Erdoğan: O banka batmış zaten
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nde cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez bir konuşma yaptı. Erdoğan, isim vermeden Bank Asya ile ilgili ''Bir bankanın batırılması için çalışılmıyor. O banka şu anda batmış zaten. Fakat bu, taşıma suyla ayakta durmaya çalışıyor'' dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bu buluşma vesilesiyle TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'e ve yönetim
kurulunda görev alan arkadaşlara üstün başarılar temenni ediyorum.
Türkiye'de taş üstüne taş koyan üreten, ihracat yapan, istihdam
oluşturan TÜSİAD işadamlarına şükranlarımı sunuyorum.
2003-2014 yılları arasında Başbakanlık yıllarımda en önemli gündem
maddemiz ekonomiydi. 2001 yılında yaşanan krizi hatırlıyoruz. O
büyük kriz büyük sıkışmanın sebebi oalrak ortaya çıkmıştı.
Yıllardır gelen istikrarsızlık kriz enerjisinin birikmesine yol
açmış, o enerji açığa çıkarak Türkiye'yi alt üst etmişti. 28 Şubat
müdahalesi halkın oylarıyla gelen iktidarı postmodern darbe
yöntemleriyle görevinden uzaklaştırmıştı. Seçimle gelen hükümet
manşetlerle, açıklamalarla, çeşitli ayak oyunlarıyla görevinden
uzaklaştırıldı. Seçilene seçildiği süre içinde saygı duymak...
Sandık zamanı geldiğinde kutlu halk iradesi sandıktan indirir. Bu
bedeli ödedik; belirsizlik, istikrarsızlık yatırımların önünü
kesti. 28 Şubat sonrası süreç hiç kimseye bir şey kazandırmadı.
Bunun istisnası olabilir; 28 Şubat süreci çok küçük azınlığa
kazandırmış olabilir. Ama bu süreçte sanayicisinden KOBİ'sine çok
ciddi bir kayıp yaşadı.
'NE ZAMAN İŞLER İYİ GİTSE DARBE OLUYOR...'
Türkiye'de öyle bir döngü inşa edilmiş ki ne zaman işler iyiye
gitse o zaman darbe oluyor. O zamanlarda kaos, kriz ortaya çıkmış.
Türkiye bunu defalarca yaşadı. Dün idam yıldönümü olan merhum
Menderes'in başındaki hükümet ekonomiyi büyütüyor refahın tüm halka
yayılmasını sağlıyor. Ancak sonra manşetler atılıyor, ekonomik
operasyonlar gerçekleştiriliyor ardından darbeyle devriliyor.
70'lerde aynı şekilde Türkiye ivme yakalayınca sokakalara anarşi
geldi, ardından darbe geldi.
Merhum Özal'ın başlattığı reform süreci 28 Şubat'ta kesintiye
uğradı. İçeride ve dışarıda birileri sadece biz kazanalım dediler.
Yüksek faizle biz kazanalım dediler. Görev aldığımız hükümetler bu
kısır döngüyü kırmak için çalıştı. Herkes kazanacak dedik. Bizim en
önemli hedefimiz Türkiye'nin adaletle birlikte kalkınması oldu.
Terk edilmiş, unutulmuş, bölgeler vardı. 780 bin km karelik
tamamının ihyası bizim hedefimiz oldu. Başbakanlık döneminde
mezralara köylere ulaşan bir başbakandım. 30 büyükşehirle birlikte
Türkiye'nin yüzde 75'ine ulaşacak olan Türkiye'de modernleşme daha
geniş kitlelere ulaşacak.
Çiftçinin üzerinde çok büyük faiz yükü vardı. Esnafın faiz yükünü
azalttık. Sanayiciyi ağır yüklerden kurtarırken işçileri de
unutmadık. İşsiz, yoksul kesimi de sosyal politikalarımızla
destekledik. Türkiye'de 6 teşvik bölgesi var. TÜSİAD Başkanı Dinçer
ile de konuştum. 'Özellikle 6., 5. 4. bölgelerde yatırım yapmanızı
bekliyoruz' dedim. Bizim görevimiz ön açmaktır. Bu yol açılmıştır.
Buralarda yeter ki yatırım yapalım. Bu bölgelere yapılacak
yatırımlar ciddi sıçramayı beraberinde getirecektir. Maliyet
girdiler çok çok düşük olacaktır desteklerle birlikte
oluşturduğumuz zemin sanayimizde farklı gelişmelere fırsat
verecektir.
Türkiye ekonomisi 2003-2013 arasında yüzde 5 oranında büyüme
kaydetti. Bu sene yüzde 3 gibi büyüme öngörülüyor. Bugün İstanbul
sermayesi kazanırken Anadolu'nun kaybettiği değil, herkesin
kazandığı bir ülke var.
BİR BANKAMIZIN YÖNETİM KURULU BAŞKANI...
Bir bankamızın yönetim kurulu başkanı bir ifade kullanıyor: Neymiş,
elde edilen başarılara gölge düşmüş, Türkiye'nin itibarı
zedelenmiş, hukuk sistemi sorgulanmaya başlamış. Bu bankaya
inceleme yaptırdım. Mevduatları 8 kat, aktifleri 6 kat büyümüş.
Kusura bakmayın, yan gelip yatan bir cumhurbaşkanı yok. Nerede
yanlış var bunu incelettirmek zorundayız. Bu ülke hepimizin.
Kastedilen nedir?
Bakın Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimi... Bu çirkin
olaylar karşısında dimdik durduğumuz için son 10 yıldır kârlarına
kâr katanlar eleştiriyor. Ağaç dediler, çevre dediler günlerce
sokakları işgal ettiler. Biz 700 milyon ağaç diktik. Fidan olarak 2
milyar 300 milyon.
Gezi ifadelerinde "Telefonla konuşurken alkollüydüm" diyor...
Arkadaşlar Gezi olaylarının benzerleri Ukrayna'da, Mısır'da,
Suriye'de yaşandı görüntü ortada. Mısır'da seçilmiş cumhurbaşkanını
yanındaki Milli Savunma Bakanı olan zat darbeyle indirdi. Halkın
iradesine saygı diyeceksiniz, milli iradeyi getiren bir başkana
saygı duymayacaksınız. Bir günde 5 bini aşkın insanı öldürdüler.
Ukrayna'da ülke bölünmenin eşiğine geldi. Bunu masum halk hareketi
gibi başlayan eylemlerle buraya getirdiler. Suriye'de 6 milyona
yakın göç var 1.2 milyonu bizim ülkemizde.
İnanın Gezi olayları karşısında biz dik durmasaydık çok farklı
Türkiye'de yaşıyor olacaktık. Aynı şekilde 17-25 Aralık darbe
girişimi. Bazılarının paralel yapıyı açık açık desteklediğini
görüyoruz. 17-25 Aralık darbe girişimi aynı zamanda eski Türkiye'yi
diriltme girişimidir. İstedikleri zaman 24 saat içerisinde hükümeti
götürürüz, yenisini getiririz mantığı. Faiz lobileri adeta ellerini
ovuştururdu. Bütün dert bu.
Emniyette dönemin başbakanı diye tutanaklar tutuluyor. Bu
tutanakları tutanları ihanet çetelerini kol kanat germeye
çalışanlar oldu. Sonra çıkıp uluslararası itibarı zedelendi
diyorlar. ABD medyasında 3 haber çıktı diye bu ülkede itibar
zedelenmez.
BU KERVAN YÜRÜMEYE DEVAM EDECEK
Ankara'da Hacıbayram Camii'nde Cuma namazı kıldık orada resmimizi
çektiler. New York Times IŞİD'in yatağı burasıdır diyor. Böyle bir
anlayış, böyle bir dezenformasyona karşı ülkemizin STK'Ları ile
birlikte hep birlikte tavır almamız gerekmez mi? İçeriden ihanet
şebekelerine destek verenlere rağmen bu kervan yürümeye devam
edecek. Paralel şebeke ve destekçisi uluslararası medya birlikte
hareket ediyor buradan da bir işadamı çıkıp bunlara destek veriyor.
Eski Türkiye artık açılmamak üzere kapanmıştır.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına bak? Hangi ölçüte
göre bu notu veriyorsun. Batmış ülkeye 6 derece yukarı not
veriyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Büyümesi en iyi olan 0,8 ile
Almanya. Biz 2'nin üzerinde büyüme kaydediyoruz sen kalkıp böyle
bir not veriyorsun. Siyaseten deviremedik, ekonomik olarak
devirelim mantığı bu. Bu hepimizin sorunu. S&P böyle bir şey
yaptı ben onlara çıkışta bulundum, siyasi karar veriyorsunuz dedim.
Şimdi aynısını bunlar yapıyor. OECD Genel Sekreteri bana onların
söyledikleri önemli değil siz bizim söylediklerimize bakın diyor.
Her türlü algı operasyonunu gerçekleştiriyorlar. Falanca kredi
kuruluşları ne söylerse söylesin biz buraya onlarla gelmedik.
Bir işadamı için sanayici için de hukuk sistemi de hayati derecede
önemli. Hukuk sistemi adalet dağıtmıyorsa orada yatırım da olmaz
istihdam da olmaz. Türkiye'ye gelmesi için hukuk sisteminin
güvenilir olduğunu görmesi lazım. En başta iş dünyası şikayetçi
olması lazım hukuk sistemine sızmış paralel yapıya dair. Bu yapıya
dair bugün ilk kez kararlı bir ses duydum teşekkür ediyorum.
Bunlar bugün yargıya sızmış paralel yapıyla rant elde ediyor
olabilir. Yarın bu yapı döner onu destekleyenlere vurur.
'O BANKA ZATEN BATMIŞ'
Dün ana muhalefet lideri bir bankanın batırılması için çalışıyor
diyor. O banka batmış zaten. Taşıma suyla dönüyor. O 26 bankanın
battığı dönemden biz çok farklı bir yere getirdik. Bir de
hakaretamiz şekilde sayın başbakana hitap ediyor. Bu anlayışla bir
yere gidilmez.