğilmek cesaret işi. Bunun maliyetini hesaplarsanız sonunuz geldi
demektir. Çünkü her şeye oy diye bakarsanız, bu hale düşmüşsünüz
demektir.
'Kadir Mısırlıoğlu'nun ifadeleri için bir özür
dilesin'
Şimdi yanındakiler diyor ki ‘Evet Özgür Bey özür dileyecek bir şey
söylemedi ama yanına oturttu.’ Yanına oturtmayla ki ben uyarmışım,
konuşmuşum. 'Düzeltirsen iyi olur' demişim. Yanına oturtmayla,
yanına varmayla oluyor olsaydı, hadi bakalım partinin sözcüsü ya da
genel başkan vekili ayrı ayrı konuştular. Tayyip Bey, 'Atatürk
heykelleri yerde köpek leşi gibi sürüklenecek' diyen adam
'Atatürk'e zerre muhabbet besleyen ne ölüme ne dirime gelsin' dedi.
Tayyip Bey dirisine gitti ziyaret etti. Yatağının ucuna oturdu.
Elini tuttu, gözüne baktı ölüsüne de beş tane bakan yolladı. Tayyip
Bey, o zaman Kadir Mısırlıoğlu'nun ifadeleri için bir özür dilesin
bakalım. Yanına gitmekle yan yana oturmakla, yanına varmakla bu
ifadelerin hepsi sahipleniliyorsa, hadi bakalım Tayyip Bey.
Ayasofya'ya ilk atadıkları imam, döndü İsmet Paşa'ya 'iblis'
CHP'lilere 'kafir' dedi. Atatürk'e dolaylı yoldan döndü, ‘bunların
hepsi kafir' dedi. Bunların hepsi iblis' dedi. Ne diyeceğiz
bunlara. Halen daha maalesef birkaç meczup bütün Diyanet
personelini tenzih ederim. Cami cami gezip bütün CHP'lilere
sövüyor. Kadınların namusuna dil uzatıyor. Hadi onlar için özür
dileyin.
'Biz işimize bakıyoruz'
Benim anlatmaya çalıştığım, bu ülke yüksek tansiyon istemiyor. Bu
ülke iktidardan icraat istiyor. Muhalefetten hizmet istiyor. Bugün
muhalefette bulunan son seçimlerin ikinci partisi olan CHP yerelde
iktidardır. Arı gibi çalışıyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz, bu
millete hizmet etmek için. Ben açmaya yetişemiyorum. Belediye
başkanlarım her birisi, her bir yerde kimi Kent Lokantası açıyor,
kimisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir başka ildeki en iyi
projelerini getirip uygulamaya sokuyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin
her bir belediyesi hizmette yarışıyorlar. Eveli gün Bornova'da on
altı açılış yaptım. Dün Kocaeli'nde dört tane açılış yaptım. Her
birisi birbirinden değerli projeler. Biz işimize bakıyoruz. Tayyip
Bey kavgaya bakıyor. Benim derdim artık bu kavgadan vatandaş
'illallah' dedi. Tayyip Bey, size verilen akıl yanlıştır. Kavgayla
bu iş olsaydı 31 Mart öncesi ağzınıza geleni söylediniz bu iş
olurdu. Bundan sonra olmayacak. O devirler geride kaldı. Onun için
söylüyorum. Yok efendim Gezi. O on senelik eski bir defteri açacak,
orada kutuplaşma çıkaracak. Yok Gezi'den bir özür dilenecekse
vallahi Vera babasız okula başladı. Vera'dan özür dilemek lazım
Tayyip Bey. Bu konuda Tayyip Erdoğan'a bir kelime daha laf
söylemeyeceğim. Biz üzerimize düşeni yaptık. Vatandaş kavga isteyen
sizi de görüyor, gerginlik yaratan sizi de görüyor. Ben kavga etmem
vatandaşın derdiyle dertlenirim. 'Bir kavgam varsa vatandaşın ekmek
kavgasıdır. Yoksulluk kavgasıdır. İşsizlik kavgasıdır' diyen
Cumhuriyet Halk Partisi'ne geliyor. E bu böyle olmaz. Olmazsa var
bir çaresi. Onun da çaresi Cumhuriyet Halk Partisi.
Erken seçim açıklaması
Nasıl 31 Mart'ta millet doğruyu gördüyse doğru bir karar verdiyse o
kararından da fevkalade memnunsa yapılan bütün ölçümlerde yerelde,
genelde bunu gösteriyorsa gelecek sene kasım ayı son tarihtir. 2025
Kasım. Tayyip Bey gelsin, vatandaşı rahatlatsın. Bugünden seçimin
gününü söyleyelim. Bir sene boyunca hepimiz bu milleti, bu
cendereden, bu çıkıntıdan nasıl kurtaracağız, aAnlatalım. En büyük
hakem kararı versin. Kavga etmeden, hakaret etmeden, küfür etmeden.
Biz yeterince küfür, hakaret duyduk. Bunlara cevap vermediğimiz
için de milletimizin teveccühünü gördük. Bundan sonra da böyle
devam ediyoruz."
'Hulusi Akar, zevahiri kurtarmaya
çalışıyor'
AK Parti Milletvekili Hulusi Akar'ın açtığı tazminat davasına
ilişkin ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları kaydetti:
Şaşırmadım. Hulusi Bey, bu ifadeleri ve fazlasını Meclis Genel Kurulu’nda duymuştu. Yüzüne söyledim. O günde iki dava açtı. Ceza davası yürümedi. Tazminat davası o günün parasıyla 500 bin liraydı. Dolar herhalde bunun beşte biriydi. Değil 100 bin lira, o günün parasıyla 500 bin liraydı. Davayı biz kazandık. Çünkü benim sözlerimi yani Hulusi Akar'ın arkadaşlarının bedduasını aldığını, hakkını helal etmeyerek öldüklerini ve darbe süreciyle ilgili kusurlarını söylediğim sözlerine, Hulusi Akar arkasında bir kişi bulamadı. Bana 224 emekli, amiral, general ve kıdemli albay 'senin lehine tanıklık edeceğiz' diye dilekçe verdiler. Mahkeme orada bitti. Hulusi Bey o gün 500 bin lira açıp bugün 100 bin lira açıyorsa, bugün zevahiri kurtarmaya çalışıyor.
Eğer gerçekten güveniyorsa yine bugünkü parayla yatırsın harcını. Açsın 2,5 milyonluk dava. O günkü 500 bin bugün ona denk geliyor. Çıkalım hesaplaşalım. Benim arkamda, benim söylediğim sözlerin doğruluğunu bilen çünkü bunu bana aktaran 224 tane geçmişte onu bilen, onu tanıyan silah arkadaşı var ve hepsi benim şahidim olmak üzere dilekçe verdiler mahkemeye. Sayın Hulusi Akar, bugün zevahiri kurtarmasın. Kanun önünde beyanlarımın doğruluğu ve haklılığı ispatlanmıştır. Bir kez daha istiyorsa bir kez daha ispatlanacaktır. Arkadaşlarının deyimiyle o devirler geçti Sayın Hulusi Akar. Eskiden diyorlardı ki su uyur, Hulusi Akar. Artık akamıyorsun. Girdiğin kabın şeklini alamıyorsun. Bulunduğun yer ve mevki bile sana çok yavaş yavaş tarih en kötü yerinde yerini muhafaza edeceksin. Ve günü geldiğinde silah arkadaşlarının gözünün içine bakarak bunun vicdan muhasebesini yapmak zorunda kalacaksın. Kimse bulunduğu makama, mevkiye, partisine güvenip kabadayılık taslamaya çalışmasın. Herkes kimin ne olduğunu biliyor.