İşte 1.300 liralık asgari ücretin tarihi!
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TRT Haber'de Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün sorularını yanıtladı.
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TRT Haber'de Haber ve Spor
Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün sorularını yanıtladı.
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ankara'da yaşanan terör
saldırısının Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı olduğunu
söyledi ve "Bu saldırı aslında milletimizin tümüne bir saldırı,
Türkiye'nin demokrasisine bir saldırı. Acımız çok büyük. Bu
saldırıda hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet
diliyorum. Geride kalanlara sabır diliyorum ve yaralılara ise acil
şifalar diliyorum. Bu zor günleri milletçe el ele vererek
atlatmamız gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Terörün bir görünürdeki hedefi, bir de görünmeyen hedefi olduğunu
söyleyen Babacan, "Görünürdeki hedefi, iyi niyette barış mesajı
vermek için bir araya gelen vatandaşlarımız olarak görülüyor. Bu
olay bütün yönleriyle araştırılıyor. Zaman içerisinde aydınlığa
kavuşturulacaktır. Başbakanlık koordinasyon merkezinden de, yeni
gelen her türlü bilgi halkımızla paylaşılıyor. Devletimiz bu olayı
aydınlığa kavuşturacak kapasiteye sahip. Milletçe teröre karşı dik
bir duruş sergilenmesi gerekiyor. Bu dönemde dikkat etmemiz gereken
husus, milletçe teröre karşı dik durmamız. Türkiye milletiyle
beraber teröre karşı dik duracak, boyun eğmeyecek. Nasıl ki ileri
demokrasiler böyle olaylarla karşılaştığı zaman, kısa süreli
etkilenirler, ama demokrasinin gücüyle çıkarlarsa, bu olayın
üstesinden geleceklerdir. Türkiye, geçmişe göre demokrasiyle
ilerlemiş bir ülke" dedi.
"TÜRKİYE İLE UĞRAŞAN BİR İKİ ÖRGÜT DEĞİL"
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, istihbarat eksikliği
konusunda ortaya atılan iddialara yönelik, "Ben 8 yıl Milli
Güvenlik Kurulu üyesi oldum. Bizim istihbarat birimlerimiz, oldukça
iyi iş çıkarıyorlar. Ama aynı zamanda bunun ne kadar karmaşık bir
konu olduğunu da dikkate almamız lazım. Türkiye ile uğraşan bir iki
örgüt değil, geniş bir cepheyle karşı karşıyayız. PKK var, DAİŞ var
diğer örgütler var. Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olan
ülkeler var. Bizim ilgili birimlerimiz çalışmalar yapıyor. Güvenlik
ve istihbarat birimlerimiz zorluklara rağmen, büyük bir gayret
içindeler. Başbakanımızın da daha önce ifade ettiği gibi, çoğu olay
daha olmadan engelleniyor. Pek çok olay önlenmiş durumda. Ama bu
konularda yüzde yüz başarı mümkün değil. Şunu bilin ki bizim
birimlerimizin gayreti konusunda en ufak bir şüphemiz yok"
ifadelerini kullandı.
TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün
sorularını yanıtlayan Babacan, siyasete dönüşüyle ilgili "Benim
siyasetle ilgili görevlerim sona erdikten sonra 6 günlük, siyaset
dışında bir zamanım ordu. Daha sonra tekrar adaylıkla beraber yoğun
bir tempoya girdim. Türkiye'ye hizmet etmenin herhalde en etkin
hizmet alanı ‘siyaset'. Umuyorum ki tüm arkadaşlarımızla beraber,
Türkiye için güzel sonuçlar alacağım çalışmalar ortaya koyarım.
Türkiye istikrar ve huzur ortamı içerisinde yükselmeye devam eder,
benim de küçük bir katkım olursa bundan memnuniyet duyarım"
dedi.
Ali Babacan, AK Parti'nin ekonomik alandaki vaatleriyle ilgili, "En
büyük kalem emeklilerimiz için düşündüğümüz maaş artışı.11
milyonluk bir kitleyi ilgilendiriyor. Bunun hemen arkasından
çiftçilerimizle ilgili adımlar var. Diğer kalemlere baktığımızda
sırayla azalan bir rakam görüyoruz. Hükümetimizin Resmi Gazete'de
yeni yayınlanan orta vadeli programında, bu taahhütler önemli
ölçüde dikkate alınmış durumda. Bu bir geçiş hükümeti ama Sayın
Başbakanımız, aynı zamanda Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla bu
taahhütleri açıkladığı için, orta vadeli planın içerisinde tercih
edilmiş durumda. Böylesi zor bir dönemde dahi, Türkiye'de mali
disiplin korunuyor.
Orta vadeli malı planla uyumlu bir 2016 bütçesinin Meclis'e
gönderilecek. Geçiş hükümeti olmasına rağmen, bu çalışmaların büyük
bir titizlikle yapıldığını biliyorum. Seçim beyannamemize bakacak
olursanız, mali disiplin konusundaki duruş ortada. Bu duruş bugünkü
bir parti politikası değil sadece. Partimizin kurucusu Sayın Recep
Tayyip Erdoğan'ın da partimizin ilk kuruluşundan bu yana şiddetle
savunduğu ve hepimize de talimat verdiği bir konudur. Bir seçim
hükümeti olmasına rağmen, orta vadeli mali program olsun bunlarda
bu disiplinden yararlanıyor" dedi.
"1.300 LİRA ASGARİ ÜCRET 2016'DA UYGULANACAK"
Eski Başbakan Yardımcısı Babacan AK Parti'nin asgari ücrete ilişkin
vaatleri ile ilgili, "Bizim asgari ücretle ilgili açıkladığımız
rakam net 1.300 lira. Bununla ilgili farklı yorumlar da oldu. ‘2016
yılında asgari ücret 1.300 lira olacak şekilde, komisyona tavsiyede
bulunacağız' dedik. Bu etkili olacaktır. İşverenlerin düşük bir
rakam söylemesi mümkün olmayabilir. 1.300 lira nettir ve 2016'da da
uygulanacaktır. Bu bekar bir çalışan için 1.300 lira, evli ve üç
çocuk sahibiyse daha yüksek bir rakam eline geçecektir. Daha da
detayları olabilir bunlar da komisyonda görüşülür ve karara
bağlanır" dedi.
2013 yılının ortalarından itibaren, Türkiye'yi daha zor bir
tablonun kuşattığını belirten Babacan, şunları söyledi: "Suriye ve
Irak'taki gelişmeler başta olmak üzere, aynı zamanda iç siyasi
gelişmelerimiz Türkiye'deki istikrarı etkiledi. Halkımız bundan
memnun değil. İnsanlar gelecekle ilgili net bir fikre sahiplerse,
işler çok kolaylaşır. Ama insanların gelecekle ilgili bakış
açısının kısa vadeye odaklandığı bir dönemde ise ekonomi zorlanır.
Ekonomide de siyasi belirsizliklerin olduğu bir ortamda, ekonomik
aktörler hız düşürür. Son iki buçuk yıldır böyle bir ortam
yaşıyoruz. Türkiye'nin şu anda şiddetle öngörülebilirliğe ihtiyacı
var. Bunca zorluklara rağmen, ekonominin yüzde 2.9 büyüdüğü bir
dönem geçirdik. 2015 yılında yine yüzde 3'lük bir büyüme
öngörüyoruz, istihdam artıyor".
Taşeron işçilere kadro konusuna da kanun düzenlemesinin yapıldığını
söyleyen Babacan, "Bununla ilgili kanun düzenlemesini aslında
Bakanlar Kurulu kararıyla yaptık. Şu anda asli iş ve yardımcı işin
tanımlanması aşamasında. Seçimden sonraki hükümet, bu tanımları
yapacak. Atılacak adımlar ilan edilmiş durumda. Taşeronluk
sistemiyle ilgili ciddi mağduriyetler var, bunların farkındayız.
Çalışanlarımızın hakkını tam olarak verecek bir sistemi öngördük.
Bunun detaylarının çalışılması gerekiyor. Bunun tam olarak
netleştirilmesi gerekiyor ki, uygulama başlayabilsin. Bununla
ilgili Sayın Başbakanımızın da net ifadeleri oldu" dedi.
Dünyadaki ekonomik gelişmelerin Türkiye'ye olan etkilerini de
değerlendiren Eski Başbakan Yardımcısı Babacan, "Brezilya'nın,
Hindistan'nın, Çin'in olduğu geniş bir gelişmekte olan ülke grubu
var. Gelişmekte olan ülkelerin tümüyle alakalı, son bir kaç yıldır
olumsuz bir tablo söz konusu. Özellikle son aylarda, gelişmekte
olan ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Daha çok etkilenen
ülkeler arasındayız. Özellikle jeopolitik gelişmeler, Türkiye'yi
daha çok etkilenen ülkeler arasına soktu. Biz gelişmekte olan
ülkeler içinde, olan bitenden en az etkilenen ülkeler tarafına
kayarız. Siyasette istikrarın oluşmasıyla birlikte, biz daha az
etkilenen ülkeler grubu içerisine gireceğiz. Dışardan
etkilenenlerden hiç etkilenmememiz mümkün değil" diye konuştu.
Amerikan Merkez Bankası'nın faiz artışı, dünya ekonomisi için
belirsizlik haline geldiğini vurgulayan Babacan, iki buçuk yıl
geçmesine rağmen Amerikan Merkez Bankası'nın ne zaman ne yapacağını
dünya tartıştığını söyledi ve "Amerikan Merkez Bankası'nın daha
öngörülebilir olması gerekiyor. Amerika'nın aldığı faiz kararı
sadece kendisini etkilemiyor, dünyayı etkiliyor. Biz bunu sürekli
hatırlatıyoruz. Amerikan ekonomisi açık bir ekonomi. Atacağı adım
dışarıyı etkiler ama dönüp dolaşır yine kendisini etkiler"
ifadelerini kullandı.
"G20 TARİHİNE BÜYÜK BİR BAŞARI OLARAK
KAYDEDİLDİ"
Türkiye'nin dönem başkanlığını üstlendiği G20 zirvesi öncesindeki
hazırlıkların güzel yapıldığını vurgulayan Babacan, "Ticaretten,
tarımdan, enerjiden, turizmden sorumlu bakanlar toplandı. C20, T20,
W20… gayet güzel öneriler meydana getirdi. Bütün bunların hepsi
şimdi önerilerini geliştirdiler ve önerilerini sunacaklar.
Liderler, ortak bir bildirge hazırlayacak. Türkiye'nin kendi içinde
sıkıntılar yaşadığı bir dönemde, böyle güçlü bir platforma
başkanlık yapması büyük bir başarı. Bizim G20 çalışmalarımız
etkilenebilirdi ancak en ufak bir aksama yok. Türkiye dönem
başkanlığı, G20 tarihine büyük bir başarı olarak kaydedilmiş
durumda. Sayın Cumhurbaşkanlığımız başkanlığında, dünyanın en büyük
20 ekonomisi, önümüzdeki yıllarla ilgili güzel kararlar alır" diye
konuştu.
Babacan, 1 Kasım'da yapılacak olan 26'ıncı Dönem Milletvekili Genel
Seçimleriyle ilgili, tahmin yapmanın zor olduğu bir dönemde
olunduğunu, sürekli anketler yapıldığını söyledi. Babacan
konuşmasını şöyle tamamladı:
"Seçimden sonra aday listeleri açıklandı, seçim beyannameleri
açıklandı. Cumartesi de büyük bir olay yaşadık. Bundan sonra tekrar
bir ölçüm yapılması gerekiyor. Gördüğümüz anketlerde AK Parti'nin
mecliste büyük bir çoğunluğu elde etmesi muhtemel. 276
milletvekilinin altında ve biraz üstünde gösterenler var.
Önümüzdeki hafta yapılacak ölçümler de önemli olacak. Bu dönem
bütün siyasi partiler için önemli bir sınav dönemi. Seçimden sonra
kurulacak hükümetin, bir bakıma temeli olacak. Bütün siyasi
partilere, bu zor günlerde sınavı verme konusunda ciddi bir duruşa
davet ediyorum. Kim bu memleketin istikrarı için ciddi bir duruş
ortaya koyabilirse, vatandaşlarımızın tercihini de samimiyet
yönünde kullanacağını tahmin ediyorum" dedi.