Bahçeli'den Suriye mesajı: "Gidin alayını bitirin"

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Suriye'de gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamada, "Vakit terörü bitirme vaktidir. Biz kahramanlarımızın arkasındayız. Nerede bir terör örgütü varsa gidin alayını bitirin" dedi.

F5HABER F5HABER
Bahçeli'den Suriye mesajı: "Gidin alayını bitirin"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemdeki konuları değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi

İşte MHP lideri Bahçeli'nin değerlendirmelerinden öne çıkanlar;

Zincirleme yol kazaları olsa da bu devirler zaman içinde açılmış, istikrarlı gelişme çarkı dönmeye başlamıştır. Üzerinde yaşadığımız coğrafya kaderimizdir.

"COĞRAFYAMIZI DEĞİŞTİREMEYİZ"

Coğrafyamızı değiştiremeyiz, bunu aklımızdan dahi geçiremeyiz. Böyle bir kimliksizliğe hevese edenleri de elimizin tersi ile iter insan yerine bile koymayız. Bir millet yüzyıllarca biriktirdiği tarihini bir kenara atsaydı, dünyada tarih diye bir kavram kalmazdı.

Üstünlüğün maddi ve manevi kudretlerin bileşkesi olduğunu dikkate alırsak bunu en hakeden büyük Türk milleti olmuştur. İstikrarından yoksun bir milletin insanlık aleminde uşaklıktan başka bir seçeneğin olamayacağını kutlu ceddimiz hatırlarında bulmuştur.

"ÇIBAN BAŞLARI NEFES ALAMAYACAKTIR"

Bu meşale sönmedikçe Türk milleti her zaman iddiasını sürdürecek çıban başları nefes alamayacaktır. Türkiye işte bu meşalenin direnci ile önünü aydınlatmaktadır.

Türkiyemiz Çanakkale Savaşı'nda korkuyu yenmiş bir kahramanlığın mahsulüdür. Türkiyemiz büyük bir çınardır. Bu çınarı kurutmak mümkün değildir.

Asırlardır üzerimizde oyun oynanmaktadır. Büyüklüğün vakarında hedef olmak da vardır. Milli varlığımız asırlardır rahatsız edilmektedir. 1000 yıllık kardeşlik mirasını çekemeyenler akbabalar gibi etrafımızda dönmektedir. Ne koparısız arayışıyla yanıp tutuşmaktadır.

Bölme planları güncellene güncellene bugünlere ulaşmıştır. Şu günlerde yaşadıklarımız tam da budur.

Çevremizdeki kuşatma sinsi, kurnaz, kanlı ve ahlaksızdır. Türkiye büyük bir risk ve tehdit dalgası ile pençeleşmektedir. Suriye'deki vahşi boğuşma Türkiye'ye yansımaktadır. 6-7-8 Ekim olayları ile başlayıp Suruç ve Gaziantep'e kadar uzanan şiddet yelpazesi etnik kazıma yapıldığını net olarak dışa vurmaktadır. ABD destekli PYD'nin Menbiç'te girmesi, Cerablus operasyonu, Esad'ın PYD'yi bombalaması, Türkiye'nin Rusya ve İran'la yakınlaşması fay hatlarını iyice artırmıştır.

Türk savaş uçakları havadan operasyonlara katılmıştır. Elbette Türkiye'nin milli güvenliğini korumak için operasyon haklıdır. Cerablus'u IŞİD'den alırken alanlara PYD'nin yerleşmesine müsaade edilmemelidir. PYD-YPG Fırat'ın batısına uzun süre önce geçmiştir.

"ABD'NİN PYD İÇİN ÇIRPINMASI ART NİYETLİDİR"

Bugüne kadar PYD'yi en fazla şımartan ve ön açan ABD'dir. Terör örgütü doğuda kalsa ne olacak batıda dursa ne çıkacaktır. Terör her yerde terördür.

ABD'nin PYD için çırpınması art niyetliliktir. Açık şekilde kullanmaktadır. ABD, malum terör örgütlerinin ağızlarına bir damla bal sürüp Ortadoğu'nun haritasını çizmektedir. ABD'nin PYD-PKK'ya bakışı da hastalıklıdır.

"BARZANİ'NİN ANLAMASI GEREKMEKTEDİR"

PKK-PYD terör örgütü IŞİD gibi çılgına dönmüş ve Türkiye'ye namlu çevirmiştir. Türk devleti milli çıkarlarını sonuna kadar savunmakla mükelleftir. Bunu en başta ABD'nin bilmesi, Barzani'nin anlaması gerekmektedir.

PKK'nın Artvin'de konvoya saldırması, Cizre'de 11 polisimizi şehit etmesi, müşterek terörist faaliyetlerin bir sonucudur. Korkarım ki bu kanlı süreç genişleyerek devam edecektir.

MHP, her türlü manevi desteği eksiksiz verecek hükümetin arkasında sağlamca duracaktır. Türk milleti artık ayaktadır.

Terör örgütleri tamamiyle tasviye edilmelidir. Vakit, terörü bitirme vaktidir. Kahramanlarıma diyorumki ne kadar terör örgütü varsa gidin vurun. Biz yanınızdayız.

"TOPLUMSAL DİRENCİ KIRMANIN KİRLİ MAŞALARI"

PKK-PYD-FETÖ ve IŞİD, toplumsal direnci kırmanın kirli maşalarıdır. Üst akla cevap vermenin zamanı çoktan gelmiştir.

Düşman kampına cevap veremezsek sonuçlar ağır olacaktır. İhanet kursaklarında mutlaka kalacaktır.

Gaziantep'te yaşanan acının dumanı hala tütmektedir.

Yaşadıklarımız tam bir kaostur. Terör örgütünün mensupları devletin her yerine sızmıştır. 17-25 Aralık'ta 81 ilin emniyet müdürlerinden 74'ü FETÖ üyesidir. Bir ara emniyet genel müdürlüğündeki daire başkanlarının tamamı FETÖ'ye çalışmıştır.

Valiler, kaymakamlar, bürokratlar, müfettişler, general ve amirallerin yüksek çoğunluğu FETÖ'nün faal elemanlarıdır.

"DEVLETİN RUHU BİLE DUYMAMIŞTIR"

7 bin emniyet istihbaratçısının 6 bin 500'ü FETÖ için faaliyet göstermiştir. Burası sözün bittiği yerdir. Binlerce kişi FETÖ'ye ybiat etmiş ama bunu devletin ruhu bile duymamıştır.

"FETÖ'NÜN KAFASINI EZİNCE..."

Bu bir işgal denemesidir, Türkiye düşmanlığıdır. FETÖ'nün kafasını ezince bu kez diğer terör örgütleri devreye girmiştir.Tehlike devasadır. Her türlü siyasi ve ideolojik beklenti ikinci plandadır. Siyasi çekişme ve kutuplaşma ile geçireceğimiz vakit yoktur. Müşterek irade süreklilik kazanmalıdır.

Türkiye'nin derhal milli huzur ve barış ortamını temin etmesi şarttır. Yeni madurlar üretmek yanlıştır. Onarım ve toparlanma sürecine herkes ortak olmalıdır.

Türk millet egemenliğini göz bebeği gibi koruyacaktır. Kuruluş ruhundan ayrılmayacaktır. Türkiye'yi yaşatma görevimizi ihlal ve ihmal etmeyeceğiz. Türkiye hiç böyle bir döneme şahit olmamıştır. Sonuçta Allah muhafaza bölünmemiz sağlanacak son yurdumuz ateşe verilecektir. Çok şükür 15 Temmuz dirilişi yeni bir Çanakkale ruhudur.

"7'DEN 70'E MÜCADELE EDELİM"

Siyasi mücadelenin ahlaki dengeden mahrum olmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu devlet bizimdir, bu millet biziz. Desteğimiz devam edecektir. Gönül kazanalım, gönüller yapalım. Kalpler fethedelim. Türkiye geleceğine umutla bakmalıdır. Hukuk devletine bağlı kalarak insan hak ve hukukunun çiğnenmesine sessiz kalmayalım. TSK'nın hedef yapılmasına mutlaka engel olalım. Terörle aynen 7'den 70'e mücadele edelim, bu belanın kökünü tümden kurutalım.

Terörle mücadele misyon, karar ve uygulamanın yönetilmesi gereken bir süreç demektir. Başta hükümet olmak üzere bu stratejinin, terörle mücadele siyaseti oluşturulmalıdır. Terörle mücadele yalnızca asker, polise verilmiş basit bir mücadele değildir, diplomatik bir terörle mücadele ilişkileri oluşturulmalıdır. Terörle mücadelede kitle kazanma programı devreye sokulmalıdır. Terörle mücadele içte olduğu kadar dışta da ittifak gerektiren bir çalışmadır. Tutarlı bir terörle mücadele, tanıtım çalışmasına ihtiyaç vardır.

Terörle mücadele devam ettiği sürece partimiz devletinin ve hükümetinin yanında sapasağlam duracaktır. Gerekirse bütün fedakarlıkları da yapacaktır.

SORU-CEVAP

"ADLİ YIL AÇILIŞI'NA KATILACAĞIM"


15 Temmuz'dan öncelikli bir mevzu olmaması gerekir. Sürekli bir ismi telaffuz etmek size yakışmayan bir davranıştır. 1 Eylül'deki Adli Yıl Açılışı'na katılacağımı bildiriyorum. Madem Cumhurbaşkanı'yla 15 Temmuz sonrası Türkiye'nin gündemini konuşmak için gidiyorlar, başka bir sebepten Beştepe'ye gitmekten çekiniyorlar. Bunu da anlamak zordur.

"GÜLEN İÇİN BANA GELDİLER..."

Uzun zamandan bu yana basında farklı farklı şekilde yorumlanan olayı siz tekrar söylediniz. 2009 yılının Haziran ayında Gazi Üniversitesi'nin Sayın Rektörü her yıl olduğu gibi ziyarete gelmek istemişler, ziyaretten sonra da biz kendilerine randevu vermişizdir. Sayın Rektör ziyareti sırasında yanında bir zat ile gelmiştir. Bir davetiyesinin olduğunu, bu davetiyeyi de takdim etmişlerdir. Geçmişte partimizin kurucu başkanı Sayın Alparslan Türkeş, Gülen denilen şahısla zaman zaman görüştüğünü söylemişlerdir. Ben kendilerini dinledim. Bazı davranışlarınız kabul görmüştür fakat bazıları olmamıştır. Bu böyle devam eder, toplumumuzun bütün değerlerini tahrip ederseniz bir gün ülkücü hareket ile karşı karşıya kalırsınız demiştim. Bundan 1.5-2 ay sonra MHP'de bir fitne yayılmıştır, bazı kişiler haraç olarak kullanılmıştır. Bugün değişim şeklinde söylenen laflar 2009 yılının Ekim ayından beri söylenen laflardır. Şu an için FETÖ denen örgütleme 7 ayakta genişlemiştir. Bunların içinde TSK'dan tutun eğitim alanında da vardır. Siyaset ayağınında da var olduğu söyleniyor. Eğer varsa, bugün FETÖ ile mücadele edenler siyaset alanını da gözden geçirmelidir. Eğer bu varsa, MHP ile ilişkisini keseriz.

Bu ülkenin başsavcıları var. Bu tür bir müdahalenin ikinci defa olacağını söyleyen insanlara başvurup, gerekli tedbirleri almaları konusunda hükümete destek vermeleri lazımdır.

SONRAKİ HABER