’Misafir öğrenci’ uygulamasını anlattı
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, terör olayları nedeniyle eğitimleri sekteye uğrayan öğrencilerle ilgili, "Biz hemen e-okul sistemine ‘misafir öğrenci' butonu koyduk. Çocuklarımızı misafir öğrenci olarak sorunsuz okullarda eğitimlerine devam edecek şekilde eğitime alıyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, terör olayları nedeniyle
eğitimleri sekteye uğrayan öğrencilerle ilgili, "Biz hemen
e-okul sistemine ‘misafir öğrenci' butonu koyduk. Çocuklarımızı
misafir öğrenci olarak sorunsuz okullarda eğitimlerine devam edecek
şekilde eğitime alıyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan
"Neler Oluyor" programına konuk oldu. İhlas Haber
Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını
cevaplayan Avcı, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan
Avcı, terör olayları nedeniyle öğrencilerin eğitimlerinin
aksamaması için gerekli çalışmaların yapıldığını dile getirdi.
Sorunlu bölgelerdeki öğrencilerin terör olaylarının yaşanmadığı
yerlere misafir öğrenci olarak gittiklerini ya da kayıtlarını o
okullara aldırabildiklerini belirten Avcı, "Biz hemen
e-okul sistemine ‘misafir öğrenci' butonu koyduk. Mesela
Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki öğrencilerimiz, Diyarbakır'ın diğer
okullarında misafir öğrenci olarak veya kayıtlarını oraya alarak
eğitimlerine devam etti. Bu çocuklarımızı, misafir öğrenci olarak,
sorunsuz okullarda eğitimlerine devam edecek şekilde eğitime
alıyoruz. Yarıyıl tatili sırasında Silopi, Cizre ve Sur'daki 8. ve
özellikle 12. sınıftaki öğrenciler telafi eğitimi aldı. Bu çocuklar
sadece telafi eğitimi almadı; sağlık kontrolünden geçirildiler,
psiko-sosyal destek aldılar, her öğrenciye 250 TL harçlık verildi,
temel ihtiyaçları karşılandı. Bu durumda olan 12 binin üzerinde 12.
sınıf öğrencimiz destek aldı. Silopi'de yerinde eğitime başladık.
Silopi'de 30 binin üzerinde öğrencimiz eğitimlerine devam ediyor.
Eğitim alamadıkları dönemler için de hafta sonlarında, ders
sonlarında telafi eğitimi alacaklar" ifadelerini
kullandı.
"83 TANE AĞIR HASARLI OKULUMUZ VAR"
Terör olayları nedeniyle zarar gören okulların hemen tamir
edildiğinin, kullanılamayacak hale gelen okulların ise yenisinin
yapılması için çalışmaların başladığının altını çizen Avcı,
"Hafif zararlı veya orta zararlı okullarımızı hemen tamir
ediyoruz. Onlar bugün yakıyorlar, biz hemen çalışıyoruz, tamir
ediyoruz. Buradan, öğretmenlerimizin ve öğretmenlerimizin güvenliği
için, canlarını ortaya koyarak mücadele veren güvenlik güçlerimize
çok teşekkür ediyorum. Okullara gündüz molotof kokteyli atılıyor,
gece hemen ekiplerimiz gidiyor, gereken tamiri yapıyorlar. 83 tane
ağır hasarlı, kullanılamayacak halde okulumuz var. Ama bunların
tadilatları için hemen ihaleler yapılıyor. Gerekirse bunlar
yıkılarak yenilerini yapıyoruz. Daha önceden de, 5-6 Ekim
olaylarında aynı şeyleri yapmışlardı, o okulların tamamını 60
milyon TL harcayarak inşa ettik" diye konuştu.
"EĞİTİMDE FİZİK TAMAM, ŞİMDİ SIRA KİMYADA"
Eğitim sisteminin gelişen teknolojiye, hayat şartlarına ayak
uydurması gerektiğini vurgulayan Bakan Avcı, "Teknoloji
değişiyor, hayat değişiyor, eğitim öğretim teknikleri değişiyor,
dünya değişiyor ve bizim 30 yıl, 20 yıl, 10 yıl öncesinden kalan
ders kitaplarımızla, eğitim malzemelerimizle, eğitim öğretim
tekniklerimizle bu işi sürdürmemiz doğru değil. Bunların çağın
ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmesi lazım. Eğitimde müthiş bir
demokratikleşme gerçekleşti. Üniversite öğrencileri bile kılık
kıyafetleri yüzünden okullarına gidemiyorlardı, bunu kaldırdık.
Bütün okullarımızda, öğretmenlerimizde, öğrencilerimizde, herhangi
bir kısıtlama olmaksızın, temel insan haklarına müdahale
sayılabilecek yasakları kaldırarak, eğitimin öğretimin önünü açtık.
4+4+4 uygulamasıyla çocuklarımızın önündeki seçenekleri
geliştirdik. Her çocuğumuzun, kendi ilgi alanına, yeteneğine göre
eğitim almasının önünü açtık, seçmeli derslerin sayısını arttırdık.
Eğitimde fizik tamam, şimdi sıra kimyada"
değerlendirmelerinde bulundu.
"92 SAHTE DİPLOMALI ÖĞRETMEN TESPİT EDİLDİ"
Sahte diplomalı öğretmenler konusuna da değinen Avcı, yapılan
araştırmalar sonrasında 92 tane sahte diplomalı öğretmen tespit
edildiğini söyledi. 117'ye yakın şüpheli istifanın da olduğunu
belirten Bakan Avcı, şöyle konuştu:
"Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor ama bunun öğretmen
camiamızı tedirgin etmesinden de rahatsızım. Rehberlik ve Denetleme
Başkanlığımızın yaptığı araştırmalar sonucunda, bugün itibariyle
92'yi bulan öğretmenin, aslında sahte diplomalarla atamasının
yapıldığı tespit edildi. Adaylar KPSS'ye giriyor, KPSS'den bir puan
alıyor, sonra alan sınavlarına giriyorlar, bunların karmasından
oluşan bir puan üzerinden atamalar yapılıyor. Bu 92 öğretmenin
hemen hemen tamamı şöyle: Aslında diyelim biyoloji öğretmeni ama
biz biyolojiden çok fazla atama yapamıyoruz, orada doluluk oranımız
yüksek, yani biyoloji öğretmeni olarak atanma şansı daha düşük.
Buna mukabil özel eğitim öğretmenliği yani engelli çocuklarımızın
eğitimiyle ilgili, bu alanlarda da çok açığımız var, hangi alanda
daha çok alım yapılıyorsa, bir şebeke diyor ki, ‘senin biyoloji
öğretmeni olarak atanma şansın çok yok, gel ben sana diploma
uydurayım, seni bir özel öğretim bölümünden mezun olmuş gibi
göstereyim' diyor. Aslında biyoloji öğretmeni ama müracaatını özel
eğitim öğretmeni gibi yapmış sahte diplomayla. Bir defa evrakta
sahtecilik var, başkalarının hakkına tecavüz eden var. Şimdi bu
92'nin dışında, 117'ye yakın şaibeli istifa var, bunlar da
araştırılacak. Bu konularda herhangi bir şekilde sorunu olmayan
öğretmenlerimizin tedirgin olmasını gerektirecek hiçbir şey
yok."
AĞUSTOSTA ATAMA YOK
Bundan sonra bütün atamaları şubat ayında gerçekleştirmek
istediklerini kaydeden Avcı, "Biz artık bütün atamaları
şubata endekslemeye çalışıyoruz, bu ağustosta atama olmayabilir.
Bizim bu dönemde yaptığımız çok olumlu çalışmalardan bir tanesi de
özel eğitimin payını arttırmamız. Bu dershanelerin dönüştürülmesi
süreci de bu amaçla yapıldı" dedi.
"ÖDEV DOZUNDA VERİLİRSE ÇOCUK İÇİN FAYDALI
OLUR"
Bakan Avcı, öğrencilerin ev ödevleriyle çok fazla yorulmaması
gerektiğini dile getirdi. Yarıyıl tatilinde öğrencilere ev ödevi
vermeyen öğretmenlere ve tatilde çocuklar için etkinlikler
düzenleyen belediyelere teşekkür eden Avcı, şunları ifade etti:
"Ödev, eğitimin önemli bileşenlerinden biri ama bunun bir
dozu var. Ödev, sınıfta yapılması gerekenlerin, evde yapılır hale
getirilmesi demek değildir. Eğitimde okulda, sınıfta yapılacak
şeyler vardır, onlar orada yapılır ve orada biter, daha sonra eve
taşınmaz. Evde çocuk ayrıca yarınki dersi için veya o gün gördüğü
dersin tekrarı için ufak tefek araştırmalara, alıştırmalara
yönlendirmelidir ama bunun bir dozu vardır. Çocuğun dinlenmeye de,
oynamaya da, sosyalleşmeye de ihtiyacı var. Eğer biz sınıfta
yapmamız gereken şeyleri eve taşırsak, bir süre sonra evde veliler
ödev yapmaya başlıyor. Kaldırdığımız performans ödevleri tam bu
hale gelmişti. Hatta okulun karşısındaki kırtasiyelerde hazır
performans ödevleri satılmaya başlanmıştı. Bunu yasakladık ama ödev
dozunda, uygun şekilde verilirse çocuk için faydalı olur. ‘Yarıyıl
tatilinde ödev vermeyin' dedik. Pek çok okulumuz, öğretmenimiz buna
uydular, çok teşekkür ederim. Çocuklarımız tabi ki sevdikleri
kitapları okusunlar, sinemaya gitsinler, tiyatroya gitsinler,
müzeleri dolaşsınlar. Bazı belediyelerimiz bu konuda bize çok büyük
destek çıktılar. Erzurum, Konya, Bursa Büyükşehir Belediyeleri
olağanüstü programlar yaptı. Çocuklar için satranç turnuvaları
düzenlediler, müzelere götürdüler, hatta Konya Belediyesi Avrupa'ya
bile tur düzenlemiş. Erzurum'da çocuklarımızı kayağa götürdüler.
Bazı ilçe belediyelerimiz de çok güzel programlar düzenlemiş.
Dolayısıyla ödev dozunda olacak, çocukları, aileleri bezdirmeyecek,
okulu daha çok sevdirecek."
"310 BİN SURİYELİ ÖĞRENCİYİ EĞİTİME ALDIK"
Suriye'den gelen eğitim çağındaki çocukların yarısının eğitim
imkanına kavuştuğunu ifade eden Avcı, Avrupa Birliği'nin bu konuda
3 milyar dolar yardım paketi hazırladığını belirtti. Bir öğrencinin
eğitim masrafının 3 bin 250 TL olduğunu ve Türkiye'de eğitime
alınmayan 310 bin civarında Suriyeli çocuğun bulunduğunu kaydeden
Bakan Avcı, "Suriye'den gelen eğitim alma çağında olan
çocukların sayısı yaklaşık 620 bin ama bu kayıtlılar üzerinden
yaptığımız bir hesaplama. Bu 620 binin 310 binini bugün itibariyle
eğitime almış durumdayız. Ya geçici barınma merkezlerinde,
kamplarda açtığımız okullarda, ya kendi okullarımızın öğleden
sonraki bölümlerinde veya onlar için yapılan prefabrik okullarda
veya bazı STK'ların ve belediyelerin imkanlarıyla biz bu
çocuklarımızın 310 binini eğitiyoruz. Avrupa Birliği'nin Londra'da
yapılan konferansının amacı şuydu; ‘Avrupa Birliği olarak 3 milyar
dolar bir yardım paketi hazırlayalım da Türkiye'nin yükünü
paylaşalım.' Biz kendi adımıza Milli Eğitim Bakanlığı olarak ‘biz
ne yapıyoruz ve AB olarak yardımda bulunmak istiyorsanız siz ne
yapmalısınız' bu çerçevede bir hazırlık yaptık. Biz devlet
okulundan özel okula geçen öğrencilerimize 3 bin 250 TL destek
veriyoruz. Bizim devlet olarak bu çocuk için devlet olarak
yaptığımız harcama 3 bin 250 TL, o özel okula gittiği zaman
devletin üzerinden bu yük kalkıyor, biz de bu miktarı ona
veriyoruz. 3 bin 250 TL'yi çarpın 620 bin öğrenciyle. ‘Bir
öğrenciyi daha sen eğitim sistemine al' diyorsan bunun bedeli 3 bin
250 TL. Bir AB ülkesinin büyükelçisi ziyaretime geldi, ‘Siz
eğitimde olağanüstü başarılar sergiliyorsunuz, 310 bin çocuğu
eğitime aldınız, bunu hiçbirimiz yapamazdık, bu Avrupa'da bazı
küçük ülkelerin bütün öğrenci nüfusu kadardır, siz bunları gönüllü
eğitiyorsunuz' falan dedi. Dedim ki, ‘Sayın büyükelçi
iltifatlarınız için çok teşekkür ediyorum ama artık bizi
alkışlamayın, şimdi biraz da biz sizi alkışlamak istiyoruz.'
Alkışlanmak istiyorlarsa yapacakları çok açık, 620 bin kayıtlı
öğrenci adayı var" şeklinde konuştu.
Yeni atanan öğretmenlerin 4 aylık oryantasyon eğitimi boyunca maaş
alabileceklerini söyleyen Bakan Avcı, bu eğitimi kendi talepleri
doğrultusunda yaşadıkları ya da atandıkları şehirlerde
alabileceklerini ifade etti.
"2 BİN 705 ENGELLİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPTIK"
"2003 yılından bugüne kadar 2 bin 705 engelli öğretmen
ataması yaptık" diyen Bakan Avcı, "Son 3 yılda da
müracaat eden bütün engelli öğretmen adaylarının atamasını yaptık.
Mesela 100 tane kontenjan açılıyor, biz 150 tane aldık. Onların da
kendi puan sistemleri var, yani ‘ben engelliyim, beni açıktan alın'
olmuyor. Bir sınava giriyorlar, onların da puanları var, bu puanlar
üzerinden son 3 yılda müracaat eden adaylarımızın hepsini
görevlendirdik" ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın en büyük kamu kuruluşu olduğunu
vurgulayan Avcı, ayrıca hafızası çok güçlü, kurumsal kimliği çok
gelişmiş bir kurum olduklarının altını çizdi. Bakan Avcı, program
sırasında izleyicilerden çok fazla soru geldiğinin hatırlatılması
üzerine, öğretmen adaylarının atama ve yerleştirme üzerine merak
ettikleri soruların cevaplarını Milli Eğitim Bakanlığı İnsan
Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinden alabileceklerini
söyledi.
(İHA)