İş dünyası o ilde buluştu
TÜRKONFED ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlütürk, Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki kaynak, ticaret imkanları ve gelir dağılımlarının farklı olduğunu belirterek Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi (BORGİP) ile bölgelerdeki firmaların lehine kolaylaştırıcı bir sistem geliştirmeye çalıştıklarını söyledi.
TÜRKONFED ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şükrü
Ünlütürk, Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki kaynak, ticaret
imkanları ve gelir dağılımlarının farklı olduğunu belirterek
Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi (BORGİP) ile bölgelerdeki
firmaların lehine kolaylaştırıcı bir sistem geliştirmeye
çalıştıklarını söyledi.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Çukurova
Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (Çukurova SİFED) Genişletilmiş
Yönetim Kurulu Toplantısı, Adana Genç İşadamları Derneği'nin
(AGİAD) ev sahipliğinde Sheraton Oteli'nde gerçekleşti. Çok sayıda
sanayici ve işadamının katıldığı toplantıda Bölgelerarası Ortak
Girişim Projesi (BORGİP) de tanıtıldı. BORGİP'in tanıtımını yapan
Şükrü Ünlütürk, bölgeyi yakından tanıma fırsatı olduğunu aktararak,
"Ekonomik olarak bölgenin desteklenmesine yönelik çalışma
yaptık. Ülkenin bir tarafında 4 bin dolar diğer tarafında 15-16 bin
dolar seviyesinde milli gelir var. Ortalamaya baktığımızda
geldiğimiz nokta orta gelir tuzağı" diye konuştu.
Çözüm sürecinin iktisadi boyutuna sahip çıkılmasına yönelik olarak
TÜSİAD-TÜRKONFED ortaklığı ile oluşturulan Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Yatırımcı Danışma Konseyi (YDK) bünyesinde önemli
çalışmalar ve ziyaretler gerçekleştirdiklerini anlatan Şükrü
Ünlütürk, şöyle devam etti:
"Doğu ve Güneydoğu'da 14 ilde gelir dağılımı adaletsizliği,
işsizlik problemi hakim. Bu problem tüm Cumhuriyet tarihince
çözülememiş bir problem. Bölge için sayısız teşvik çıkarılmış. İş
insanı olarak son teşvik sistemi en akılcı sistem ancak bunun da
sonucu alınamadı. Şu ana kadar düşünülmüş gerçekleştirilmiş tüm
projelerin dışında yeni çalışmalar hayal etmek gerekiyordu. BORGİP
projesindeki ana fikrimiz şuydu. Ülkenin bir tarafındaki
kaynaklarla diğer tarafındaki kaynaklar, ticaret imkanları, gelir
dağılımı farklı. Biz bölgedeki firmaların lehine kolaylaştırıcı bir
sistem geliştirmeye çalıştık."
Bölgeye iki tur seyahati gerçekleştirdiklerini söyleyen Ünlütürk,
"Bu toplantılarda bölgedeki firmaların işlerini büyütmek,
geliştirmek için karşılaştıkları güçlükler ve sorunlar konuşularak
temel ihtiyaçların neler olduğunu araştırdık. Bölgede nitelikli
insan kaynağı, pazarlama bilgisi ve olanakları, kurumsallaşma
eksiği, finansman kaynaklarının erişimin kısıtlı olması, ucuz,
kolay ve hizli bir şekilde bilgiye erişim, fizibilite, ön
fizibilite, araştırma projelendirme kültürü eksikliği var.
Türkiye'nin birçok yerinde aynı eksiklikler var ancak Doğu ve
Güneydoğu'da bu eksiklikleri gidermek çok zor" diye
konuştu.
Proje ekibiyle çeşitli kurumlarla proje hakkında görüşüldüğünü ve
farklı aşamalarına ilişkin işbirliklerinin değerlendirildiğini dile
getiren Şükrü Ünlütürk, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar ve
Kalkınma Bankası, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu gibi birçok
kurumdan fon alındığını ifade etti. Ünlütürk, BORGİP'in temel
hedeflerini şöyle sıraladı:
"Çözüm sürecinin iktisadi boyutuna sahip çıkılmasına
yönelik oluşturulan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yatırımcı Danışma
Konseyi tarafından yürütülen çalışmalara katkı sağlanması,
dışarıdan yatırım beklenmesi yerine bölgedeki yatırımcıların,
girişimcilerin teşvik edilmesi, desteklenmesi, yerel iş
insanlarının başarılı örnekler oluşturması, ülkemizin doğu ve
batısındaki iş dünyası insanlarını bir araya getirerek sinerji
yaratmak, başarılı uygulamaların artırılması yoluyla çarpan etkisi
yaratmak."
Adana Genç İş Adamları Derneği (AGİAD) Başkanı Sefa Noyaner ise
Seyhan Baraj Gölü'ne yapılması planlanan ‘Adana Marinaport'
projesinin Adana'ya prestij ve çekim merkezi özelliğinin yanı sıra
ekonomik ve sosyal yönden ciddi güç katacağına inandıklarını
kaydederek, "Adana Marinaport'un çalışmalarını valimiz ve
büyükşehir belediyemiz başta olmak üzere, tüm ilgili kurumların
yöneticilerinin desteğiyle uyum içinde ve titizlikle
sürdürmekteyiz. Güç koşullar altında fedakarlıkla yatırım yapıp
üretimi sürdüren sanayicilerimizi motive etmek, inovatif başarıları
kamuoyu ile paylaşmak için geleneksel olarak düzenlediğimiz, seçkin
ve bağımsız bir jüri tarafından değerlendirilen AGİAD İş ve Meslek
Ödülleri etkinliğimiz ise sinerji yaratmakta, iş çevrelerince
takdirle takip edilmektedir" diye konuştu.
Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda Adana'ya da önemli
görevler düştüğüne dikkat çeken Noyaner, "Bu görevlerden
belki de en önemlisinin sahip olduğumuz değerleri "iyi
anlatabilmek" olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki; Henüz 18.
yüzyılın ortalarında bile, güçlü sanayi birikiminin nüvesini
oluşturan 122 adet kurulu tesisi barındıran Adanamız, yaz kış
tarımın yapıldığı dünyanın en bereketli bölgelerinden Çukurova'sı;
Mersin, İskenderun, Osmaniye gibi büyük sanayi, ticaret merkezleri
ve limanlara sahip komşuları, BTC Projesiyle tohumları atılan,
ancak bir an önce filizlenip yeşermesi gereken Ceyhan Enerji
İhtisas ve Endüstri Bölgesi'yle gelecekte ülkemizin en önemli
sanayi ve enerji üretim üssü olmaya adaydır. Yüksek katma değerli
stratejik üretim yapacak makro yatırımlar için her türlü zeminin
hazır olduğu bölgenin tek ihtiyacı güçlü bir teşvik-destek
mekanizmasıdır" ifadelerini kullandı.
Noyaner, 2023 vizyonunda kendisine 10 milyar dolar hedef belirleyen
Adana'nın bu rakamları çok rahat aşabilecek kapasite olduğuna da
dikkat çekti.
"ENERJİ POLİTİKALARINA ÇUKUROVA'DAN YÖN VERMEK
GEREKMEKTE"
Çukurova SİFED Başkanı Süleyman Sönmez ise elverişli iklim, işgücü
potansiyeli, Ortadoğu'ya geçiş noktası, tarım ve sanayi kültürüyle
yoğrulmuş Çukurova'nın Türkiye'de yatırım potansiyelini tamamlamış
Marmara Bölgesi'nin tek alternatifi olduğunu söyledi. Suriye krizi
ile birlikte Ortadoğu'nun öngörülemeyen stratejik durumunun,
dinamik ve belirsizliğinin mevcut konumunu korumaya devam ettiğinin
altını çizen Sönmez, şunları kaydetti:
"Ancak, dünyanın artan enerji ihtiyacı, enerji üretilen ve
aktarılan tüm bölgelerde güvenlikli bir ortama ihtiyaç duymaktadır.
Bu kapsamda Rusya, Orta Asya ile Orta Doğu'dan gelen boru hatları
ülkemizi büyük enerji oyununun vazgeçilmez bir aktörü haline
getirmiştir. Türkiye'den beklenen, enerjinin en güvenli bir biçimde
dünyaya sunulmasıdır. Türkiye bu enerjiyi sunarken bölgesel
dengeleri gözeterek sürdürülebilir güvenlik projesi ortaya koymak
ve bunu uygulamak zorundadır. Bu bağlamda Kerkük-Ceyhan Petrol boru
hattının kapasitesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının
kapasitesinden daha yüksek olması ve Kerkük-Ceyhan Petrol boru
hattının transit petrol geçişi ile daha verimli kullanılmasının
Ceyhan'ın stratejik önemini artırdığı gibi yapılacak yatırımlara
olumlu katkısı olacağı değerlendirilmektedir. Son tahlilde dünyanın
en büyük petrol terminali haline gelecek olan Çukurova'da geleceğin
enerji politikalarına yeni bir yön verilmesi
gerekmektedir."
Sönmez, Çukurova turizminde yeni bir destinasyon yaratacak olan ve
15 bin yatak ile uluslararası standartlara uygun golf sahaları,
kongre merkezi, sağlık kompleksi ve tatil köyleri kurulacak
Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi'nin durdurulmasını ise talihsizlik
olarak nitelendirdi. Projenin devamının sağlanması için
girişimlerde bulunulması gerektiğini belirten Sönmez, bölgede yeni
tahsislerin yapılmasının ve devletin bölgeye gereken hizmeti bir an
önce getirmesinin en büyük temennileri olduğunu aktardı.
Türk tarım sektörünün ekonomi içerisindeki payının azalsa da genel
istihdamın yaklaşık yüzde 25'ini oluşturan sektörün özel önemini
koruduğunu vurgulayan Süleyman Sönmez, "Tarım sektöründe
yapılacak iyileştirmeler ve Çukurova'nın ‘Tarım İhtisas Sanayi
Bölgesi' ilan edilmesinin yanı sıra bölgeye verilecek özel
teşvikler sektöre ivme kazandıracağı gibi bölgenin orta gelir
tuzağından çıkmasında da önemli rol oynayacaktır"
ifadelerini kullandı.
"TÜRKIYE, DOĞU VE GÜNEYDOĞU'YU BARIŞLA, SEVGIYLE VE
YATIRIMLA DONATMAK ZORUNDA"
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça da Türkiye'nin ilk
10 büyük ekonomi arasına taşıyacak modelin temelini bölgesel
farklılıkları ortadan kaldıracak maddelerden oluştuğunu kaydederek,
"Türkiye'ye 3 İstanbul daha lazım derken, ‘barış ve
demokrasi tuzağı' derken, farklılık gösteren eğitim yılı
ortalamasına dikkat çekerken, bölgelerarası gelişmişlik
farklılığımızda aranın çok açıldığını vurguladık. Bu nedenle çözüm
sürecine taraf olduğumuzu, barış içeren bu süreci iş dünyası
temsilcileri olarak samimiyetle destekleyeceğimizi her fırsatta
dile getirdik. Tabii ki dile getirmek yetmeyecekti. TÜRKONFED,
söylemleri kadar eylemleriyle de güçlü bir sivil toplum
kuruluşudur. Çözüm sürecinin iktisadi kısmında somut adım atma
amacıyla TÜSİAD işbirliğiyle ‘Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi
(BORGİP) hayata geçirildi. Bu çerçevede, TÜSİAD ve TÜRKONFED'in
yönetim kurulu üyeleri olarak, birçok holdingimizin yöneticisiyle
Cizre'de, Batman'da yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik
ziyaretlerde bulunduk. Ancak, şu gerçeği ifade etmemde yarar var.
Türkiye, Doğu ve Güneydoğusunu barışla, kardeşlikle, sevgiyle,
eğitimle ve yatırımla donatmak zorunda. Uzmanlar bunun sağlanması
durumunda Türkiye'nin büyüme rakamlarına anında bir puan artı
yansıyacağını söylüyor. Ortalama yüzde 3'ler seviyesinde
büyüdüğümüz göz önüne alındığında bu bir puanın ne kadar önemli
olduğunu hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu.
Yöre halkı ve STK'lardan da barış sürecine ‘samimi' yaklaşım
beklediklerini dile getiren Onatça, iktidarın yanı sıra diğer
siyasi partilerin de oy hesabı yapmadan, risk alarak, elleri taşın
altına koyarak ‘samimi' yaklaşım sergilemesi gerektiğini
vurguladı.
(İHA)