Çin yönetimi Londra'da yargılanmaya başladı! 'Uygur Mahkemesi' tanıkları dinliyor

Geçtiğimiz yıl İngiltere'de kamu mahkemesi, Dünya Uygur Kongresini temsil eden bir insan hakları avukatının Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine uyguladığı hak ihlallerinin "soykırım" olup olmadığının soruşturulması talebini kabul etti. Londra merkezli bir halk mahkemesi olan Uygur Mahkemesi, tanıkların ifadelerini dinlemeye başladı.Eylül ayında yeniden toplanması beklenen mahkemede Çin'in gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri delillerle ele alınıyor.MODERN KÖLE HALİNE GETİRİLDİLER5 Haziran Cumartesi günü ikinci Duruşması gerçekleştirilen mahkemede Doğu Türkistan’daki Nazi varı Toplama Kampları, Zorunlu çalıştırma endüstriyel kompleksleri ve Çin’in “Kardeş aile Projesi” etraflıca ele alınırken kamp şahitlerinin anlatımıyla Uygurlar başta olmak üzere diğer Müslümanların nasıl ve neden zorla çalıştırıldığı, modern kölelik durumlarına nasıl düşürüldüğü anlatıldı. KANITLAR MAHKEME HEYETİNE SUNULDU Uydu görüntülerini doğrulayan kanıtları Mahkeme heyetine sunan avukatlar Çin’in Zorla çalıştırma politikasının amacı Uygurların ve diğer milletlerin nüfus dağılımını yoğunlaştırmak, Bireylerin düşünme yetisini zayıflatmak, Han Çinlisi kültürüyle bireyleri kendi kültüründen koparmak olduğunu savundu.ASİMİLASYON SÜRECİ DEVAM EDİYORAvukatlar ayrıca ÇKP Hükümet belgelerine dayanan delillerle sabit Doğu Türkistan genelindeki yatılı ana okulların keskin artış eğilimi ve bu sayede Aile terbiyesi ve Aile ortamının engellendiğini bunun amacı ise Çocukların ailesiyle olan etkileşimini azaltmak ve böylelikle daha hızlı asimile olmalarını sağlamak olduğunu belirtti.GENÇ KIZLARA AKIL ALMAZ İŞKENCELER Mahkeme başkanı Geoffrey Nice ve heyetine sunulan raporlarda: kamplardaki Genç kızların iffetini kirletmenin sıradanlaştığı tüm bu akıl almaz uygulamaların Doğu Türkistan’daki ÇKP Xinjiang hükümeti Genel Sekreteri Chen Quanguo tarafından bizzat yönetildiği öne sürüldü.Ayrıca Kültürel Soykırımın çeşitli yönleri de ele alınan Mahkemede Ana dilin, Dini ve milli değerlerin yasaklanması, %99’u Müslüman olan Doğu Türkistan halkına yönelik Hac, Oruç ve Namaz yasağı, ibadet yerlerinin tahrip edilmesi, Uygur restoranlara şarap satma zorunluluğu, Çinlilerle zorunlu evlilik (reddetme eğilimi “aşırılık” olarak belirleniyor) politikaları ayrı ayrı değerlendirildi.CİNSEL SALDIRILAR SIRADAN BİR HAL ALDI Kampta kadınlara yönelik toplu tecavüz olayları hakkında tanıklık veren Tursunay Ziyavudun , O geceyi düşünmenin bile ağırına gittiğini, Çinli gardiyanların tıpkı köpekler gibi vücudunu ısırdıklarını ve sonrasında mahrem yerlerine “elektrikli Cop” aletlerle acı verici işkence ettiğini, her gün bazı kızların karanlık odalardan çığlık seslerinin duyulabildiğini söyledi.YETKİLİLER 7/24 İZLİYOR Diğer Kamp Şahidi Zumret Davut kapatıldığı hücreyi “açık tuvalet” olarak tanımlarken, İçeride 36 kişinin olduğunu, iki ay bu hücrede kaldığını, bir kere olsun yıkanamadığını ve tüm hareketlerinin 7/24 yetkililer tarafından izlendiğini anlattı.Çinlilerin gece Uygur kızlarını seçerek götürdüğünü, geri döndüklerinde ise dayaktan her yeri yaralı ve çok kötü durumda olduğunu gardiyanların bazen kızların üzerine işediğini ve temizlenmesine izin vermeden pisliklerle yıkanmasının istendiğini ağlayarak ifade verdi.Kamp Şahidi, Çin’in soykırım suçlarını uluslararası topluma anlatması neticesinde babasının gözaltına alındığı kampta işkenceyle şehit edildiğini belirtti. Mahkeme kayıtlarına ulaşmak için tıklayınız

Çin yönetimi Londra'da yargılanmaya başladı! 'Uygur Mahkemesi' tanıkları dinliyor

İngiltere'de Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki soykırım uygulamaları için yargılanmak üzere kurulan Uygur Soykırım Mahkemesi’nde duruşmalar devam ediyor. İkinci duruşmada neler yaşandığını Muhammed Ali Atayurt aktarıyor.