New York Times'tan çarpıcı Kaşıkçı tespiti
New York Times, Kaşıkçı olayından dolayı Suudi Arabistan'ın suçlanmasının, gelecek ayın başında İran'a sert yaptırımlar planlayan ABD'nin stratejilerini tehlikeye attığını yazdı.
Amerikan New York Times gazetesi, İran'ı sıkıştırma planında
Suudi Arabistan ile yakın iş birliği yapan ABD Başkanı Donald Trump
yönetiminin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayının kilit noktasında
Suudi yönetiminin bulunmasından ciddi endişe duyduğunu yazdı.
ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'ta David E. Sanger
imzalı "Kayıp Gazeteci Davası, Trump'ın İran'ı Sıkıştırma Planını
Engelleyebilir" başlığıyla yayınlanan makalede, Trump yönetimi
içinde, Kaşıkçı'nın öldürüldüğü iddialarında tüm parmakların Suudi
Arabistan'ı göstermesinden dolayı yaşanan sıkıntıları gündeme
getirildi.
İRAN'A AMBARGO İÇİN KÖTÜ BİR ZAMANLAMA
Beyaz Saray'da ismini vermek istemeyen yetkililere dayandırılan
makalede, yetkililerin, Trump yönetiminin, 5 Kasım'da İran'ın tüm
petrol ihracatını durduracak sert önlemler almayı düşündükleri bir
dönemde Suudi Arabistan'ın, Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayında ana
fail durumunda olmasının kendileri için kötü bir zamanlama olduğunu
söylediği kaydedildi.
Habere göre, ABD'nin İran'a karşı planlanan kapsamlı ambargo
stratejisinin işe yaraması için Trump yönetimi, İran'ın petrol
satışlarını engelledikten sonra küresel fiyatları yükseltmeden
petrolün dolaşımını sağlamak ve İran Körfezi'nde İran'ı kuşatma
altına alacak yeni bir politika üzerinde çalışmak amacıyla Suudi
yönetimine güveniyordu.
İran'a karşı söz konusu planın uygulanması halinde Suudilerin
petrol gelirlerinde ciddi bir artış olmasının beklendiği ancak şu
anda Kongre'nin Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudi Krallığını
cezalandırmasının konuşulduğunun belirtildiği makalede, Dışişleri
Bakanı Mike Pompeo'nun tam da bu zamanda alelacele Suudi
Arabistan'ı ziyaret etmesinin bu açıdan anlamlı bulunduğu
kaydedildi.
ACIMASIZ MÜTTEFİK SUUDİ ARABİSTAN ÇELİŞKİSİ
Makalede Beyaz Saray yetkililerinin, Yemen'de dünyanın tepkisini
çeken ölümcül askeri kampanyanın öncülüğünü yapan ve şu anda
Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasından sorumlu tutulan Suudi
Arabistan'ın acımasız bir müttefik görüntüsü verirken, yetkililer,
ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Pompeo'nun İran'ı
bölgenin "zorbası" gibi göstermeye çalışmasının çelişki olduğunu
ifade etti.
Cumhuriyetçi birçok ABD başkanıyla çalışan Dış İlişkiler Konseyi
Başkanı Richard N. Haass'ın, "Bir ülkeye hem ambargo uygulayıp hem
de beraber çalışabilmek özel bir durum gerektirir. Suudiler
Yemen'de çocukları bombalarken, muhaliflere ve gazetecilere korkunç
şeyler yaparken İran'ın davranışları üzerinde odaklanmak hiç de
kolay değil." yorumuna yer verildi.
İran tarafından işlenmesi halinde kabul edilemeyecek olan birçok
Suudi davranışının, İran'a odaklanan Trump tarafından affedilmek
istenmesinin Kongre'deki çok sayıda temsilci dahil insan hakları
grupları tarafından uygun bulunmadığına dikkat çekildi.
ABD'NİN İRAN STRATEJİSİ TEHLİKEDE
Kaşıkçı'nın evlilik evrakları almak için gittiği Istanbul Suudi
Başkonsolosluğunda ortadan kaybolmasının Suudi Arabistan'ın Türkiye
ve ABD ile ilişkilerinde tansiyonu yükselttiği vurgulanan makalede,
Beyaz Saray'ın, Kaşıkçı olayının İran konusunda uygulamaya koymayı
planladıkları stratejileri üzerine yol açtığı zararları ölçmeye
çalıştığı kaydedildi.
Makalede, "Trump yönetiminin, 5 Kasım'da İran ile dolar üzerinden
para transferi dahil petrol ticareti, ülkede proje finanse etme ve
yatırım yapma gibi birçok alanda iş tutan tüm şirketlerin ABD ile
iş yapmasını yasaklamayı duyurmayı bekliyordu. Bu yaptırımlar ile
ABD Suudilerle ortak bir cephe oluşturarak İran'ı Ortadoğu'da bütün
istikrarsızlıkların müsebbibi olarak göstermeye çalışacaktı."
değerlendirmesinde bulunuldu.
Yetkililerin, Kaşıkçı'nın Suudi Başkonsolosluğunda kaybolmasıyla
İran üzerine hazırlanan bu tezlerin tehlikeye girdiğini kabul
ettikleri aktarılan makalede, Trump ve kurmaylarının Suudilerle
planladığı İran stratejisi daha fazla tehlikeye girmeden Kaşıkçı'ya
ne olduğu hakkında güvenilir bir soruşturmanın hızlıca sonuçlanması
gerektiğini vurguladıkları belirtildi.
ABD VE SUUDİ YÖNETİMİ GÜNDEM DEĞİŞTİRMEYE
ÇALIŞACAK
Ortadoğu uzmanları ise gündeme ilişkin Trump ve Suudilerin
hedefinin açık olduğunu belirterek, bunun "Kaşıkçı'nın ortadan
kaybolmasında Suudi rolünü gazete başlıklarından çekerek tekrar
İran'a odaklanmak" olarak değerlendiriyor.
Makalede, Brandeis Üniversitesinde Ortadoğu alanında çalışmaları
yapan Crown Merkezinin Başkanı ve aynı zamanda eski ABD Başkanı
Barack Obama'ya Beyaz Saray'da nükleer konularda danışmanlık yapan
Gary Samore'in, "Onların (Trump yönetimi) ortaya yeni bir hikaye
atarak bizi bu (Kaşıkçı) olayının dışına çekmeye çalışacaklarına
dair çok güçlü istekleri var. Muhammet bin Selman'ın, Kaşıkçı
hakkında emir verdiğine dair haberlerle devam edemezler. Bu emir
yanlış sonuçlandı ya da serseri bir operasyon gibi daha kabul
edilebilir bir hikaye bulmak zorundalar." ifadelerini kullandı.
Başkan Trump, önceki gün yaptığı açıklamada, Kaşıkçı'nın ortadan
kayboluşunda Veliaht Prensin adını çıkarmaya çalıştığı izlenimi
veren "Belki serseri katiller Kaşıkçı'yı öldürmüş olabilir"
ifadeleri, ABD medyası tarafından eleştirilere neden olmuştu.