Ayça Pars, Adnan Oktar grubunun bilinmeyenlerini anlattı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Adnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan faydalandıktan sonra tahliye edilen Ayça Pars, 30 yıl kaldığı grupta yaşadıklarını anlattı. Ayça Pars "Bayanlara çeşitli kozmetik uygulamalar yaptırıyordu. Bazılarının yüzlerine estetik müdahale yapıldı. Adnan Oktar'ın istediği belli bir model var, o modele gelene kadar botoks gibi takviyelerle bu hale getiriliyordu. Diğerlerini yanında tutmuyordu" dedi.<br /> <br /> Adnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra tahliye edilen ve örgüt içinde 30 yıl kalan Ayça Pars, "Cezaevine girdikten sonra özgür oldum diyebilirim. 30 yıl sonra gelen bir özgürlük. Fiziksel olarak da kafa olarak da vicdanen de özgür oldum, çünkü vicdanımız baskı altındaydı. Söylenen şekilde düşünme, Kur'an-ı Kerim'i söylenen şekilde yorumlamak zorundaydık." dedi.<br /> <br />
Galerinin tamamı için tıklayınızİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Adnan Oktar ve grubuna yönelik
soruşturma kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan
faydalandıktan sonra tahliye edilen Ayça Pars, 30 yıl kaldığı
grupta yaşadıklarını anlattı. Ayça Pars "Bayanlara çeşitli kozmetik
uygulamalar yaptırıyordu. Bazılarının yüzlerine estetik müdahale
yapıldı. Adnan Oktar'ın istediği belli bir model var, o modele
gelene kadar botoks gibi takviyelerle bu hale getiriliyordu.
Diğerlerini yanında tutmuyordu" dedi.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra tahliye edilen ve örgüt içinde 30 yıl kalan Ayça Pars, "Cezaevine girdikten sonra özgür oldum diyebilirim. 30 yıl sonra gelen bir özgürlük. Fiziksel olarak da kafa olarak da vicdanen de özgür oldum, çünkü vicdanımız baskı altındaydı. Söylenen şekilde düşünme, Kur'an-ı Kerim'i söylenen şekilde yorumlamak zorundaydık." dedi.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra tahliye edilen ve örgüt içinde 30 yıl kalan Ayça Pars, "Cezaevine girdikten sonra özgür oldum diyebilirim. 30 yıl sonra gelen bir özgürlük. Fiziksel olarak da kafa olarak da vicdanen de özgür oldum, çünkü vicdanımız baskı altındaydı. Söylenen şekilde düşünme, Kur'an-ı Kerim'i söylenen şekilde yorumlamak zorundaydık." dedi.