Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet’ten dev adım
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında "değerler eğitimi" konusunda işbirliği protokolü imzalandı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında
"değerler eğitimi" konusunda işbirliği protokolü
imzalandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı merkez binasında gerçekleştirilen imza
töreninde konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç,
protokol kapsamında bakanlığa bağlı yurtlarda, tesislerde,
kamplarda ve gençlik merkezlerinde beden ve ruh sağlıkları ile
manevi gelişimlerine katkıda bulunulması amacıyla gençlere Diyanet
İşleri Başkanlığı'na bağlı görevliler tarafından din ve değerler
eğitimi verileceğini söyledi. Protokolle birlikte gençlere manevi
rehberlik sağlanacağını kaydeden Bakan Kılıç, "Spor Genel
Müdürlüğü ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğü gibi bakanlığa bağlı kurumlar, uzun bir süredir Diyanet
İşleri Başkanlığı ile çalışmalara imza atıyor. Çalışmalarımızın
gelişmesi ve çoğalması adına bu faaliyetleri Bakanlık koordinesiyle
hayata geçiriyoruz" dedi.
Bakan Kılıç, din ve değerler eğitiminin gençlere talep etmeleri
durumunda verileceğini vurgulayarak, "Şunu da gördük ki
kamplarımızda ve yurtlarımızdaki gençlerimizden yoğun bir talep
var. Bu talebi karşılamak da bizim sorumluluğumuz" diye
konuştu.
Yaz Kur'an kurslarına katılan gençlerin spora yönlendirilmesi için
projelerin hayata geçirildiğini ifade eden Kılıç, "Dinamik
bir zaman dilimi içerisinde yaşıyoruz ve günümüzde haberler çok
hızlı yayılıyor. Özellikle genç kardeşlerimizin aldıkları haberleri
doğruymuş gibi kabul etmek yerine kaynağını araştırması için de
yardımcı olmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
"HEDEFLERİMİZE ULAŞMAK İÇİN TİTİZLİKLE
ÇALIŞIYORUZ"
Bakan Kılıç, camilerdeki din görevlilerinin sportif anlamda
çalışmalar yaptığını ve malzeme temini konusunda taleplerde
bulunduklarını ifade ederek, bu konudan duyduğu memnuniyeti dile
getirdi. Mersin Tarsus'ta hunharca bir saldırı ile öldürülen
Özgecan Aslan'ın isminin Başbakan Davutoğlu'nun talimatıyla
Antalya'daki yeni yapılan gençlik merkezine verildiğini hatırlatan
Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:
"Mahalle aralarında futbol ve basketbol sahalarıyla küçük
spor kompleksleri inşa edeceğiz. Gençlik merkezlerimizde Kur'an-ı
Kerim, hat, tezhip gibi eğitimlerin yanı sıra müzik, beden eğitimi,
okuma gibi farklı alanlarda eğitimler veriyoruz."
Gençlik kamplarıyla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı ile
çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç,
"Bu yılki yaz kamplarında yurt dışında yaşayan
kardeşlerimizin köklerinin olduğu bu topraklarda kaynaşmalarını
sağlayacağız. 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize güçlü bir şekilde
ulaşmak için en iyi şekilde sorumluluklarımızı yerine getirmek için
titizlikle çalışıyoruz" dedi.
"İSLAM İNSANLIĞIN BİR PARÇASIDIR"
Avusturya'da meclisten geçen İslam yasa tasarısı ile ilgili de
değerlendirmelerde bulunan Bakan Kılıç, "Hayatının büyük
bir kısmını yurt dışında geçirmiş ve yurt dışında doğmuş birisi
olarak bu tür yaklaşımların fayda getirmediğini söylemeliyim. En
çok üzüldüğüm konulardan biri tartışmaların mecliste yaşandığı
esnada ‘İslam Avusturya'nın parçası mıdır, değil midir'
düşüncesinin paylaşılması oldu" diye konuştu.
"İslam, bırakınız Avusturya'nın, insanlığın bir parçasıdır
ve olduğu her yerde de İslam'dır" diyen Bakan Çağatay
Kılıç, şunları söyledi:
"İslamiyet'in bugün belli coğrafi sınırlarda olup olmaması
konusunun tartışmak ve düşünmek çok üzücüdür. Zaten bunları
tartışan kişi, Avusturya'da aşırı sağcı olarak bilinen ve ırkçı
yaklaşımları olan biridir. Ümit ederim o da seçimlerinin ve
düşüncelerinin yanlış olduğunu anlayacaktır. İnsanlar arasına ayrım
koymanın ve nefret tohumları ekmenin hiçbir hayrı olmaz. Avrupa
zaten bunu tecrübe etmiştir. Ümit ediyorum ki aklıselim galip
gelecektir. Kardeşçe yaşanmaya devam edilecektir. Bütün Müslüman
kardeşlerimizi ben de aklıselim ile hareket etmelidir. Haklarını,
hukuk ve demokrasi çerçevesine aramalarını, bizlerin de kendilerine
her zaman destek olacağımızı bilmelerini istiyorum. Şu da
sevindiricidir ki, Avrupa'da ve Avusturya'da buna karşı seslerini
yükseltenler de gerçekten azımsanmayacak kadar fazladır. Biz bu
düşünceyle İslamofobi'ye karşı duruş sergileyecek olan sivil
toplumla, siyasetçilerle, dini farklı gruplarlarla beraber evrensel
insan hakları ve özgürlüklerle ilgili duruşumuzu sürdüreceğiz.
Bunların içinde kilisenin de olması önemli. Ben inanıyorum bu konu
da mutlaka aşılacaktır."
"SEVGİ, ŞEFKAT VE MERHAMET İÇİN HEPİMİZE DÜŞEN
SORUMLULUKLAR VAR"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, bu işbirliğiyle
her iki müessese için çok önemli bir protokole imza atıldığını ve
sosyal içerikli din işleri çerçevesinde oldukça önemli bir sürecin
başlayacağını belirtti. Başkanlığın hem gittikçe gençleşen bir
kurum olduğunu hem de gençlerin ruh dünyasına hitap etme konusunda
adımlar attığını söyleyen Prof. Dr. Görmez, "Adalet
Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı
ile imzaladığımız protokoller ne kadar önemliyse, bunlardan çok
daha önemlisi gençlerimiz için bugün burada imzaladığımız
protokoldür" diye konuştu.
Son zamanlarda yaşanılan hadiselere bakıldığında insanların sevgi,
şefkat ve merhamet eğitimine muhtaç olduğunun görüldüğünü belirten
Prof. Dr. Görmez, "Bilhassa insan yetiştirme sürecimizi
gözden geçirelim derken, can taşıyan bütün varlıklara karşı sevgi,
şefkat ve merhametin kazandırılması için hepimize düşen ciddi
sorumluluklar var" şeklinde konuştu.
Özgecan Aslan cinayetinin unutturulmaması gerektiğini de ifade eden
Prof. Dr. Görmez, "21 yaşında bir genç nasıl bu kadar
sevgisiz büyüyebildi ve bu hunharca cinayeti nasıl işleyebildi?
İşte bu soruyu düşünmemiz lazım" dedi.
"DEĞERLERİ TÜKETEN DEĞİL ÜRETEN BİR NESLİ
AMAÇLAMALIYIZ"
Gençlik ve Spor Bakanlığı"nın gerçekleştirdiği projelerdeki
değerler eğitimine dikkat çeken Prof. Dr. Görmez, şöyle
konuştu:
"Dindarlıktan bahsediyoruz ama hangi dindarlık? Dindarlık
sadece belli ritüelleri yerine getirmek değildir. Bu nedenle ahlak
eksenli dindarlığın peşinde olmalıyız. Değerleri tüketen değil,
üreten bir nesli amaçlamalıyız."
Avusturya'da kabul edilen İslam kanununun bu ülkeye yakışmadığını
dile getiren Prof. Dr. Görmez, "Ben bu kanunun zorunlu bir
ihtiyaçtan dolayı değil aşırı sağ ve radikal kesimin gündeme
getirildiğini düşünüyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 40
yıldır Avrupa ülkelerinde verdiğimiz eğitimlerde o toplumlara
olumsuz bir yansıması olmamıştır. Çalışmalarımız sadece barış
içerisinde yaşama hukukunu güçlendirmiştir. İslamofobi'yi bertaraf
etmek yerine her ülkenin kendi İslam'ını üretme çabasının doğru
olmadığını düşünüyorum. Buradan Avusturya'da yaşayan Müslüman
kardeşlerimizin tepkilerini bilimsel olarak ifade etmesini
öneriyorum" açıklamasını yaptı.
Konuşmaların ardından Bakan Kılıç ile Başkan Prof. Dr. Mehmet
Görmez hazırlanan işbirliği protokolünü imzaladı.
(İHA)