Kredi kartı borcu olanlara kötü haber!
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nca (BDDK) yürütülen bir çalışma bulunmadığını söyledi.
Babacan, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin soru
önergelerini yanıtladı.
YETKİ BDDK'DA
Babacan, 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun'un, bankalar, tüketici kredisi veren
finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından
tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde tüketiciden alınacak her
türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve
esasları kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak
şekilde belirleme yetkisini Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın görüşü
alınması suretiyle BDDK'ya verdiğini hatırlattı.
Bu kapsamda BDDK tarafından "Finansal Tüketicilerden Faiz
Dışında Alınacak Ücret, Komisyon ve Masraflara İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik Taslağı" hazırlandığını
belirten Babacan, taslağın yürürlüğe girmesiyle birlikte,
bankaların tahsil edebilecekleri ücret, masraf ve komisyon
kalemlerinin aynı ad altında toplanması ve adil olmayan seviyede
yüksek ücret tahsil edilmesinin önüne geçileceğinin beklendiğini
kaydetti.
AİDATSIZ KART
SUNACAKLAR
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilgili maddesi uyarınca 28
Mayıs 2014 tarihinden itibaren kart çıkaran kuruluşların bireysel
müşterilerine aidatsız kart sunmak durumunda olacaklarını ifade
eden Babacan, BDDK'nın finansal tüketicilerin korunmasına yönelik
etkinliğin artırılması ve finansal tüketicilerin sorunlarına
ilişkin kalıcı çözümler getirilmesi amacıyla Finansal Tüketici
İlişkileri Daire Başkanlığı kurduğunu anımsattı.
BDDK bünyesinde finansal tüketicilerin bilinçlendirilmesi
kapsamında; "kredi kartı kullanımı", "tasarruf hedefi", "kredi
kartı ve banka kartı şifre güvenliği" konularını kapsar şekilde üç
ayrı kamu spotu hazırlandığını bildiren Babacan, bunların ulusal
televizyon kanallarında yayınlanmaya başladığını söyledi.
Babacan, finansal tüketicilerin bilinçlendirilmesi için hizmet
verecek bir internet sitesinin kurulmasına ilişkin çalışmalara
başlanıldığını, bunun da 2014 yılında faaliyete geçmesinin
planlandığını kaydetti.
KAÇ ESNAF KREDİ
KULLANDI?
Babacan, 2002 yıl sonu itibariyle, 402 adet esnaf ve sanatkarlar
kredi kefalet kooperatifine kredi kullandırabilirken, bu rakamın 31
Mart 2013 tarihi itibariyle 956 adet olduğunu belirterek, 2002-2012
döneminde yaklaşık 850 bin esnaf ve sanatkarın, esnaf ve
sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri kefaleti aracılığı ile
kredi kullandığını söyledi.
Babacan, 2002 yıl sonu itibariyle kredi kullanan esnaf ve sanatkar
sayısının 63 bin 520 olduğunu, geçen yılın Mart ayı sonu itibariyle
bu rakamın 259 bin 990'a yükseldiğini vurguladı.
Türkiye Halk Bankası'nın uygun koşullarla esnaf-sanatkar ve küçük
meslek sahibine kredi verdiğini belirten Babacan, esnaf ve
sanatkarlara ucuz kredi yoluyla destek olmak için gelir kaybı
uygulaması kapsamında, Halk Bankası'nca belirlenen faiz oranının
bir kısmının her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen oranda
Hazine tarafından karşılandığını anımsattı. Babacan, 2014 yılı
bütçesinde Halk Bankası'na yapılacak gelir kaybı ödemeleri için 528
milyon lira tutarında ödenek ayrıldığını vurguladı.
Küresel krizden çıkış sürecinden itibaren ılımlı ve istikrarlı bir
artış sergileyen ihracatın 2014 yılı Ocak-Şubat itibarıyla da güçlü
seyrettiğinin altını çizen Babacan, "Temelde Avrupa kaynaklı
ticaret ortaklarımızın göreli olarak pozitif ekonomik görünümü ve
kur hareketlerinden kaynaklanan rekabet avantajı sayesinde ihracat
performansındaki olumlu seyrin 2014 yılında da devam etmesi
beklenmektedir" dedi.
ZİRAAT BANKASI 61,2 MİLYAR LİRA KREDİ
KULLANDIRDI
Babacan, 2007 yılından itibaren Ziraat Bankası tarafından 4 milyon
233 bin 706 üreticiye toplam 61,2 milyar lira tarımsal kredi
kullandırıldığını, kredilerin geri dönüş oranının ise yüzde 98,14
olduğunu belirtti.
Babacan, Aralık 2013 itibarıyla, bankacılık sektörü özkaynak
toplamı içindeki yabancı payının yüzde 25.6, bankacılık sektörü
aktif toplamı içindeki yabancı payının ise yüzde 27 olduğunu
söyledi.
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince tarımsal kesime
kullandırılan düşük faizli kredilere değinen Babacan, "Bu kapsamda
kullandırılan kredilerin tahsiline yönelik olarak Ziraat Bankası ve
Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından yapılan icra işlemlerinin
durdurulmasına ya da kredilerin vadelerinin uzatılmasına veya
hibeye çevrilmesine ilişkin olarak Hazine Müsteşarlığı'nca
yürütülen bir mevzuat çalışması bulunmamaktadır. Ayrıca Doğu
Anadolu'daki çiftçilerimizin üretime devam edebilmeleri için
aldıkları kredilerin hibeye çevrilmesi konusunda Hazine
Müsteşarlığı'nca yürütülen bir mevzuat çalışması da
bulunmamaktadır" diye konuştu.
Babacan, BDDK veri tabanında yer alan verilerden yararlanılarak,
dövize endeksli tüketici kredisi kullanan müşteri sayılarına
ilişkin bilgiler hazırlandığını, 2008 yılı sonu itibariyle 30 bin
854 olan kredi müşterisi sayısının 2009'da 25 bin 385'e, 2010'da 19
bin 387'ye, 2011'de 12 bin 722'ye, 2012'de 11 bin 446'ya ve 2013
sonu itibariyle 8 bin 422'ye düştüğünü ifade etti.
SİYASAL RİSK, SOSYAL GELİŞMİŞLİK GİBİ
UNSURLAR DİKKATE ALINIYOR
Kredi derecelendirme kuruluşlarının bağımsız özel sektör
kuruluşları olduğunu belirten Babacan, şöyle devam etti:
"Kredi derecelendirme kuruluşları ülkelere kredi notu verilmesinde
izledikleri yöntemleri 'metodoloji raporları' ile
yayımlamaktadırlar. Bu raporlarda ülkelere kredi notu verilirken o
ülkenin ekonomik, finansal, sosyal gelişmişlik, siyasal risk gibi
unsurlarının dikkate alındığı belirtilmektedir. Her ne kadar kredi
derecelendirme kuruluşları söz konusu raporlar vasıtasıyla kredi
değerlendirme süreçlerini kamuoyuyla paylaşsalar da bu raporlar
ülkelere not verilmesi sürecini tam anlamıyla aydınlatmada yetersiz
kalmaktadır. Kredi değerlendirme sürecinde hangi göstergelerin ne
kadar ağırlığa sahip olduğu hususu net değildir.
TÜRKİYE ENDER
ÜLKELERDEN
Küresel kriz döneminde birçok ülkenin kredi notu düşürülürken
Türkiye kredi notu iki kademe artırılan ender ülkelerden biri
olmuştur. Bu dönemde ilk defa ABD'nin kredi notu düşürülmüştür. En
son Eylül ayında Türkiye'nin yerel para cinsinden kredi notu,
S&P tarafından artırılarak BB+'dan BBB-'ye getirilmiştir.
Piyasalar ülkemiz riskini kredi derecelendirme kuruluşlarından daha
düşük olarak ölçmektedirler. Kredi derecelendirme kuruluşlarının
ülkemiz ekonomisi hakkında en doğru ve etkin şekilde
bilgilendirilmesi için azami hassasiyet gösterilmektedir."
KOBİ KREDİLERİ TOPLAM KREDİLERİN YÜZDE
25,8'İ
Babacan, 2014 yılı Şubat ayı itibarıyla KOBİ kredilerinin toplam
kredilerin yüzde 25,8'ini oluşturduğuna işaret ederek, KOBİ
kredileri için takibe dönüşüm oranının bu yılın Şubat ayı
itibarıyla son bir yılda 0,1 yüzde puan azalarak yüzde 3,2'ye
gerilediğini söyledi.
Son finansal krizle birlikte kredi derecelendirme kuruluşlarının
kredi değerlendirmeleri ve faaliyetlerinin birçok eleştiriye maruz
kaldığını anımsatan Babacan, "Her ne kadar kriz sonrasında söz
konusu kuruluşlar yeniden yapılandırma sürecine girmiş olsa da
kredi notu kararları kuruluşun ülke ekonomisi hakkında subjektif
bir değerlendirmesi olmaya devam etmektedir. Krizden önceki süreçte
kredi derecelendirme kuruluşları ülke ekonomilerindeki gelişmelere
yavaş tepki vererek piyasanın gerisinde kalmaları sebebiyle
eleştirilmiştir. Halen de bu kuruluşlar bu durumdan tam
kurtulamamıştır" dedi.
ÜLKEMİZ CİDDİ ADIMLAR
ATMAKTADIR
Türkiye'nin uygulamakta olduğu güçlü ekonomi politikalarının
Türkiye'nin çok farklı bir konuma gelmesini sağladığını belirten
Babacan, Türkiye'nin son yıllardaki büyüme ve istihdam
alanlarındaki performansının dünyadaki sayılı örnekler arasında yer
aldığına işaret etti.
Kamu borç stokundaki iyileşme, artan doğrudan yabancı yatırımlar
gibi pek çok göstergenin bu başarının ekonominin hemen her alanına
yayılmış olduğunu gösterdiğini vurgulayan Babacan, "Ülkemiz,
yapısal bir sorun olan cari açık alanında; enerji ithalatına
bağımlılığın azaltılması, iç tasarrufların artırılması rekabet
gücünün yükseltilmesi gibi birçok alanda ciddi somut sonuçlar
doğuracak adımlar atmaktadır" şeklinde konuştu.
Babacan, Hazine Müsteşarlığı'nın genel koordinasyonunda, BDDK, SPK,
merkez bankası ve TMSF işbirliğiyle "Finansal Erişim, Finansal
Eğitim ve Finansal Tüketicinin Korunması Stratejisi" hazırlandığını
bildirerek, taslağın hedeflerini de "finansal ürün ve hizmetlere
erişimin artırılması, finansal ürün ve hizmetlere yönelik bilgi ve
bilincin artırılması ile ilgili aktörlerin öncülüğünde finansal
tüketicinin korunmasına yönelik etkin tedbirlerin alınması"
şeklinde sıraladı.
TASLAK BAŞBAKANLIĞA
GÖNDERİLDİ
Taslağın değerlendirme için Başbakanlığa gönderildiğini belirten
Babacan, "Taslak metnin önümüzdeki dönemde bir Başbakanlık
genelgesi ekinde uygulamaya konulması öngörülmektedir. Stratejinin
uygulamaya konulmasıyla birlikte, bugüne kadar kredi kartlarına ve
tüketici kredilerine ilişkin olarak zaman zaman gündeme gelen
olumsuzlukların önemli ölçüde giderilebileceği düşünülmektedir"
dedi.
Babacan, 2/B arazilerinin edindirilmesine yönelik olarak Ziraat
Bankası tarafından re'sen düşük faizli kredi kullandırılmasının,
mevcut düzenlemeler çerçevesinde mümkün bulunmadığını söyledi.
Babacan, kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik
olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nca yürütülen bir
çalışma bulunmadığını bildirdi.
MB'NİN ALTIN MEVCUDU 493,2 TONA
YÜKSELDİ
Babacan, 2002'de 119,3 ton olan Merkez Bankası altın mevcutlarının
16 Nisan 2014 tarihi itibariyle 493,2 tona yükseldiğini ifade eden
Babacan, şöyle devam etti:
"Merkez Bankası altın mevcutları yurt dışı muhabirlerinden ABD
Merkez Bankası Federal Reserve Bank of New York, New York ile
İngiltere Merkez Bankası Bank of England, Londra nezdindeki
hesaplarında, Banka İdare Merkezinde ve İstanbul Altın Borsasında
tutulmaktadır. Altın mevcutlarının önemli bir bölümü, ihtiyaç
duyulduğunda anında dövize çevrilebilmesi amacıyla yurt dışında
tutulmakta olup, 16 Nisan 2014 tarihi itibariyle yurt dışında
tutulan altın miktarı Federal Reserve Bank of New York, New York
nezdinde 28,7 ton ve Bank of England, Londra nezdinde 426,1 ton
olmak üzere toplam 454,8 tondur."
ARALIK 2013'TE EN ÜST DÜZEYE
ÇIKTI
BDDK veri tabanında bulunan bankaların kıymetli maden depo
hesaplarına ilişkin bilgilerden, kıymetli maden depo hesaplarında
ciddi bir artış yaşandığının görüldüğünü dile getiren Babacan,
Aralık 2011'de 14,3 milyar lira olan bu hesapların toplam
tutarının, yıldan yıla artarak Aralık 2013'te en üst düzeye
çıktığını ve yaklaşık 21 milyar liraya ulaştığını açıkladı.
Türk Bankacılık Sektöründe faaliyet gösteren bankalarca çıkartılan
bireysel kredi kartı adedinin 50 milyon 146 bin 706 olduğunu, bu
rakama, bakiyesi bulunmayan kartlar ile ana karta bağlı olarak
işlem gören ek kartların dahil olmadığını belirten Babacan, Şubat
2014 dönemi itibariyle bankaların bireysel kredi kartı alacağının
86 milyar 161 milyon lira, bu rakamın 81 milyar 57 milyon lirasının
canlı alacaklardan, 5 milyar 104 milyon lirasının ise takip
hesaplarında izlenen alacaklardan oluştuğunu söyledi. Babacan, yine
aynı tarih itibariyle 1 milyon 964 bin 943 bireysel kredi kartı
hamilinin bankalarca takip hesaplarında izlendiğini kaydetti.