Spekülasyon hezimetle bitti

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Somali'de bir çocuğa hediye ettiği kitapla ilgili, "Kılıçdaroğlu'nun spekülasyonlar üzerinden hezimete uğradığını gördük" dedi.

F5HABER F5HABER
Spekülasyon hezimetle bitti

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ilk kez bilgilendirme toplantısı yaparak, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 aylık faaliyetlerini anlatan Kalın, Erdoğan'ın "koşturan ve terleyen bir cumhurbaşkanı olacağım" sözlerini doğrular nitelikte göreve geldiği günden bu yana 16 ülkeyi ziyaret ettiğini, 3 zirveye katıldığını, 3 devlet başkanı, 6 cumhurbaşkanı, 4 meclis başkanı, 2 temsilciler meclisi başkanı, 7 başbakan, 18 bakan ile NATO, BM ve AB gibi kuruluşların temsilcilerini Beştepe CumhurbaşkanlığıSarayı'nda ağırlandığını, ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi. 

Erdoğan'ın bu yoğun tempoda yeni Cumhurbaşkanlığı teşkilat şemasını oluşturduğunu, toplam 13 başkanlık ve bunlara bağlı çeşitli birim ve müdürlükler kurulduğunu, bu başkanlıkların sayısının, kapsamının ne olacağının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdir ve tasarrufunda bulunduğunu anlatan Kalın, "Bu başkanlıkların ana hizmet alanı; yoğun çalışan, halkın oylarıyla seçildiği için halka bu oyların hesabını veren Cumhurbaşkanımızın çalışmalarına katkı sunmak, onun ulusal, bölgesel, uluslararası gündemine ilişkin çalışmalar yapmak ve kendisine gerekli katkıları sağlamaktır" diye konuştu.  

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın, Erdoğan'ın tabiriyle yakında "külliye" olarak tabir edilecek şekilde, yeni bir yerleşke olarak inşa edildiğini ve son 5 aydaki tempo, ağırlanan devlet başkanı ve heyetler dikkate alındığında bu sarayın ne kadar doğru ve isabetli bir karar olduğunun ortaya çıktığını belirten Kalın, "Burası milletin sarayıdır, burası devletin temsil edildiği yerdir ve gelen yabancı konuklar yerli konuklar Rus Devlet Başkanı'ndan Katolik dünyasının ruhani lideri Papa'dan, dün burada misafir ettiğimiz muhtarlarımıza kadar geniş yelpazede farklı misafirleri ağırladığımız bir yerdir. Bütün birimlerin yoğun, koordineli çalıştığı hizmet binası olarak açılmış bulunmaktadır" ifadesini kullandı.  

Yerleşke içerisinde çok amaçlı konferans salonu, cami, büyük bir kongre merkezi ve büyük bir Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi yapılacağını, bunların da önümüzdeki yıl tamamlanmasının planlandığını belirten Kalın, bu projeler tamamlandığında burasının millet ile devletin, halk ile cumhurbaşkanının, cumhur ile reisinin bir araya geldiği, buluştuğu tam bir külliye haline geleceğini söyledi. 

"Türkiye, Somali'de insanlığın yüzünü ağartan işlere imza atıyor"

İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 3 Afrika ülkesini kapsayan Etiyopya, Cibuti ve Somali ziyaretlerindeki temaslarına da değinerek, bu ziyaretlerin 2005'te hayata geçirilen Afrika açılımının uzantısı olarak gerçekleştirildiğini kaydetti. Türkiye'nin Afrika açılım politikasının yoğun biçimde, artan tempoyla devam edeceğini vurgulayan Kalın, yakın tarihte Afrika ülkelerine yine bir dizi ziyaretlerin planlandığını, Türkiye'de de Afrika ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının ağırlanacağını, 3 Şubat Pazartesi günü Mali Cumhurbaşkanı'nın, ardından da Gabon ve Senagal cumhurbaşkanlarının Türkiye'yi ziyaret edeceğini anlattı. 

Erdoğan'ın Somali ziyaretinin ayrı bir önemi olduğuna işaret eden İbrahim Kalın, "2011 yılında Cumhurbaşkanımızın o zaman başbakanken Somali'ye yaptığı ziyaret Somali'nin modern tarihinde bir dönüm noktasını teşkil ediyor. Kıtlıkla, salgın hastalıklarla, iç savaş ve güvenlik sorunlarıyla uğraşan Somali için 2011'de yapılan o kapsamlı ziyaret bugün meyvelerini vermeye başladı. 3,5 yıl sonra bu ziyarette bu tabloyu çok açık ve net şekilde orada müşahede ettik. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, iş adamları el birliğiyle... Türkiye, Somali'de insanlığın yüzünü ağartan işlere imza atıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

İbrahim Kalın, Türkiye'nin, Somali için yeni projeleri olacağını, konut, altyapı, enerji, güvenlik alanlarında bu ülkeye yardımların devam edeceğini vurguladı. 

Somali'de Türkiye'nin katkılarıyla yapılan 200 yataklı hastanenin açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hastaları ziyaret ederek, hasta bir çocuğa boyama kitabı hediye ettiğini anımsatan Kalın, şöyle devam etti:

"Bu kitap üzerinden dün yapılan spekülasyonun nasıl bir hezimetle sonuçlandığını hep beraber müşahede ettik. Tabi Ana Muhalefet liderimizin böyle bir konuma düşmüş olması üzüntü verici Türkiye açısından. Bizim tavsiyemiz sayın Anamuhalefet Lideri bu tür asılsız, temelsiz spekülasyonlar yerine buyursunlar Somali'ye gitsinler. Orada Türkiye Cumhuriyeti devletimizin, STK'ların, iş adamlarının yaptığı yardım faaliyetlerini bizzat yerinde görsünler. O insanlara sorsunlar, Somali'deki çocuklara Türkiye'nin ne anlama geldiğini, Türkiye'nin yaptığı yardımların ne anlam taşıdığını bizzat kendileri sorsunlar. Ondan sonra bu tür umarız sakir yöntemlere başvurma ihtiyacı hissetmezler." 

Erdoğan'ın Latin Amerika ziyaretleri

Afrika'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam edeceğini, kapsamlı dış politika vizyonu çerçevesinde 9-13 Şubat'ta Erdoğan'ın Kolombiya, Küba ve Meksika'yı kapsayan Latin Amerika temasları olacağını ifade eden İbrahim Kalın, "Latin Amerika ziyaretlerini biz Türkiye'nin o bölge ile olan ilişkileri açısından son derece önemsiyoruz. Bu ziyaretler önümüzdeki aylarda da devam edecek. Türkiye G20 dönem başkanlığını 1 Aralık 2014 itibarıyla devralmış durumda, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında kasım ayında Antalya'da yapılacak G20 zirvesi öncesinde Sayın Cumhurbaşkanımız hazırlık toplantısı mahiyetinde G20 üyesi ülkeleri de programı imkan verdiğince ziyaret edecek" diye konuştu. 

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Latin Amerika'ya yapacağı ziyaretlerin mart ayında Brezilya, Arjantin ve Şili ile devam edeceğini, İran, Suudi Arabistan, AB üyesi ülkeler, Brüksel, Kazakistan ve Özbekistan'a da önümüzdeki aylarda ziyaretlerin olacağını kaydetti. 

Charlie Hebdo'ya yönelik saldırı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fransa'daki hadiseler ve sonrasında yaşanan olayları da değerlendirerek, şöyle konuştu:

"7 Ocak'ta Charlie Hebdo'ya yapılan saldırının hemen ardından bütün dünya büyük bir infial gösterdi, terörizme karşı ortak bir duruş sergilendi. Bu duruşun tecellisi ve tezahürü olarak Sayın Başbakanımız Paris'deki yürüyüşe katıldı. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile bir telefon görüşmesi yaptı, Türkiye'nin bu zor günlerinde Fransa'nın yanında olduğunu ifade etti. Bu menfur saldırıyı kınamakla beraber İslamofobi, İslam karşıtlığı, ifade özgürlüğü konularında da gerek Avrupa'da gerek dünyanın diğer bölgelerinde hararetli bir tartışma başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın son yıllarda özellikle İslamofobi ve nefret suçları konusunda yaptığı uyarıların, çağrıların ne kadar haklı olduğunu bu elim hadiseden sonra tekrar müşahede etmiş olduk. Bu yöndeki çalışmalarımız da devam edecektir. Sayın Hollande'ın süreçte gösterdiği tavır takdire şayandır. Kendisi İslamofobik söylemlere prim vermeden bu süreci başarıyla yürütmektedir. Özellikle Arap Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada 'İslamofobi ve İslam karşıtı nefret söylemlerine yönelik bunlar sadece kınanmamalı aynı zamanda hukuki müeyyide ile cezalandırılmalı' çağrısını önemsediğimizi ifade etmek isteriz. Bu konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Hollande ile temasları yoğun şekilde devam ediyor, bundan sonra da devam edecek."

Yunanistan'daki seçimler

Kalın, Yunanistan'daki seçimleri de yakından takip ettiklerini belirterek, seçim sonuçlarının Yunanistan halkına hayırlı olmasını diledi. Yunanistan'ın Türkiye için önemli bir komşu olduğunu, ülkeler arasında her düzeyde iyi ilişkilerin geliştirilmesinin öncelikli hedefler arasında bulunduğunu dile getiren Kalın, bu çerçevede Erdoğan'ın başbakan olarak Mayıs 2010'daki Atina ziyaretinde Türkiye - Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi sürecinin başlatıldığını, tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşayan Yunanistan'da bu mekanizmanın başarılı devam ettiğini, son olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yakın bir tarihte Yunanistan'a gittiğini belirtti. 

İbrahim Kalın, SYRIZA Partisi'nin galibiyetini ve Aleksis Çipras'ın galibiyetini kutlayarak, "Bunun Türk - Yunan ilişkilerine yeni bir ivme kazandırmak için yeni bir fırsat olacağını değerlendiriyoruz. Sayın Başbakanımız da 26 Ocak günü Sayın Çipras'ı arayarak tebrik etmiş ve ilişkilerimizin bundan sonra da aynı yoğunlukla devam edeceğini ifade etmişlerdir" dedi. 

Çanakkale Savaşları'nın 100. yılı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Çanakkale Savaşları'nın 100. yılı dolayısıyla kapsamlı anma törenleri gerçekleştirileceğini belirterek, "Bu savaşın en önemli yönlerinden birisi de Türkiye'nin bugün bu savaşta karşı cephede yer almış milletlerle kurduğu iyi dostluk ilişkileridir. Bu çerçevede de 23 Nisan Günü İstanbul'da bir barış zirvesi yapılması planlanmaktadır. 24 Nisan kutlamalarının hemen öncesinde. Burada da bütün dünyaya 'bu centilmenler savaşından bugün dünyanın yaşadığı zorlukları da dikkate alarak nasıl bir barış mesajı verebiliriz', bunun değerlendirmesi yapılacak ve bütün dünya kamuoyuyla paylaşılacaktır" dedi.

Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla 18 Mart ve 24-25 Nisan tarihlerinde geniş kapsamlı anma etkinliklerinin gerçekleştirileceğini ifade eden Kalın, geçen yıl yapılan törenlerde, 36 ülkeden savunma ve dışişleri bakanlarının 24 Nisan'da Çanakkale'de bir araya geldiğini, bu yılki kutlamalara da 100'e yakın devlet ve hükümet başkanının davet edildiğini, birçoğundan teyid alındığını bildirdi.  

İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu yıl da 5 aylık süredeki performansına devam edeceğine dikkat çekerek, "Bugüne kadar nasıl Hükümet ve diğer devlet kurumlarıyla tam bir uyum ve koordinasyon içerisinde çalışmalar yürütüldüğü gibi bundan sonra da aynı çerçevede bu çalışmalar yürütülecektir. Türkiye'nin 2023 vizyonuna ulaşması noktasında Cumhurbaşkanımızın gösterdiği hedefler, koyduğu çerçeve ülkemizin daha ileriye gitmesi noktasında hepimizin yolunu da aydınlatmaya devam edecektir" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, yasama, yürütme ve yüksek yargı organlarının başkanlarına verdiği yemekte ortamın nasıl olduğuna dair bir soru üzerine Kalın, bunun gelenek haline gelmiş bir buluşma olduğunu belirtti. 

"Devletin başı olarak Cumhurbaşkanımızın bu birimlerin başkanlarını bir araya getirmesi gayet doğaldır" ifadesini kullanan Kalın, kurumlar arasında uyum ve koordinasyonun sağlanmasının cumhurbaşkanının asli görevleri arasında yer aldığını vurguladı. Bu toplantının zaman zaman tekrarlanmasının öngörüldüğünü ifade eden Kalın, "Son derece sıcak bir ortamda verimli, karşılıklı fikir alışverişinin bulunduğu bir yemek yenildi" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı

Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısının işleyişi ile buna yönelik "gölge kabine" iddialarına ilişkin değerlendirilmesi sorulan Kalın, "Yeni Cumhurbaşkanlığı şeması, tamamen Cumhurbaşkanımızın takdir ve tasarrufları çerçevesinde işleyen bir mekanizmadır. Onun talimatları doğrultusunda ihtiyaçlara göre faaliyet gösterecek birimlerdir bunlar. Bunları cumhurbaşkanlığının dışında 'başka bir tarafa gölge oluşturan bir yapı' gibi görmek son derece yanlış olur" karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanlığının 5 ay boyunca hükümet ve diğer kurumlarla tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalıştığını kaydeden Kalın, "Bundan sonra da bu şekilde çalışmaya devam edecektir. Özellikle Cumhurbaşkanımızla Başbakanımız, Cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasında bir fitnenin olduğu tarzındaki yorumların hiçbir gerçekliği yoktur. Özellikle Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız arasında tam bir uyum vardır, mükemmel bir koordinasyon söz konusudur" dedi. Kalın, şunları söyledi:

"Bu hem anayasa ile çerçevesi çizilmiş ilişkiler bağlamında böyledir hem de Türkiye sevdalısı bu iki insanın vizyonu çerçevesinde böyledir. Burada kişisel hesaplar ve hisler hiçbir zaman belirleyici olmaz. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda 12 yıllık başbakanlığı döneminde de bu liderliğini bu şekilde ortaya koymuştur. Sayın Başbakanımız da yeni üstlendiği bu görevde bunun bilincinde olarak bir görev ifa etmektedir. Bugüne kadar gerek hükümetin hazırlayıp Cumhurbaşkanlığına gönderdiği yasaların onay sürecinde olsun, gerek Çözüm Süreci, paralel yapıyla mücadele, dış politika gibi kritik konularda olsun gerekse 19 Ocak'taki Cumhurbaşkanlığımızın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısında olsun bu uyum ve koordinasyonun mükemmel bir örneğini, fotoğrafını pek çok defa gördük. Bundan sonra da aynı uyum ve koordinasyon devam edecektir."

Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısında oluşturulan başkanlıklara atamaların peyderpey yapıldığını bildiren Kalın, Çözüm Süreci ve paralel yapı ile mücadele konularında da hükümetle ve ilgili kurumlarla koordine içinde devam edeceğini anlattı. 

Esed'in açıklamaları

Suriye Devle Başkanı Beşşar Esed'in Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhindeki açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kalın, Suriye'de 300 binden fazla insanın katili konumundaki Esed'in röportajını okuduğunu, Esed'in nasıl bir hayal dünyasında, gerçeklerden uzak, büyük bir hezeyan aleminin içinde yaşadığını bir kez daha gördüklerini ifade etti. Suriye'de Esed rejiminin meşruiyetini kaybettiğinin bütün dünya tarafından kabul edilen bir gerçek olduğunu söyleyen Kalın, şöyle konuştu:

"Savaşın 4. yılına girdiğimiz şu noktada Suriye'de modern tarihin en büyük insanlık dramı yaşanıyor. Sayıları 5 milyonu bulan mülteciler, bir o kadar kendi yerlerinden edilmiş, Suriye içinde başka yerlere göç etmek zorunda kalmış insanlar, yerle bir edilmiş, Suriye şehirleri, bu tablonun sorumlusu kimin olduğu son derece açıktır, ortadadır. Bu Beşşar Esad'ın bu mülakatta kullandığı ifadeler kendi meşruiyetini kaybettiğinin teyit edilmesinden başka bir şey değildir. Fakat burada özellikle bu kadar insanın ölümünden sorumlu, kadın, çoluk, çocuk, hasta demeden insanları varil bombalarıyla toplarla tanklarla öldüren bir rejimin başındaki bir kişinin burada 1,7 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yapan Türkiye'ye dil uzatması asla kabul edilebilir bir şey değildir. Kendisinin yaptığı devlet terörünü başkalarının teröre destek vermekle suçlayarak kapatması, kamufle etmesi de asla mümkün olmayacaktır."

Kalın, Türkiye'nin Suriye ile ilgili pozisyonunun başından beri net olduğunu belirterek, "Beşşar Esad rejiminin yerinde kaldığı bir formülde Suriye'ye barış ve istikrarın, güvenliğin ve refahın gelmesi asla mümkün olmayacaktır" değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara, ihtiyaç duydukları müddetçe ev sahipliği yapmaya devam edeceğini bildiren Kalın, "Eli kanlı bir diktatörün hezeyanları bizi bu insanı vazifemizden asla alıkoymayacaktır" ifadesini kullandı.

Süleyman Şah Türbesi'ndeki askerler

Bir gazetecinin Süleyman Şah Türbesi'ndeki görevli askerlere "11 aydır erzak gönderilmediği, IŞİD'in bunlara engel olduğu"na yönelik iddiaları hatırlatarak değerlendirmesini sorması üzerine Kalın, "Bölgedeki olağanüstü şartlara rağmen Süleyman Şah Türbesi'nde askerlerimizin ihtiyaçları rutin bir şekilde karşılamaya devam edilmektedir" karşılığını verdi.

İkmal çalışmalarının belli periyotlarda gerçekleştiğini aktaran Kalın, şöyle devam etti:

"Burada Genelkurmay Başkanlığımız ve MİT Müsteşarlığımız, Başbakanlığımızla beraber bu çalışmanın koordinasyonunun yapmaktadır. Nitekim şu ana kadar da hamdolsun herhangi bir sorun yaşanmadı. Bölgedeki şartları, DEAŞ gibi bir örgütün orada yaptıklarını düşündüğünüz zaman bugüne kadar hamdolsun tek bir askerimizin burnunun kanamamış olması, tek bir saldırının gerçekleşmemiş olması ve bu ikmal çalışmalarının son derece başarılı yürütülmüş olması da bizim için bir sevinç kaynağıdır, aynı zamanda ilgili kurumlarımızın işi ne kadar ciddi tuttuğunun da bir başka delilidir. O yüzden bu tür spekülasyonlar yerine kurumlarımızın yaptığı resmi açıklamaları esas almayı tercih edelim."

Tek başkanlık sistemi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'n, Somali dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada 'tek başkanlık sisteminden' bahsettiği hatırlatılarak bununla ilgili detaylı bilgi istenmesi üzerine Kalın, başkanlık tartışmasının yeni bir tartışma olmadığını belirtti.

"Türkiye en iyi nasıl yönetilir" sorusunun Türk siyasetinin önemli sorunlarından biri olduğunu ifade eden Kalın, "tek başkanlık sistemi"nin parlamentoyla ilgili olduğunu belirtti. "Tek kamara mı çift kamara mı, temsilciler meclisi ve senatodan oluşan bir başkanlık sistemi mi yoksa tek bir meclisin olduğu başkanlık sistemi mi bu konuyu gündeme getirdi" diyen Kalın, dünyada da tek bir başkanlık sistemi olmadığını, bunun değişik uygulamalarının olduğunu anımsattı.

Bunların tartışılmasının Türkiye'deki demokratik siyasi tartışmayı zenginleştireceğini ifade eden Kalın, bununla ilgili sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin, partilerin birtakım çalışmalarının olduğunu söyledi. Kalın,cumhurbaşkanlığı olarak bu konuyla ilgili çalışmaları yakından takip ettiklerini de söyledi.

Prof. Dr. Saraçoğlu Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı

Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Küba ziyareti sırasında cami temeli atacağına ilişkin iddiaların doğru olup olmadığını sorması üzerine Kalın, "Küba ziyaretimizde böyle bir cami temel atma gibi bir şey söz konusu değil. Böyle bir şey programımızda yok" yanıtını verdi. 

Kalın, Latin Amerika'ya yapılacak ziyaretin bölge ile ilişkileri güçlendirme konusunda önemli bir ziyaret olacağını vurguladı.

Aynı gazetecinin Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun, Cumhurbaşkanının danışmanı olduğuna yönelik haberlerin doğruluğunu sorması üzerine ise Kalın, "Evet. Sayın  Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, Cumhurbaşkanlığı ekibine başdanışman olarak katıldılar" diye yanıt verdi. 

Kalın, soru üzerine Cumhurbaşkanlığının yeni teşkilat yapısı kapsamında kurulan başkanlıkların ise Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı, Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, Güvenlik Politikaları Başkanlığı, Uluslararası İlişkiler Başkanlığı, Strateji Başkanlığı, Sosyal ve Kültürel İlişkiler Başkanlığı, Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri Başkanlığı, Kurumsal İletişim Başkanlığı, Halkla İlişkiler Başkanlığı, İdari ve Mali İlişkiler Başkanlığı ve İnsan Kaynakları Başkanlığı olduğunu bildirdi. Kalın, daha önce var olan ve yeniden yapılandırılan Güvenlik İşleri Başkanlığının bulunduğunu, bunun doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağlı olduğunu ve Türkiye'nin güvenlik işlerinden sorumlu olduğunu söyledi.

"Mısır halkının yanında olmaya devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt içine yapması planlanan "teşekkür ziyaretlerinin" ne zaman başlayacağına ilişkin bir soruyu Kalın, "İl ziyaretleri bağlamında bir planlama yapılmakta" diye yanıtladı. 

Erdoğan'ın halkın oylarıyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak teşekkür ziyareti yapmayı planladığını ifade eden Kalın, bu programın gelecek haftalarda netlik kazanacağını belirtti.

Mısır'da "Tahrir Devrimi"nin yıl dönümünde yapılan barışçıl gösterilerde 20'ye yakın kişinin hayatının kaybettiğini anımsatan Kalın, şunları kaydetti:

"Öncelikle bu olaylardan dolayı duyduğumuz derin üzüntüyü ifade ediyor, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Darbenin yapıldığı 3 Temmuz 2013'ten bu yana binlerce insanı öldüren, on binlerce insanı hapseden darbe rejiminin bu şekilde kitlesel ölümlere devam etmesini de şiddetle kınadığımızı ifade etmek isterim. Türkiye olarak biz Mısır halkının yanında olmaya, onların demokrasi mücadelesini desteklemeye devam edeceğimizin bir kez daha altını çizmek isterim."

Muhabir: Kadir Karakuş-Sarp Özer 

SONRAKİ HABER