Faruk Çelik'ten 'kıdem tazminatı' açıklaması: 'Bunlar tamamen iftira'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yeni kıdem tazminatı ile ilgili ortaya atılan iddialar için "Bunlar tamamen iftira" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yeni kıdem
tazminatında işçilerin hak kaybına uğramayacağını belirterek, "Kim
söylüyor hak kaybı olduğunu? Kim oturdu, konuştu, pazarlık yaptı ne
konuştuk da işçinin 30 gününden bir kayba uğradığını söyleyebiliyor
insanlar? Bunlar tamamen iftira. Kim söylüyorsa yalan söylüyor
iftira atıyor" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CNN Türk'te gündeme
ilişkin soruları yanıtladı. Yeni kıdem tazminatı düzenleme
çalışmalarına ilişkin konuşan Çelik, "Şu anda işçilerimiz
kıdem tazminatını hak etmelerine rağmen alamama durumu ile karşı
karşıya. Bu oran yüzde 85'lere dayanmış durumda. 'Bu sistem
sürdürülebilir değil' diyoruz. Hak kaybı olmayan bir sistem olmalı.
Kim söylüyor hak kaybı olduğunu? Kim oturdu, konuştu, pazarlık
yaptı, ne konuştuk da işçinin 30 gününden bir kayba uğradığını
söyleyebiliyor insanlar? Bunlar tamamen iftira. İşçiler şu anda
işçiler bizi izliyor. Onlar kıdem tazminatı için patrona dua
ediyorlar; 'Aman patron ölmesin. İşi bozulmasın.' İşletmenin 15 yıl
yaşaması gerekiyor ki kıdem tazminatı sıkıntıya girmesin. Hak
ettiği kıdem tazminatı patronun cebinde, öz sermayesinde kasasında.
Biz diyoruz ki patrona emanet etmeyin" diye konuştu.
'KİM SÖYLÜYORSA YALAN SÖYLÜYOR İFTİRA ATIYOR'
Çelik, "Mevcut şu anda sistem içinde memnun olanlar devam
edebilir. Ama bu sitemi yeniden kurarak tüm işçilerimiz kapsaması
gerekiyor. 'Efendim bizim tazminat elden gidiyor.' Kim söylüyorsa
yalan söylüyor, iftira atıyor. Bunları yönlendiren kimse Çalışma
Bakanlığı'nın kapısı açık gelsinler konuşalım. Yüzde yüz işçinin
kıdem tazminatını kendi hesabına yatırılmasından yanayım. Hükümet
olarak bu görüşteyiz. İşçiye faydadan ziyade zulme dönmüştür kıdem
tazminatı. Kamuda çalışan için bir sorun yok. Ama bu sayı 3 milyonu
bulmuyor" açıklamasında bulundu.
'ÇOK MODERN İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YASASI ÇIKARDIK BİZE BİRAZ
BOL GELDİ'
Çelik, "Çok modern iş sağlığı güvenliği yasası çıkardık. Maalesef
biraz bol geldi bize. Kazalara baktığınız zaman. Ben savunmadım AB
sürecindeyiz. AB yetkilileri geldiler. AB mevzuatına uygun"
dedi.
İsveç'teki maden kazası sonrasında yaşam odasının işçilerin
hayatını kurtarmasını değerlendirmesi istenen Çelik, "İsveç'te
maden yanmıyor. Mevzi bir yangın çıkıyor. Bununla ilgili yaşam
odasına gidiliyor. Belli bir saat sonra yangın söndürülüyor. Farklı
bir şey. Kömür madeni farklı bir şey" diye konuştu.
Maden ocaklarındaki yeni düzenlemelere ilişkin Çelik, "Kömür
madeninde kaçıp kurtulabiliyorsanız doğrusu bu. Orada bir sığınma
odası bilmem işçiyi kurtarmak mümkün değil. Oksijen dolum
istasyonları olacak. Bir an önce tüpünü doldurup çıkması gerekiyor
madenden. Havalandırma sisteminde acil durumlarda havalandırmanın
tersine çevrilmesi zorunluluğunu getirdik. İkinci mevzuat bu. Bugün
yayınlanır belki de" açıklamasında bulundu.
"Maden ocaklarının kapatılmaması için hala 50 kişi araya giriyor
mu?" sorusuna Çelik, "Son derece yakışıksız bir değerlendirme.
Sanki torpil yapılıyor anlamında bir yaklaşım doğru olmamıştır. Çok
ciddi bir yanlış yapmışlardır" dedi.
Karayolu taşeron işçilerinin kadroya alınıp alınmayacağına ilişkin
bir soruya Çelik, "Nihai bir noktaya gelmiş bulunuyoruz. Bunu sayın
Başbakanımızın açıklaması doğru olur" dedi.
'SÖYLESELERDİ MÜSAİT OLSAYDIM BEN DE GİDERDİM'
AK Parti'de 3 dönem kuralına takılan bazı milletvekillerinin
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşerek bu kuralın kalkmasını talep
ettiği iddialarını değerlendirmesi istenen Çelik, "Ben gidenlerden
değilim. Söyleselerdi müsait olsaydım ben de giderdim. Çok gizli
bir şey yapılıyormuş gibi değil. Rastgele değerlendirmeler var.
Sayın cumhurbaşkanımız ile başbakanımız ile bu değerlendirmeleri
yapmalarını çok doğal buluyorum" diye konuştu.
'ÇÖZÜM SÜRECİ DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ ŞARKISI
GİBİ'
Çözüm sürecine ilişkin Çelik, "Dönülmez akşamın ufkundayız şarkısı
gibi. Dönülmez bir noktadayız. Herkes bir sınavdan geçecek. Siyaset
varken silah niye konuşacak. 1 yıldır yaptıklarımız silah için veya
talep olduğu için mi yaptık. Vatandaşların hakkı olduğu için
yaptık" dedi.
Çelik, "Attığımız adımlarla silahı bir çıkış yolu olmaktan
çıkardık. Artık yeter ya. Sorunu olanlar da bölge halkı tarafından
da izole edilmeli" dedi.
1 MAYIS TAKSİM'DE Mİ KUTLANACAK?
1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanıp kutlanmayacağını değerlendirmesi
istenen Çelik, "Bu konu henüz gündeme gelmiş değil. Biraz da hukuk.
Onlarca meydan gösteriliyor, ısrarla Taksim deniliyorsa, 77 anısı
adına saygı ile karşılıyorum bu teklifi, görüşü. Umarım bu yıl
gerek sendikalarımız, hükümetimiz ilgili bakanlıklarımız arasında
sağlıklı bir diyalog ile çıkış yolu buluruz" dedi.