İran'ın saldırısıyla ilgili şaşırtıcı iddia: "Füzelerin hedefe varmaması amaçlandı"
İran, İsrail'e yaklaşık 300 füze ve İHA'yla saldırdı. İsrailli yetkililer bunlardan yüzde 99'unun düşürüldüğünü açıkladı. Bunun ardından "Gerçek Vaat" adı verilen operasyonun "başarısız olmak üzere planlandığı" iddiası gündeme geldi
İran'ın, İsrail'e saldırısının "başarısız olacak şekilde planlandığı" iddia edildi. Tahran, 7 yetkilisinin öldürülmesinin ardından İsrail'e 13 Nisan'da yaklaşık 300 insansız hava aracı (İHA) ve füzeyle saldırı düzenledi.
Ancak fırlatılan İHA ve füzelerin hiçbiri önemli bir hedefi vurmadı. İsrailli yetkililer, İHA ve füzelerin yüzde 99'undan fazlasının düşürüldüğünü ve saldırıda yalnızca bir kişinin yaralandığını bildirdi.
Bu durum tartışmaları beraberinde getirdi.
ABD'nin önde gelen basın kuruluşlarından CNN International'da dün "İran'ın saldırısı, gösteriyi en üst düzeye çıkarırken kayıpları en aza indirecek şekilde planlamış gibi görünüyordu" başlıklı bir analiz yayımlandı.
Tamara Qiblawi'nin imzasını taşıyan yazıda ABD ve Birleşik Krallık gibi İsrail'in müttefiklerinin İHA ve füzeleri düşürmeye yardım ettiği ancak buna rağmen silahlardan bazılarının İsrail'e ulaştığı vurgulandı.
"TARİHTEKİ EN BÜYÜK İHA SALDIRILARINDAN BİRİ"
Demir Kubbe hava savunma sistemi de İsrail'e ulaşan İHA ve füzeleri düşürdü. Yazıda "tarihteki en büyük İHA saldırılarından biri" diye nitelenen operasyonda sadece bir askeri üssün vurulduğu ifade edildi.
İran'ın yüzlerce kilometre uzaktaki İsrail topraklarına füze ve
İHA fırlatarak Tel Aviv'e "saatler önceden haber verdiği" savunulan
analizde, operasyonun "başarısızlıkla sonuçlanacak şekilde
tasarlandığı" iddia edildi. Yazıda "Bu, operasyonda sürpriz
unsurunu kaldırdığı için İran'ın İsrail'e zarar verme kabiliyetini
tehlikeye attı" dendi.
CNN saldırının sembolik anlamına da dikkat çekti. Zira operasyonun,
İsrail'in komşu ülkelerinden ve İran'ın desteklediği gruplar
tarafından değil direkt İran topraklarından yapıldığı
vurgulandı.
Analizde ayrıca Tahran'ın saldırıyla "Ortadoğu'da güç merkezi olduğunu vurgulamayı ve kağıttan kaplan olduğu düşüncesini ortadan kaldırmak istediği" de iddia edildi.
"TEHLİKELİ VE PROVOKATİF"
ABD merkezli yayın kuruluşu Politico'da da "İran'ın saldırısı
başarısız olması için tasarlanmış gibi görünüyor. Peki sırada ne
var?" başlıklı bir yazı yayımlandı.
Yazıda "tehlikeli ve provokatif" diye nitelenen saldırını buna
rağmen başarısız olmak üzere tasarlandığı savunuldu.
İran füzeleri konusunda uzman olan Behnam Ben Taleblu da Politico'ya yaptığı açıklamada İran'ın daha önce hiç olmadığı kadar risk almak istediğini savundu.
Tahran'ın daha önce hiç İsrail'i doğrudan hedef almadığını söyleyen Taleblu, "Bu saldırı aynı zamanda İran topraklarından savunulan bir hedefe yapılan ilk balistik füze saldırısıydı. İran İsrail topraklarını hedef alma tabusunu yıkmak istedi" dedi.
Belçika merkezli sivil toplum örgütü Uluslararası Kriz Grubu'nda görev yapan Ali Vaez'e göreyse İsrail'in Suriye'deki İran konsolosluğuna saldırması, Tahran için "stratejik dönüm noktası" niteliği taşıyor. Vaez, İran'ın "misilleme yapmamanın faydadan çok zarar getireceği sonucuna vardığını" savundu.
Tahran'ın füze seçiminde temkinli davrandığını da belirten Vaez "Çok daha fazla sayıda mermi kullanabilirlerdi, hava savunma sistemlerini kuşatacak şekilde insansız hava araçları ve füzeleri senkronize edebilirlerdi ve yeni hipersonik füzelerini ateşleyebilirlerdi. Açıkça, görülmeye değer ama ölümcül olmayan bir şey yapmak istediler" diye konuştu.
ESKİ BÜYÜKELÇİ: FÜZELERİN DÜŞÜRÜLMESİ TESADÜF DEĞİLDİ
Birleşik Krallık'ın eski ABD ve Ankara Büyükelçisi Peter
Westmacott da Sky News'e yaptığı açıklamada "Bütün o füzelerin
düşürülmesi tesadüf değildi" dedi. İran'ın dünyayı uyardığını
savunan Westmacott, "Tahran'ın hedefi vurabilecek füzeleri olduğunu
önceden gösterdiğinin ancak İsrail saldırısında hemen hemen hiçbir
silahın hedefi bulmadığının" altını çizdi.
İRAN-İSRAİL GERİLİMİ
İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemiş, saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general rütbesinde 7 kişi ölmüştü.
İran, İsrail'in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuştu.
İsrail de İran'ın saldırılarına karşılık vereceğini bildirmişti.
İran, 13 Nisan'da İsrail'e yüzlerce kamikaze insansız hava
aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırı başlatmış, bazı askeri
hedeflerin vurulduğunu açıklamıştı.
İsrail ise saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince
önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse füze isabet ettiğini
belirtmişti.