Kılıçdaroğlu'ndan TTB'ye ziyaretinde ilginç sözler

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, beraberindeki bazı genel başkan yardımcılarıyla Türk Tabipleri Birliğini (TTB) ziyaret etti. Alınan kararlarda uzman görüşüne başvurulmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Kahveler açık güzel ama kağıt oynamak yasak. Vatandaş kahveye niye gitsin o zaman. Oysa önlem alabilirsiniz, dersiniz ki 'her oyunda sıfır, yeni kağıt açacaksınız.' Bitti bu kadar basit. Ama bu düşünülmüyor, akıllarına bile gelmiyor..." ifadelerini kullandı.

GASTE24 GASTE24
Kılıçdaroğlu'ndan TTB'ye ziyaretinde ilginç sözler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki bazı genel başkan yardımcılarıyla Türk Tabipleri Birliğini (TTB) ziyaret ederken, Kılıçdaroğlu'nun ceketine, birliğe gelişi sırasında TTB üyeleri tarafından siyah kurdele takıldı. 

TTB Genel Başkanı Sinan Adıyaman ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüşen Kılıçdaroğlu, daha sonra gazetecilere açıklamada bulundu. 

Bu ziyaretin kendileri açısından da önemli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, pandemi sürecinde toplumun her kesiminin ciddi bir endişe içinde olduğunu dile getirdi.

Bu endişeyi giderecek ana aktörlerin ise sağlık çalışanları olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Toplumsal endişeyi giderecek olanlar sağlık çalışanlarıdır. Olay bir sağlık sorunudur. Sayın Başkanın huzurunda bütün sağlık çalışanlarına, başta hekimler olmak üzere hepsine şükran borçluyuz. Her bir sağlık çalışanı, evine gitmiyor, riskle doğrudan doğruya karşı karşıya. Risk oranı sağlık çalışanlarında yüzde 85. Dolayasıyla böyle bir tablo içerisinde görev yapıyorlar. Hepimiz alkışladık, parlamentoda alkışladık, ama ne olduysa birden bire sağlık çalışanları suçlu oldu. Neden? Çünkü sağlık çalışanları topluma, halka doğru bilgi vermek istiyorlar. Sağlık çalışanları 'bütün hastaları hastaneye yığarsanız, bu olay çözülemez, yoğun bakımda yer kalmadı. Halkın sağlığı tehlikede gerçekten. Bir fırtına geliyor, önlem alın.' Vay sen misin 'önlem al' diyen. Kim diyecek bunu? Olayı yaşayan, olayla mücadele eden. 97 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Bunlardan 41'i hekim. Şimdi bunlar itiraz etmeyecek de hükümeti, sarayı uyarmayacak da kim uyaracak? Olay bir sağlık sorunu olduğuna göre bu konuda söz sahibi olan kişiler, konuşması gereken kişiler de doğal olarak sağlık çalışanları ve onları temsil eden odalardır. Onlar da gereğini yapıyorlar. Suç işlemiyorlar, tam tersine halkın sağlığını, aldıkları kararlarla tehlikeye atan yöneticileri uyarıyorlar."

İktidarın baştan bir strateji belirlemesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, salgını önleyecek önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.

Başlangıçta bunun yapıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bazı kararlar alındı. Bu kararlar gerekliydi ama bu kararların doğuracağı bir şey vardı, işsizlik ve yoksulluk. Hükümetin buna da hazırlıklı olması gerekiyordu." ifadesini kullandı. 

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Kahvehaneleri kapattınız, taksileri durdurunuz, kapattınız. Bu insanlar akşam evlerine ekmek götürecek, dolayısıyla bu önlemlerin de alınması gerekiyordu. Baştan kısmen önlem alındı, biz de destek verdik. Hatta o kadar ki 'Merkez Bankasından kontrollü, karşılıksız para basabilirsiniz' dedik. Bu gerçeği de biliyorduk biz ama bugün geldiğimiz nokta, 'insan hayatını önemli değil, ekonomi önemlidir' dediler ve ondan sonra da fırtınanın başlangıcı için düğmeye bastılar. Geldiğimiz nokta iyi bir nokta değil, gerçekçi olalım, yönetemiyorlar. Şu aklımıza gelir mi? Bir devlet yalan söyler mi? Devletler yalan söylemez. Politikacı, tamam eyvallah. Bir başkası eyvallah ama kurumsal olarak devletin yalan söylememesi lazım, verileri doğru açıklaması lazım. Verileri bir siyasetçinin değil, bilim kurulunun sözcüsü açılaması gerekirdi. Alınması gereken önlemleri bir siyasetçi değil, Bilim Kurulunun sözcüsü iktidara bildirecekti. Bunların hiçbirisi yapılmadı. Başlangıçta Sağlık Bakanı güven verdi, doğru. Fakat o da daha sonra 'Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla' diye başlayınca, güven tamamen yerle bir edildi. Sayın Cumhurbaşkanı bilim kurulunun sözcüsü değil, doktor değil. Nasıl oluyor da talimatının gereğini siz yerine getiriyorsunuz. Konuşacaksa bilim kurulundan yetkililer konuşacak."

"Halka doğru bilgi verilmesi lazım

Halka doğru bilgiler verilmediğini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, bunun yapılan  kamuoyu yoklamalarına da yansıdığını belirtti. 

Sadece Türkiye değil, diğer bazı ülkelerde de bilgilendirmelerin doğru yapılmadığını vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Halka doğru bilgiler verilmesi lazım." dedi. 

Sağlık çalışanlarının özveriyle neredeyse günün 24 saati çalıştığını belirten Kılıçdaroğlu, siyasetçiler de dahil olmak üzere diğer mesleklerde böyle bir durum olmadığını aktardı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Öyle bir noktaya geldik ki hastayı kurtarmak için çaba harcayan, alın teri döken, evine gidemeyen bir hekime sonunda geldik baktık ki bu hekimler suçlu. 'TTB'nin kapatılması lazım.' Ne için? Gerçekleri söyledi. Gerçekler acıdır. Siyasetçinin asıl tahammül etmesi gereken gerçektir ve sorgulaması gereken de gerçektir." diye konuştu. 

"Her oyunda yeni kağıt açacaksınız"

  İktidarın baştan itibaren olayın ciddiyetini kavrayamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "En başında söyledim, yine söyleyeyim; uçak biletlerinde KDV'yi 18'den 1'e indirdik. Pandemiyle ne ilgisi var bunun? Üç gün sonra da uçakla seyahat yasak." açıklamasında bulundu.

Alınan kararlarda uzman görüşüne başvurulmadığını da dile getiren Kılıçdaroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Kahveler açık güzel ama kağıt oynamak yasak. Vatandaş kahveye niye gitsin o zaman. Oysa önlem alabilirsiniz, dersiniz ki 'her oyunda sıfır, yeni kağıt açacaksınız.' Bitti bu kadar basit. Ama bu düşünülmüyor, akıllarına bile gelmiyor. Çünkü kahvecinin nasıl yaşadığını, hangi koşullarda yaşadığını biliyor mu? Şehirler arası otobüsler için aynı şey. Sanat dünyasını ellerinden gelse öldürecekler tamamen. Bütün sağlık çalışanlarına bu ülkenin sade bir vatandaşı olarak yürekten teşekkür ediyorum, sizlere minnet borçluyuz.  Dün gazetelerde bir fotoğraf vardı, bir kadın doktor başındaki boneyi kaldırıyor, yüzündeki maskeyi çıkarmaya çalışıyor, ter içinde, ter. Hangi siyasetçi, hangi bakan öyle çalışıyor. Siz ona teşekkür edeceğinize, onu suçluyorsunuz. 'Size minnet borçluyuz' diyeceğinize onu suçluyorsunuz. Bir talepleri var, TTB'nin ve diğer bütün sağlık çalışanlarının, 'Kovid-19 meslek hastalığı olsun.' Nasıl maden işçisi, yer altında çalıştığı için, tozları yuttuğu için meslek hastalığı var,  Kovid-19'la mücadele ediliyor, doğrudan doğruya virüsle karşı karşıya. Dolayısıyla bu taleplerin karşılanması lazım. Siyaset kurumunun sağlık çalışanlarının taleplerine kulağını kabartması lazım. Dinlemeliyiz sağlık çalışanlarını." 

Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 'TTB derhal kapatılmalıdır' dedi. Böyle bir ihtimal görüyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Kovid-19'la mücadele edenler, hayatını bu işe vakfedenler terörist oluyor... Hayatımda duyduğumu en saçma söz." yanıtını verdi.  

Kaynak: AA

Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında GASTE24 internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER