İnanç turizminin merkezi: Ağrı

Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Ağrı ile karasal bir iklime sahip sınır illerinden bir tanesi. Anadolu’nun İran’la bağlantısını sağlayan yol üzerinde yer alıyor. Gezilecek yerleri, doğal güzellikleri ve tarihi yerleri ile oldukça ilgi çeken Ağrı hakkında tüm bilgiler haberimizde.

POSTA POSTA
İnanç turizminin merkezi: Ağrı

Ağrı ili Türkiye’nin doğusunda yer alan Ağrı Dağı eteklerinde kurulmuş bir şehir. Deniz ile bağlantısı olmayan bu şehrin iklimi oldukça sert. Karasal iklim bölgesinde yer alan şehrin mutfak kültürü de bu yönde şekillendi. Et ağırlıklı olan yemekler, insanların soğuğa ve zor şartlara dayanıklılığını arttırıyor. Sebze olarak genellikle kök sebzeler kullanılıyor. Baklagiller sık kullanılan gıda maddeleridir. Ayrıca farklı dağ otları da yemeklerde özel bir yere sahip. Yöresel yemekleri haricinde Ağrı’ya gidenler Türkiye’nin diğer şehirlerinde de olduğu gibi kebap, döner, tost gibi pek çok gıdayı bulabilirler. Ayrıca şehir merkezinde pek çok çorbacı da bulunuyor. Temiz havası ve bulunduğu coğrafya sebebiyle yörenin çiçek balı da ünlüdür.  

Ağrı’da ne yenir?

Abdigör Köftesi

Çok lezzetli bir köfte. Bu yemeğin özelliği köfte için gereken kıyma için bonfile, yöreye ait taş üzerinde tahta tokmakla yarım saat kadar sinir ve yağları ayrılacak şekilde dövülerek hazırlanır. Yemeğin lezzeti buradan gelmekte. 

Keledoş

Nohut, kuru fasulye, mercimek, buğday, ıspanak, yumurta, yoğurt, kuzu eti gibi pek çok malzeme kullanılarak yapılan ve Doğu Anadolu Bölgesine has bir yemek. 

Hıngel

Açılan hamurun içine et veya patates konularak yapılan bir yemek. Üzerine yoğurt ve eritilmiş tereyağı dökülerek servis edilir. 

Haşıl

Yarma ve un su ile pişirildikten sonra Üzerine yoğurt ve eritilmiş tereyağı dökülerek yenir.

Hasuda

Yöreye has bir tatlı. Doğu Anadolu illerinde sık rastlanır. Su, şeker, un ve yağ ile yapılmakta.  

Ağrı’da gezilecek yerler

Mezopotamya’nın önemli bir kolu olan şehir pek çok önemli esere ev sahipliği yapıyor. Bölgede ilk yerleşik egemenlik Hititler zamanında olmuştur. Hititlerden sonra, Hurriler, Urartular, Kimmerler, Medler, Persler, Makedonlar, Ermeniler, Sakalar, Bizanslılar ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı. Ardından Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kalan şehre Ağrı Dağı nedeniyle, “Ağrı” adı verildi. 

Ağrı Dağı gibi doğal güzelliklerinin yanı sıra Ağrı’da kültürel ve tarihî pek çok değerli eser bulunuyor. Doğubayazıt’ta yer alan kayak merkezi gerek kar kalitesi gerekse pistleri ile kayak yapmayı sevenler için popüler bir yer.

İshak Paşa Sarayı

İnanç turizminin merkezi: Ağrı - Resim : 1

Saray Ağrı ili Doğubayazıt ilçesinde yer alıyor. Abdi Paşa tarafından inşa ettirilmiş olan yapı İshak Paşa Külliyesi olarak da biliniyor. 18.yüzyıl Osmanlı Dönemi eserlerinin güzel bir örneği. İçinde 116 oda ve türbe, cami, zindan, harem, selamlık gibi 14 bölümden oluşuyor. Sarayın yapımı yaklaşık 100 yıl sürdü. Bu sarayın bir diğer özelliği ise tarihte ilk defa kalorifer tesisatı döşenmiş saray olması.

Beyazıt Eski Cami

Doğubayazıt ilçesinde bulunan cami Osmanlı Dönemi eseri olup Yavuz Sultan Selim zamanında yaptırıldı. Caminin renkli taşlarla dikkat çekici bir renk katmıştır. Hâlâ ibadette açık olan bu tarihî camiyi gezebilirsiniz. 

Meteor Çukuru

Derinlik ve büyüklüğü nedeniyle Alaska’daki Meteor çukurundan sonra, dünyadaki ikinci büyük çukur olan yerin, 1892 yılında düşen büyük bir göktaşı nedeniyle oluştuğu düşünülmekte.  

Kudret Köprüsü

Diyadin ilçesinde yer alan bu doğal oluşum Murat Nehri’nin buradaki toprak ve kaya yığınını sökemediği için altını delerek geçmesi sonucunda oluşmuştur. Köprü, 30 m yükseklik, 30 m genişliğinde. 150 m ötesinde ikinci doğal köprü yer alıyor. 

Ağrı Dağı

İnanç turizminin merkezi: Ağrı - Resim : 2

Türkiye’nin en yüksek yeri olan Ağrı Dağı 5.137 metre yükseklikte. Dağa tırmanmak isteyenler mutlaka dağ tırmanış ekibine katılarak Ağrı Dağı’na çıkabilirler. Dağın bir diğer özelliği ise Nuh’un Gemisi’nin burada olduğunun sanılması. Gemi kalıntısını andıran iz 1959’da harita yüzbaşısı İhsan Durupınar’ın, havadan çekilmiş fotometrik haritaları incelerken bulduğu ilginç fotoğraf ile tespit edildi. Bu tarihten sonra Ağrı Dağı ve Telçeker köyü üstündeki heyelan bölgesinde gemi aramaları yapıldı. İlk bakışta gerçekten gemiye benzeyen bu yapının heyelanın etkisiyle mi, yoksa Nuh’un gemisinin karaya oturduğu yer mi olduğu henüz tartışma konusudur.

Meya Mağaraları

Meya köyünde bulunan mağaralar kayalara oyulmuştur. İçlerinde çok sayıda ibadethane ve diğer yapılar bulunur. 

Buz Mağaraları

Küçük Ağrı Dağı eteğinde yer alan mağarada yıl boyunca buz bulunuyor. Yaz mevsiminde dahi çok soğuk olan bu mağarada buzlar çok güzel bir görüntü oluşturuyor. Fotoğraf ve doğa tutkunları için güzel bir yer. 

Hamur Kümbeti

Mezarlıklar içinde yer alan kümbet Osmanlı türbe mimarisinin ilginç bir örneği. Kim tarafında ne zaman yapıldığı ile ilgili bilgi yoktur ancak mimari tarzı İshak Paşa Sarayı’na benzemekte. Rivayete göre II. İshak Paşa’nın torunlarından Mir İbrahim Paşa’nın burayı ölen çocukları için yaptırdığını söylenir.  

Urartu Kalesi

Kayalıklar üzerinde inşa edilmiş olan bu kalenin yapılış tarihi bilinmemekte. Kalenin Urartular zamanından kalmış olabileceği düşünülmekte. Kalenin içerisinde Urartu mezarları ile Antik Döneme ait kalıntılar bulunuyor. 3 bölümden oluşan kalenin orta bölümünde mağaralar ve bir mabet kalıntısı bulunuyor. Kalenin çevresini kuşatan surlar ne yazık ki günümüze ulaşmadı.  


Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında POSTA internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER