Bakan Çelik’ten çarpıcı açıklamalar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Günah keçisi aranıyorsa buyurun Çalışma Bakanına. Hiçbir mahsuru yok. Ben bundan gocunmam. Eksiği gediği bırakmama konusunda gecemizi, gündüzümüzü harcıyoruz ama sen kömürü 1 buçuk milyon ton üretecekken eğer yılda 3 milyon ton üretirsen hesabını vereceksin öyle yağma yok. Asansörü yükseltirken 50 liralık durdurucuyu takamıyorsan yapmasan...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Günah
keçisi aranıyorsa buyurun Çalışma Bakanına. Hiçbir mahsuru yok. Ben
bundan gocunmam. Eksiği gediği bırakmama konusunda gecemizi,
gündüzümüzü harcıyoruz ama sen kömürü 1 buçuk milyon ton
üretecekken eğer yılda 3 milyon ton üretirsen hesabını vereceksin
öyle yağma yok. Asansörü yükseltirken 50 liralık durdurucuyu
takamıyorsan yapmasan daha iyi bu inşaatı" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İNTES ve YOL-İŞ
Sendikasının ortaklaşa düzenlediği "Çalışma Hayatında Son
Gelişmeler" konulu toplantıya katıldı. Swiss Otel'de
gerçekleşen toplantıda bir konuşma yapan Çelik, çalışma hayatında
önemli başarılar yaşandığına değinerek, 2002 yılından günümüze
kadar gerçekleşen reformları anlattı.
1 Mayıs'ın çalışanlar için son derece önemli olduğunu belirten
Çelik, "1 Mayıs'ın tatil ilan edilmesi gibi son derece
önemli bir görevi de Çalışma Bakanlığı olarak ifa ettiğimiz inancı
içerisindeyim. 1 Mayıs'ın bir Taksim konusu var. Taksim konusu
ortadan çıktıktan sonra tartışma konusu olmaktan çıkardık. Her yıl
1 Mayıs konuşulur idi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü artık. Keşke
sendika konfederasyon başkanlarımız buradalar keşke 1 Mayıs'ı
amacına uygun bir şekilde nerede kutlandı değil de haklar konusunda
1 Mayıs'ı bir anlamlı güne dönüştürebilsek. Ben inanıyorum ki
bundan işveren de, bundan işçiler de çok ciddi şekilde
yararlanacaklardır" şeklinde konuştu.
"ASGARİ ÜCRETİ GEÇİM ÜCRETİNE DÖNÜŞTÜRME ANLAYIŞI KABUL
EDİLEBİLİR BİR ANLAYIŞ DEĞİLDİR"
Yargıya iş dünyasından çeşitli sorunların iletildiğini bildiren
Çelik, iş dünyasının serzenişi olduğunu anlattı.
"Ücret sendikacılığı anlayışını artık mutlak suretle
Türkiye geride bırakmalı" diyen Bakan Çelik, tahripkar
sendikacılık anlayışının da geride bırakılması gerektiğine dikkati
çekti.
Bakan Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"‘Asgari ücret, geçim ücreti' diyor işveren. El insaf…
Asgari ücret koruma ücretidir, geçim ücreti değil ki. Asgari ücrete
hele hele çok tehlikeli işlerde inşaatta olsun, madenlerde olsun,
nakliyede olsun asgari ücreti geçim ücretine dönüştürme anlayışı
kabul edilebilir bir anlayış değildir. Çünkü asgari ücret bir taban
ücrettir. Bundan aşağı teklif edilemez anlamına gelen bir ücret
olduğunu burada belirtmek istiyorum. Çalışma hayatı son derece
önemli. "
"YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ YASASIYLA BİRLİKTE KISA
ZAMAN İÇERİSİNDE PARLAMENTOYA TAŞIYACAĞIZ"
İş Sağlığı Güvenliği Yasasının da bu dönemde yasalaştığını anlatan
Çelik, şimdi AB standartlarında bir iş sağlığı güvenliği yasasının
çıktığını bildirerek, "Şimdi önümüzde de yabancıların
çalışma izinleri ile ilgili düzenlemeyi tamamladık. Sosyal
taraflarla henüz görüşemedik. Önümüzdeki dönem içerisinde
görüşeceğiz. Yabancıların çalışma izinleri yasasıyla birlikte kısa
zaman içerisinde parlamentoya taşıyacağız. Bu dönem içerisinde
Türkiye'nin 3 kat büyüdüğünü ifade etmek istiyorum. Türkiye her
alanda 3 kat 4 kat büyüdü. 2004 yılından bugüne istihdamda 7 milyon
artış var Türkiye'de. Bütün dünya bize gıpta ile bakıyor. İnşaat
sektöründe 2002'lerde 700 bin olan istihdamın 2 milyonlara
ulaştığını da ifade etmek istiyorum. Bütün bunlar istikrar
ortamında ve güven ortamında oldu" ifadelerini
kullandı.
"TEDBİRİ ALMADAN TAKDİRE HAVALE ETMEK KOLAYLIĞINA KAÇMA
LÜKSÜNÜZ OLAMAZ"
Sosyal güvenlikte reformların gerçekleşmesinin çok güzel olduğunu
belirten Çelik, "Bu başarılarımıza adeta bir sünger çeken
Soma olayı ve asansör faciası karşısında dilimizin tutulduğunu,
söylenecek bir şeyin kalmadığını da ifade etmek istiyorum. Bu kadar
başarılara önemli gelişmelere sahne olan Türkiye'ye yakışmayan
görüntüler olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Büyüyelim mi?
Büyüyelim tabi ama önlemlerle büyüyelim. Takdir Allah'tan efendim
ama tedbir insandan. Tedbiri almadan takdire havale etmek
kolaylığına kaçma lüksünüz olamaz. Bizim görevimiz gerekli
önlemleri almaktır. Hiçbir maddi kazanç insan hayatından daha
değerli değildir" diye konuştu.
"BU KAZALARIN DEVAM ETTİĞİ BU FOTOĞRAFLARIN GAZETELERİN
MANŞETLERİNİ SÜSLEDİĞİ BİR ÜLKE KALKINMIŞ ÜLKE OLAMAZ"
2012 yılında İş Sağlığı Güvenliği Yasasının yürürlüğe girdiğini
anlatan Bakan Çelik, şöyle konuştu:
"167 ve 176 sayılı İLO Sözleşmelerinin de Bakanlar Kurulu
olarak imzalar tamamlandı. Ekim ayı ile birlikte yüce Meclise
gelecek. Maden kanununa göre maden mühendisi bulunmayı getirmişiz
24 saat orada duracaklar. İnşaat açısından bakarsanız Şehircilik
Bakanlığı bünyesinde yapı denetim firması onun teknik olarak
temelden çatıya kadar yapılması sorumluluğunu üstlenen yapı denetim
firması var. Herkes var. 24 saat orada olanlar var ama karşımıza
çıkan tablo kazaya baktığımız zaman kazalar devam ediyor
Türkiye'de. Bu kazaların devam ettiği bu fotoğrafların gazetelerin
manşetlerini süslediği bir ülke kalkınmış ülke olamaz. Günah keçisi
aranıyorsa buyurun Çalışma Bakanına. Hiçbir mahsuru yok. Ben bundan
gocunmam. Ben işimi en iyi şekilde yapmanın mücadelesini veriyorum.
Eksiği gediği bırakmama konusunda gecemizi gündüzümüzü harcıyoruz
ama sen kömürü 1 buçuk milyon ton üretecekken eğer yılda 3 milyon
ton üretirsen hesabını vereceksin öyle yağma yok. Asansörü
yükseltirken 50 liralık durdurucuyu takamıyorsan yapmasan daha iyi
bu inşaatı. Bu olaylar da bizi kendimize getirmiyorsa bizi ne
uyandıracak. Birçok kesimde sorumluluk var ama farkındalık
yok."
"İHALELERDE İŞ GÜVENLİĞİ MALİYETİ KALEMİNİ DE KOYALIM
DİYORUZ"
Çalışma hayatında insanın önemine vurgu yapan Çelik, insanların
mutluluğunun, huzurunun ve yattığı koğuşun önemli olduğunu
kaydederek, "İşçinin o ortamda yatmasını denetlemiyorsanız
siz onları gezip o odaları görmüyorsanız inanın yanlış
yapıyorsunuz. Size bir maliyeti yok. Zaten şimdi düzenleme
getiriyoruz. İhalelerde iş güvenliği maliyeti kalemini de koyalım
diyoruz. O da bir eksiklikse getirip onu da koyacağız"
dedi.
"TABİİ Kİ CAN TABİİ Kİ ÖNCE VİCDAN"
Farkındalık konusunda gevşekliği hayretle izlediklerini bildiren
Çelik, "Yalnız cezayla bu işleri çözmek doğru değil. O
zaman başka türlü kayıt dışılıklar çıkıyor. Cezanın da amacı
müfettişin de amacı farkındalığı oluşturmaktır. İş Sağlığı
Güvenliği konusu sadece bir kanun değil, yasal bir konu değil
insani ve vicdani bir sorumluluk olduğunu bilmemiz gerekir. Vicdan
mı? Cüzdan mı? Mal mı? Can mı? Böyle mukayeseleri ben doğru
bulmuyorum. Tabii ki can tabii ki önce vicdan. Biz biliyoruz ki
kefenin cebi yok. İş sağlığı güvenliğine harcanan her kuruş iş
yerinin itibarını arttırır. Kanunlar bize uymaz değerli dostlar biz
kanunlara uymak durumundayız. Şimdi idare olarak bizler mevzuatı
hayata geçirmek, denetimi yapmakta görevliyiz. İş verenler
mevzuatın gerekli gördüğü tedbirleri almakta yükümlüdürler.
Çalışanlar ise tedbirlere harfiyen uymak zorundadırlar. Şimdi bu
önümüzdeki düzenlemelerde, ceza geliyor ama teşvik de
getiriyoruz" diye konuştu.
"İnsanı ruhsuz bir makine ile eş değer görmek bizim
medeniyetimize yakışmaz" diyen Çelik, şöyle devam etti:
"Önce insan ve vicdan diyen bir çalışma hayatının
vazgeçilmezi haline getirmemiz gerekiyor. Ayın 10'u ile 20'si
arasında sayın Başbakanımızın İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde
katılacağı ağırlıklı olarak tehlikeli işlerin, sektörlerin iş
adamları ile bir araya geleceğiz. Her kesimin taleplerini
alacağız."
"ÇALIŞMASI DURDURULAN OCAĞI FAALİYETE DEVAM ETTİRENE
KESİNLİKLE HAPİS CEZASI GELECEK"
Zonguldak'ta maden ocağında mühürlenen madenin mührünün sökülüp
girildiğini anlatan Bakan Çelik, "Daha önce çalışması
durdurulmuş. Sen misin çalışması durdurulan ocağı faaliyete devam
ettiren kesinlikle hapis cezası gelecek. Yani durdurulmuş şunları
düzelteceksin şunları yapacaksın dediğimiz halde bu konudaki kanun
dinlemem diyen mührü sokup bu iş yerine işçiyi sokan bir işveren
varsa buna da başka türlü bir çare kamu görevlisi olsa bile
durdurulmuş ama devam ettiriyorsa karşılığının mutlaka olması
gerekiyor. İnşallah alınacak bu tedbirlerle maden ocakları mezar
olmaktan inşaatlar da işçiye mezar taşı olmaktan çıkar temennisinde
bulunuyorum" ifadelerini kullandı.
"İNŞALLAH 3-4 AY İÇERİSİNDE 600'Ü VE 2015 İÇERİSİNDE 750
MESLEK STANDARDINI BELİRLEYECEĞİZ"
Çelik, "Ulusal mesleki yeterlilik konusu Türkiye'nin biraz
gecikmeli, arkadan takip ettiği bir olay. İnşaatta depocu mu var
kalıpçı mı var… Hangi unsurlar varsa çalışan işçi kardeşlerimizin
MYK sertifikası olmak şartını 1 Ocak 2015 itibaren getiriyoruz.
Yeni mesleki yeterlilik belgesi konusu çok önemli. Bugün 569 meslek
standardını belirlemiş bulunuyoruz. 750 hedefimiz. İnşallah 3-4 ay
içerisinde 600'ü ve 2015 içerisinde 750 meslek standardını
belirleyeceğiz arkasından da sertifikalandırmayla birlikte çok daha
nitelikli elemanlarla geleceğe yürüyeceğiz. Kalkınmada bu
sertifikasyon ve bu eğitim son derece önemli. Yurt dışındaki
işçilerimizi yasal zemine kavuşturduk. Kapımız açık yaşadığınız
sorunları iletmeniz gerekiyor" dedi.
(İHA)