Darbe girişimi turizmciyi de, yeşil pasaportluları da zora soktu
ADANA İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Başkanı ve turizm acentesi sahibi Belgin Özçelik, devlet memurlarının izin iptalleri ve yeşil pasaportluların yurt dışına çıkması ile ilgili getirilen sınırlamalar nedeniyle büyük zorluk yaşadıklarını söyledi.
ADANA İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Başkanı ve turizm acentesi
sahibi Belgin Özçelik, devlet memurlarının izin iptalleri ve yeşil
pasaportluların yurt dışına çıkması ile ilgili getirilen
sınırlamalar nedeniyle büyük zorluk yaşadıklarını söyledi.
Darbe girişiminin ardından devlet memurlarının izinlerinin iptal
edilmesi, izinde olanların ise tekrar göreve çağrılmasının
turizmcileri sıkıntıya soktuğunu belirten Belgin Özçelik, bu konuda
acil çözüm üretilmesini istedi. Özçelik, "Eskiden yeşil pasaportu
olanlar kendini ayrıcalıklı görürdü. Ancak son yaşanan darbe
girişimi nedeniyle yeşil pasaportlular büyük zorluklar çekiyor.
Devlet memuru yakını olup yeşil pasaport taşıyan bir çok kişi şu
anda büyük problem yaşıyor. Ayrıca devlet memurlarının izin iptali,
turizmciler için büyük bir yıkım oldu" dedi.
Darbe girişiminin olduğu geceden itibaren tur iptali için
başvurular olduğunu belirten Özçelik şöyle konuştu:
"Yeşil pasaport sadece devlet memurlarında yok. Bu pasaport,
memurların eş ve çocuklarında da var. Bu insanlar ülke dışına çıkış
yapmak istediklerinde çalıştığı kurumdan bir yazı isteniyor. Ancak
gelin görün ki, yurt dışına çıkmak isteyen kişinin çalıştığı kurum,
onun yeşil pasaport taşıyan yakınlarına herhangi bir yazı
veremiyor. Bu nedenle yurt dışına çıkamayan tatilciler var. Bu
durum turizm işi ile uğraşan çok sayıda kişiyi de, tatile gitmek
için aylar öncesinde yer ayırtıp hala tur taksiti ödeyenleri de
zora soktu. Şu anda pasaport olmadan Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti'ne giriş çıkış yok. Vatandaş mağdur olmuş durumda. Ne
yapacağımızı şaşırmış durumyadız."
EKONOMİK TURLARA GİDENLER MEMURLAR
Devlet memurlarının izin iptalinin özellikle ekonomik tur satan
turizm acentelerini zor durumda bıraktığına dikkat çeken Özçelik
sözlerini şöyle sürdürdü: