’Cinsiyet eşitliği’ ders olacak mı ?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 'cinsiyet eşitliği' konusunda müfredatta zorunlu bir ders olup olmayacağına ilişkin, "Biz bu tür konuları diğer derslerin içine yedirerek, diğer müfredatın içinde eriterek verdiğimiz zaman çok daha etkili olacağını düşünüyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 'cinsiyet eşitliği' konusunda
müfredatta zorunlu bir ders olup olmayacağına ilişkin, "Biz
bu tür konuları diğer derslerin içine yedirerek, diğer müfredatın
içinde eriterek verdiğimiz zaman çok daha etkili olacağını
düşünüyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet
Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi" açılış toplantısına
katıldı. Sheraton Hotel'de gerçekleşen toplantı sonrası
gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Avcı, toplumsal cinsiyet
eşitliğinin YÖK tarafından zorunlu ders haline getirileceği
hatırlatılarak, Milli Eğitim'de de bir ders olarak okutulmasının
söz konusu olup olmadığı sorusuna "Ortalama haftada 40 saat
ders yapma şansımız var. Herhangi bir okulumuzda, ortaokulumuzda,
liselerimizde de dolayısıyla her önemli konuyu ayrı bir ders konusu
haline getirme imkanımız yok. Özellikle bu tip konular ayrıca ders
konusu olduğu zaman biraz formalite icabı yapılır hale de
dönüşebiliyorlar. Onun için biz bu tür konuları diğer derslerin
içine yedirerek, diğer müfredatın içinde eriterek verdiğimiz zaman
çok daha etkili olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
"10 DERS PROGRAMIMIZ ÜNİTELER İÇERECEK ŞEKİLDE
TASARLANABİLECEK DEMEKTİR"
Bakan Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla zaten projenin bileşenlerinden bir tanesi
biliyorsunuz, 10 ders programının ve 80 ders kitabının bu gözle
proje beklentileri açısından, proje kriterleri açısından gözden
geçirilmesini hedefliyorum. 10 ders programımız bu proje kapsamında
üniteler içerecek şekilde tasarlanabilecek demektir. Dolayısıyla
bağımsız bir ders için zaten bizim ders saatlerimiz itibariyle
fazla imkanımız yok. Onun dışında bu konularında ilgili derslerin
içerisinde verilmesinde büyük yarar var. Projenin süresi 24 ay.
Dolayısıyla zaman içerisinde önümüzdeki yıldan başlayarak bunun
verimlerini almaya başlarız. Hemen her derste bununla ilgili
materyaller bulmak mümkündür. Bir matematik sorusunu formüle
ederken de cinsiyet ayrımcılığı yapabilirsiniz veya ondan
kaçınabilirsiniz. Bir tarih konusunu anlatırken de cinsiyet
ayrımcılığı yapabilirsiniz. Farkında olmadan yapabilirsiniz.
Dolayısıyla bütün ders kitaplarımızın aslında bu açıdan elden
geçirilmesi gerekir ama şimdi 10 ders programı ve 80 ders kitabı bu
açıdan gözden geçiriliyor. Onun dışında ayrıca ders kitabı
yazarlarımız ve panelistlerimiz de bu kriterler doğrultusunda
eğitimden geçiriliyorlar."
"ÖZELLİKLE BU PROJENİN ÖNCELİKLE YÖNETİCİLERİMİZE YÖNELİK
OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Bakan Avcı, kurumsal olarak kadın yönetici sayısının az olduğu
yönündeki eleştirisiyle ilgili soruya, "Özellikle bu
projenin öncelikle yöneticilerimize yönelik olması gerektiğini
düşünüyorum ama şimdi proje mimarisi doğrudan yöneticileri hedef
almıyor. Daha çok müfredata yönelik ama biz zaten bu eksiğimizin
farkındayız. Kadın yönetici sayımızın azlığının farkındayız. Geriye
doğru başkalarını suçlayacak ifadeler kullanmak istemiyorum ama
geriye doğru bunun pek çok sebebi var. Başörtülü yönetici
atanamaması, başörtülü kızların üniversiteye devam edememesi,
cinsiyet ayrımcılığının en acımasız örneklerinden bir tanesini biz
o üniversitelerdeki kılık kıyafet yasağında yaşadık. Okullarımızda,
yöneticilerimizde, kamu çalışanlarımız da bu tür ayrımcılıkları çok
üzüntü verici örneklerini geçmişte yaşadık. Şimdi onlar kalktı
dolayısıyla o anlamda da cinsiyet ayrımcılığının önüne geçecek
güzel işleri yaptığımızı vurguladım" yanıtını verdi.
(İHA)