Ekranların rekortmen dizisi Diriliş Ertuğrul dizisi bu akşam yayınlanmayacak? Peki Diriliş Ertuğrul neden yok? İşte hayranlarını üzen haberin detayları...Diriliş Ertuğrul dizisinin bugünkü bölümü yani son bölümü (79. bölüm) ekranlarda olmayacak? Neden yok? sorusunun cevabı haberimizde... TRT 1 ekranlarında yayınlanan reyting rekortmeni Diriliş Ertuğrul, bu hafta yayınlanmayacak.Çarşamba akşamı tekrar bölümüyle ekranda olacak olan dizinin yeni bölümü 8 Mart Çarşamba akşamı ekrana gelecek. Dizinin bu hafta neden yayınlanmadığına dair konuyla ilgili yapımcı şirketten bir açıklama yapıldı.Yapımcı şirketten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Mevsimsel şartlara bağlı olarak çekim sahamızda yaşanan sorunlar nedeniyle yayınımıza 1 hafta ara vermek zorunda kaldık. 1 Mart Çarşamba günü Diriliş Eruğrul, tekrar bölümüyle TRT 1 ekranlarında olacaktır.TRT1 yayınlandığı gününden bu yana reytingleri alt üst eden Diriliş Ertuğrul dizisi, izleyenleri ekran başına kilitledi.Riva'da 40 bin metrekarelik alanda kurulan platoda çekimler sürerken, başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan, projeyi çok beğendiğini söyledi.TRT1'in Osmanlı Devleti'nin kuruluş aşamasını anlatan yeni dizisi Diriliş Ertuğrul, ekranlara hızlı giriş yaptı. Aksiyon ve savaş sahneleriyle sosyal medyada çok konuşulan dizi, yayınlandığı günden itibaren reytingleri alt üst etmeyi başardı. Başrollerini Engin Altan Düzyatan, Esra Bilgiç ve Kaan Taşaner'iv paylaştığı Diriliş Ertuğrul dizisi kısa sürede fenomen dizilerin arasında yerini almayı başardı. “HER ŞEY ÖZENLE HAZIRLANDI” Dizinin çekimleri, Riva'da 40 bin metrekarelik alanda kurulan platoda devam ediyor. Platoda otağ meydanı, talimhane, çeşitli boyutlarda dükkanlar, yer alırken dizi için oyuncular 3 ay at binme, kılıç kullanma ve ok atma dersleri aldı.Ertuğrul dizisi için yaklaşık bin adet kostüm ve binlerce savaş malzemesi ve aksesuar ise sıfırdan yapıldı.Kostümlerde ve börklerde kullanılan mücevherler takılar, sanatta kullanılan bakırlar, kılıçlar, kalkanlar ve tüm aksesuarlar Türkiye'nin her yerinden toplatıldı. Ahşap malzemeler ise tek tek elle yapıldı.“BİR KAÇ YIL SÜRECEK BİR PROJE” Engin Altan Düzyatan projeyi çok beğendiğini belirterek, “Burası çok büyük bir plato.Hiçbir masraftan kaçınılmadı şartlar dış mekan olduğu için bizi zorluyor. Yağmur, çamur ve Karadeniz kıyısı rüzgarları çok sert ama bunların dışında çok gerçekçi bir plato.Ertuğrul gazi karakteri çok önemli bir karakter. Çok zeki cesur ve gözü kara 2 bin-2bin 500 çadırlık bir obadan 5 bin 500 çadırlık bir obaya oradan bir imparatorluğa giden yolu işleyeceğiz burada.Bu tip tarihi projelerde oynamak keyif verici. Hoşuma giden bir proje, daha birkaç yıl sürecek bir proje” dedi.Diriliş Ertuğrul'un kıyafetlerindeki sır! Zamanın ruhu var mıdır? Diriliş Ertuğrul'un kostümleri bize bu soruyu sorduruyor. Sanki dizideki bütün erkekler korkusuz ve cesur. Bütün erkekler koruyucu, kollayıcı ve güçlü. Film çekim tekninklerinin etkisi olsa da sergiledikleri heybette kuyafetleri rolü büyük. O geniş kemerler, deri ve metal karışımı üstlükler, en ufak tefek erkek oyuncuyu bile güçlü bir savaşçıya dönüştürüyor. Diriliş oyuncularına kostümün rolü soruldu. Verilen ortak cevap şu: Kostümleri giyince korkusuz bir erkeğe dönüşüyorum. CENGİZ COŞKUN: Bu kıyafetler karakterimle bütünleşmem adın abir köprü niteliği taşıyor. Bu kostümleri giymeden önce ve giydikten sonra diye bir şey var benim için. Birbirinden farklı zaman ve ruh var. Normal kıyafetlerle Cengiz Coşkun iken bunları giyer giymez Turgut Alp oluyorum. İlginç bir şey var. Günümüz erkeği daha feminen, daha farklı bir tarzı benimsemiş durumda. Bu da tavırlarına davranışlarına yansıyor. Kostümlerde bulunan eril detayların erkeğe de tezahürleri varmış demek ki. ESRA BİLGİÇ: O dönemin erkek karakterleri üzerinde bulunan elbiseler çok etkileyici. Mesela kostümünü giymeden önce de tanıyorum Altan'ı. Ama set kostümünü giydiği zaman bambaşka görünüyor. O artık benim ve hepimiz için Ertuğrul! Birden heybetleniyor. Kolçaklarını takınca kürklü detaylarını giyince bambaşka birine, koruyucu, kuşatıcı, kollayıcı ve kahraman bir kimseye dönüşüyor. Beni korur, kurtarır, kolay kolay ölmez gibi düşüncelere kapılıyorum. Günümüzde hiçbir erkek hiçbir kadında böyle bir intiba bırakamaz. Şimdi erkekler salaş tişörtlerle, yırtık pantolonlarla, kadınsı renklerle etrafta dolaşıyorlar. CAVİT ÇETİN GÜNER: Üzerimizdeki kostümler bizi zamanın ruhu içine sokuyor. Keçeden yelekler, organik kumaşlardan şarlavarlar giyiyoruz. Sadece kıyafetlerimiz değil, etraftaki tüm detaylar bizi 13. yüzyıla savuran ayrıntılar. Kullandığım kıyafet ve eşyalardan bazılarını çok seviyorum. Mesela benim karakterimin özel silahları var. Hançer ve kılıç kabzamı çok seviyorum. Ve onlar benim için Doğan Alp olarak kişiliğimi yansıtıyor. Kullandığımız silahlar o dönemin gece gündüz savaşan erkeklerine ait. Bu durumda işlevsel ama bugün kullanmayı zahmetli ve gereksiz bulurdum. O dönem için hayati önemi var bunların. Aslında bu kıyafetler çağ dışı. Ama itiraf etmeliyim ki şalvar inanılmaz rahat. Günümüz pantolonlarıyla adım atmamız bile zor. Ben dizideki en eril, en erk, en kahraman karakterlerden birisini, Doğan Alp'i oynuyorum. Rolümü giyinmemde kıyafetlerim çok önemli. 170 cm boyundayım. Ama kıyafetleri giyince boyunuz kısa bile olsa amansız bir yiğit olabiliyorsunuz. UĞUR GÜNEŞ: Üzerime giydiğim kostümler zamanı algılamama yardımcı oluyor. Rolüme ısındırıyor beni . O dönemi yaşamama yardımcı oluyor. Havaya giriyorum. Karaktere daha çok uyum sağlıyorum. Kıyafetimde bulunan detaylardan çok hoşlanıyorum. Kolçaklarım bileklerde ki kuvveti detskeleyen bir aksesuar. Kolçaklarda kullanılan deri detayı ve zikkir... Zikkir ok atarken elinizin yara olmasını engelleyen bir yüzük. Onu kullanmak oldukça hoşuma gidiyor. Bu detayların erkeklik, korkusuzluk, kahramanlık duygularını pekiştirdiğini düşünüyorum. Şimdilerde ise sorumluluklarımızı unutturan detaysız kıyafetler giydiğimizi düşünüyorum. Modern dünyada kadınlarda da buna benzer kayıplar var. DİDEM BALÇIN: O zamanda yaşayan kişilerde daha güçlü, ayaklarını yere sağlam basan, karakterli, mert bir çağrışım var. Gerekirse bizim için ölebileceklerine dair bir imaj taşıyorlar. Ama bu zamanda daha bencil bir imaj yayıyor erkekler etraflarına. Yaşam şekilleri, yetiştirilme tarzları, ruh halleri kıyafetlerine yansıyor. Özellikle deri detayı hoşuma gidiyor, çizmeleri, kemerleri... Bunlar çok eril, çok kahraman detaylar. Günümüz kıyafetlerinde bu tip detaylar yok. Belki takım elbise daha saygın bir his uyandırıyor. Daracık gömlekler, renkli pantolonlar ise bana göre ciddiyetten uzak. İnce ve ipeksi tül kumaşlardan yapılmış kıyafetleri kullanan erkekler var. Takım elbise daha hoşuma gidiyor. BURCU KIRATLI: Alplerin ya da o zamanın erkeklerinin giydiği kıyafetler, şıklık içermiyor. Bir ok geldiğinde ya da vahşi bir hayvan karşısına çıktığında korunmaya yardımcı olan kıyafetler. Sert zırhlar, kalın kuşaklar, deri kemerler... Ve bir yandan da bu zorlu ortamda daha rahat harekete edebilme bakımından uygun. Asıl motivasyonları güvenlik. Yaşam mücadelesi veriyorlar. Modern dünyada alışageldiğimiz bir kalıp var. O zamanın erkekleri ile modern erkeklerin arasında ciddi bir fark var. Bugünün erkekleri, soğuktan ya da savaştan korunmak gibi dertlere sahip değiller. Sırf şıklık için vücut çalışanlar var. O zamanın erkekleri uğraş verirken yapılı görünüme kavuşuyorlar. Bu zamanın erkekleriyse fitness yaparak, barfiks çekerek. O zamanın erkeklerinin mesul oldukları bir oba var, hayvanlar, insanlar, çadırlar onlara emanet. İnanılmaz bir sorumluluk duyguları var ve bunu başarmak için her an mücadeleye uygun giyiniyorlar. Bu da onlara bir ihtişam kazandırıyor. Bakınca büyük bir ügven veriyor. Korkusuzluklarına hyayran kalıyorsunuz. Bugünün erkekleri tabi ki böyle duygular uyandırmıyor. Asla o günün erkeklerinin verdiği güven duygusunu veremezler. Bu obada şöyle salınan, rahat ifadelerle gezinen bir erkek görmeniz mümkün olmaz. Eskiden güveni sağlayan tek özne erkekler. Her an bğir yerden gelebilecek saldırıya karşı hazırlıklılar. Algıları hep açık. Ellerinde hep silah var. her an savunmaya geçecek haldeler. Bu dönemin kadınları korunup kollanmayı reddediyor zaten, bunu aşağılayıcı buluyor. Diriliş Ertuğrul'un kıyafetlerindeki sır!