Türkiye'den Macron'un açıklamalarına tepki: Libya’da esas tehlikeli oyunu Fransa oynamaktadır
Dışişleri Bakanlığı, "Yıllardır gayrimeşru yapılara verdiği destek nedeniyle Fransa’nın, Libya’nın kaosa sürüklenmesinde önemli sorumluluğu bulunmakta, bu bakımdan Libya’da esas tehlikeli oyunu Fransa oynamaktadır" açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye, Libya ve Doğu Akdeniz konusunda dile getirdiği hususlar hakkındaki soruya yazılı yanıt vererek, şunları kaydetti:
"Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, ülkemizin ilgili BM kararları
çerçevesinde ve talebi doğrultusunda Libya’nın meşru hükümetine
verdiği desteği 'tehlikeli bir oyun' olarak tanımlaması ancak akıl
tutulmasıyla izah edilebilir. Sayın Macron hafızasını yoklar ve
sağduyusunu harekete geçirirse bugün Libya’da yaşanan sıkıntıların
kendisinin de desteklediği darbeci Hafter’in saldırılarından
kaynaklandığını, Moskova’da ve Berlin’de ateşkes anlaşmasını
imzalamayı reddedenin yine savaş ağası Hafter olduğunu
hatırlayacaktır. Yıllardır gayrimeşru yapılara verdiği destek
nedeniyle Fransa’nın, Libya’nın kaosa sürüklenmesinde önemli
sorumluluğu bulunmakta, bu bakımdan Libya’da esas tehlikeli oyunu
Fransa oynamaktadır."
Cumhurbaşkanı Macron'un Türkiye'ye yönelik asılsız ithamlarla
bu gerçeği örtbas etmeye çalıştığını vurgulayan Aksoy, Libya
halkının Fransa’nın kendi bencil çıkarları ve iş birlikçilerinin
hedefleri doğrultusunda bu ülkeye verdiği zararları asla
unutmayacağını belirtti.
Aksoy, "Fransa asıl ilkeli tavrı, darbeci ve korsan Hafter’e bağlı milisler ve paralı askerlerin Tarhuna’daki toplu mezarlar başta olmak üzere masum sivillere yönelik işledikleri vahim savaş suçu vakalarının araştırılması konusunda sergilemelidir" ifadesini kullandı.
‘Mısır’a karşı sessizliği de gözden
kaçmamaktadır’
"Fransa’nın Libya’ya müdahale tehdidinde bulunan
darbeci Hafter destekçisi Mısır’a karşı sessizliği de gözden
kaçmamaktadır" diyen Aksoy, "Doğu Akdeniz’de kıyısı olmayan
Fransa’nın sahildar bir ülke gibi davranmanın kendisine bölge
konularında karar verme yetkisi tanımadığını artık anlaması
gerekmektedir. Fransa’nın Türkiye’nin bölgedeki meşru haklarını göz
ardı eden ve maksimalist hırslara koşulsuz destek veren tutumu,
Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarı sağlamak yerine gerilimi daha da
arttırmaktadır. Fransa’nın Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri esasen
sağlıklı ve tarafsız biçimde değerlendiremediği ya da daha da
kötüsü değerlendirmek istemediği maalesef uzun zamandır aşikardır"
ifadelerini kullandı.
Sözcü Aksoy, tüm dünyayı etkileyen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında dahi işlevselliğini koruyan NATO ittifakı ile bu ittifakta Türkiye’nin sahip olduğu güçlü konumun gayet açık olduğunu ve müttefik kamuoylarının da takdirini kazandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu koşullarda Fransa Cumhurbaşkanının, meydana geldiği iddia
olunan bir hadiseden hareketle 'NATO’nun beyin ölümü' söylemini
yeniden gündeme getirmesi çarpık bir yaklaşım teşkil etmektedir.
Fransa’yı ve Fransa Cumhurbaşkanını, dostluk ve müttefiklik
ilişkilerimiz temelinde ve devlet ciddiyetiyle hareket ederek
Libya, Suriye ve Doğu Akdeniz’in güvenliğini ve geleceğini riske
atan adımlarını sonlandırmaya ve yerleşik diyalog kanallarını
kullanmaya davet ediyoruz."
Macron, "Görüşüme göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Türkiye'nin
halihazırda Libya'da tehlikeli bir oyun oynadığını ve Berlin
konferansında üzerine aldığı taahhütleri ihlal ettiğini çok net bir
şekilde bildirme imkanına sahip oldum" ifadelerini kullanmıştı.