İllerin rekabet endeksi açıklandı
ADANA Genç İşadamları Derneği (AGİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi'nin (EDAM) hazırladığı 'Türkiye için Rekabet Endeksi Raporu' Adana'da düzenlenen seminerle açıklandı. Rapora göre 1'inci sırayı İstanbul alırken son sırada Şırnak yer aldı.
ADANA Genç İşadamları Derneği (AGİAD), Türk Girişim ve İş
Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Ekonomi ve Dış Politika
Araştırmalar Merkezi'nin (EDAM) hazırladığı 'Türkiye için Rekabet
Endeksi Raporu' Adana'da düzenlenen seminerle açıklandı. Rapora
göre 1'inci sırayı İstanbul alırken son sırada Şırnak yer aldı.
Sheraton Grand Otel'de düzenlenen seminere Adana Vali Vekili Cengiz
Horozoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, CHP Adana
Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, TÜRKONFED Başkanı Tarkan
Kadooğlu, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, ÇUKUROVA SİFED
Başkanı Ali Doğan ve AGİAD Başkanı Gülümsün Adalı'nın yanı sıra iş
dünyasının temsilcileri katıldı.
RAPORUN İÇERİĞİ
Sekiz alt endeks ve 65 değişkene göre analiz edilerek hazırlanan
Türkiye İçin Rekabet Endeksi Raporu'nu sunan TÜRKONFED Ekonomi
Danışmanı Pelin Yenigün Dilek şu bilgileri verdi:
"2008 ve 2014 yılı sonuçlarını karşılaştıran rapordaki genel
endekse göre en rekabetçi il 100 puanla İstanbul olurken, Ankara 79
puanla ikinci, İzmir 57 puanla üçüncü sırada yer aldı. Rekabet gücü
en düşük son üç il ise 6 puanla Şanlıurfa, 3 puanla Muş ve 2 puanla
Şırnak. En rekabetçi ilk otuz şehir arasında Trabzon, Rize ve
Artvin'deki yükseliş dikkat çekerken; Zonguldak, Mersin ve Adana
ilk otuz içinde en hızlı rekabet gücü kaybeden şehirler oldu.
Karşılaştırmada, iller arasındaki genel rekabet eşitsizliğinde
sınırlı da olsa bir iyileşme olduğu göze çarparken, en yüksek
endeks değerini alan İstanbul ile Türkiye geneli arasındaki farkın
aynı yıllar arasında ekonomik rekabetçiliği ölçen alt endekslerde
açıldığı tespit edildi."
SYMES: 'DÜNYA HIZLI BİR DEĞİŞİM YAŞIYOR'
Tolantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes hem dünya,
hem de Türkiye'nin hızlı bir değişim yaşadığını vurgulayarak
şunları söyledi:
"Sanayide 4.0'ın yarattığı ve ülke olarak kaçırmamamız gereken
olumlu bir dönüşüm süreci var. Diğer taraftan, özellikle, ekonomide
2008 yılından beri dünyayı sarsan krizin şekillendirdiği bir
ortamın sürüklediği değişim dalgaları var. Rekabetçi ekonomi
mantığının sosyal refah mantığıyla yeterince bütünleştirilemediği
durumlarda ortaya çıkan bu krizler, siyaset yelpazesinin
sınırlarını genişletse de, genel olarak kimlik siyasetini öne
çıkaran popülist akımların güçlenmesine zemin oluşturuyor. Ekonomik
sorunların tetiklediği popülizmin güdümündeki bir kimlik siyaseti
de bütünleşmeye değil, daha çok çatışmaya ve ayrışmaya yol açıyor
maalesef."
'NORMALLEŞMEYE İHTİYACIMIZ VAR'
Son dönemde hızlanan ve ardı ardına yaşanan iç ve dış gelişmelerin
ekonomiyi giderek daha fazla etkilediğine dikkat çeken Symes
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomisi, öngörülebilirliğin azaldığı, güven ve
güvenlikte olağanüstü sıkıntıların yaşandığı zor bir süreçten
geçiyor. Benden önceki konuşmacılarda bu güven kaybına değindiler.
Pek çok farklı ilde iş dünyası ile bir araya geldiğimizde, başta
güven kaybının yarattığı olumsuz etki olmak üzere, tüm bu
gelişmelerin, özellikle, Anadolu'da çok daha ağır hissedildiğini
sürekli olarak bizimle paylaşıyorsunuz. Büyüme hızının tıkandığı,
işsizliğin arttığı bu dönemde; dünya ekonomisinde yaşanan
dalgalanmalara karşı, kısa vadeli çözümleri tartışmanın ötesinde;
ekonomide istikrar ve güveni sağlamlaştıran bütüncül yaklaşım
gerekiyor. Piyasa ekonomisinin temel kurallarına daha sıkı
sarılmalıyız. Hepimizin, bir an önce, öngörülebilirliğe ve
toplumsal mutabakat zemininin yeniden oluşturulduğu, gerginliklerin
azaltıldığı, birleştirici söylemlerin öne çıktığı bir normalleşmeye
ihtiyacımız var. Ancak böyle bir ortamda, örneğin Çukurova bölgesi
için, yukarıda bahsettiğimiz kalkınma politikalarında yer alan,
bölgenin lojistik, enerji transfer hatları, tarımsal üretim ve
turizm açısından öne çıkaran stratejileri hayata geçirmek için daha
hızlıadımlar atılabilir."
ORTA GELİR TUZAĞI
Daha sonra söz alan TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu ise
Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinin orta gelir, orta
demokrasi ve orta eğitim tuzağı olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Verimlilik artışı, bölgesel kalkınma ve rekabetçilik dinamiklerini
tetiklemekten geçmektedir. Bölgelerarası ekonomik ve sosyal
farklılıklar, ülke genelinde derin kalkınma farklılıkları
yaratmaktadır. Burada iş dünyasına ve temsil örgütlerine önemli
görevler düştüğü gibi, ülke ve bölgelerin rekabetçiliğini artıracak
kamu politikalarının uygulanması da gerekmektedir."
BARIŞIN DİLİNİ EGEMEN KILMAK ZORUNDAYIZ
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen konuşan TÜRKONFED Başkanı
Tarkan Kadooğlu şunları kaydetti: