Sınıfta yaptığı değişiklikle devamsızlık sorununu çözdü
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Kırkkoyun Köyü İlkokulunda öğretmenlik yapan Leyla Özdemir, devamsızlık sorunu olan sınıfını ev ortamına dönüştürerek hem bu sorunu çözdü hem de öğrencilerin derse katılımlarını arttırdı.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Kırkkoyun Köyü İlkokulunda
öğretmenlik yapan Leyla Özdemir, devamsızlık sorunu olan sınıfını
ev ortamına dönüştürerek hem bu sorunu çözdü hem de öğrencilerin
derse katılımlarını arttırdı.
Merkez Bağlar ilçesi Kırkkoyun Karacadağ İlkokulu öğretmeni Leyla
Özdemir, devamsızlık sorununun olduğu sınıfında birtakım
değişiklikler yapıp sınıfı ev ortamına dönüştürerek öğrencileri
okulda tutmayı başardı. Onları hiç bilmedikleri oyunlarla
tanıştıran, sınıfa halı seren, sıra ve masaları beyaza boyayıp masa
örtüsü kullanan, öğrencilere çocuğu gibi davranıp sorunlarını
dinleyen ve böylece öğrencilerin devamsızlık sorununu çözen, derse
katılımlarını arttıran Leyla Öğretmen, ‘çocuklarım' dediği
öğrencileri tarafından o kadar çok seviliyor ki öğrenciler
öğretmenlerinin her gün yanlarında olmasını istiyor.
"RAHAT EDEBİLECEKLERİ BİR ORTAM HAZIRLAMAK
İSTEDİM"
Genelde hep doğuda çalıştığını ve 10 yıldır öğretmenlik yaptığını
belirten Özdemir, "Burada 4'ncü senem. ‘Minik yüreklere
güzel dokunuşlar' sloganıyla yola çıkıp çocuklarım için elimden
geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım. Güzel bir ortam oluşturmaya
çalıştım. Çünkü bunu biliyorum ki çocuklar yaparak, yaşayarak bir
şeyleri daha kolay kavrayabiliyor. Gönüllü arkadaşların, eş dostun
aracılığıyla güzel bir sınıf ortamı oluşturdum. Daha önce
çocuklarda devamsızlık problemi çok sık yaşanıyordu. Ancak bu sınıf
ortamını oluşturduktan sonra öğrencilerim çok mutlu bir şekilde
okula geldi ve devamsızlık yok denecek kadar azaldı. Onları hiç
bilmedikleri oyunlarla tanıştırdım. Elimizden geldiğince birlikte
oynadık. Dersimizi birlikte yaptık. Güzel bir şeyler ortaya çıktı.
Okul müdürümüz Mehmet Dalbudak ve diğer arkadaşlarımızın el
birliğiyle çok güzel bir ortam oluşturduk. Aslında çocuklara bir ev
ortamı oluşturmak istedim" dedi.
"28 TANE ÇOCUĞUM VAR"
Çocukların zorlu şartlarda okula geldiğini ve her çocuğun eşit
şartlara sahip olmadığını vurgulayan 2 çocuk annesi Özdemir,
"Sınıfa ayakkabı ile girmiyoruz. Terlikle ders işliyoruz.
Halı kullandım sınıfta. Orayı oyun köşesi, okuma köşesi olarak
kullanıyoruz. Sıraları da sınıf ortamında bir ahenk yakalamak için
beyaza boyadık. Masa örtülerimiz var. Sınıfı perdelerle donattık.
Sınıfı boyadık. Öğrencilerimiz okulu seviyor ve mutlular. Çocuklar
hem eğitim anlamında hem de davranış anlamında çok değiştiler.
Bütün kuralları, nasıl davranmaları gerektiğini biliyorlar.
Temizlik alışkanlığı kazandılar. Her şeye çok daha dikkat
ediyorlar. Derse katılımları çok daha gelişti. 2 erkek çocuk
annesiyim. 26 öğrencim var ve onlara hep çocuklarım dedim. Benim
aslında 2 tane değil, 28 tane çocuğum var" diye
konuştu.
"EVE GİDİNCE ONU ÖZLÜYORUZ"
Öğrenciler de öğretmenlerini çok sevdiklerini, onun kendilerine her
şeyi öğrettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ders çalışıyoruz, halının üzerinde oyunlar oynuyoruz.
Öğretmenimiz bize her gün bir şeyler öğretiyor. Her gün bizim
yanımızda olmasını istiyoruz. Eve gidince onu çok özlüyoruz. Onu
çok seviyoruz.
(Emrah Kızıl/İHA)