için kaldı

Ermenek maden faciası davasında, yeni bilirkişi raporu istendi

KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde geçen yıl 28 Ekim günü 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanığın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Mahkemeye heyeti, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturup, rapor hazırlanmasını istedi.

F5HABER F5HABER
Ermenek maden faciası davasında, yeni bilirkişi raporu istendi

KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde geçen yıl 28 Ekim günü 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanığın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Mahkemeye heyeti, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturup, rapor hazırlanmasını istedi.

Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 5'nci celsesine tutuklu sanıklardan Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, ruhsat sahibi olan Ermenek Cenne Linyit Kömürü şirketinin teknik nezaretçisi Ali Kurt, taraf avukatları ve madenci ailelerinin yakınları katıldı. Tutuklu Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, rahatsızlığından dolayı katılmadı.

Duruşmada suçlamaları kabul etmeyen tutuklu teknik nezaretçi Ali Kurt, mahkemeye getirdiği haritalar eşliğinde faciaya neden olduğu öne sürülen eski ocağa nasıl yaklaştığını anlattı. Saffet Uyar da, "Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Başka da söyleyecek bir şeyim yok" dedi. Saffet Uyar'ın avukatı Şeref Han ise Ali Kurt'un haritalarla savunma yapmasını eleştirerek, "Ali Kurt, teknik nezaretçi olarak burada bir bilirkişi edasıyla haritalarla anlattıklarını keşke daha önce anlatsaydı. Suçu başkalarına atarak şu an kendini aklamaya çalışıyor" dedi.

"KAZANIN SONDAJ MAKİNASIYLA BİR İLGİSİNİN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Tekrar söz alan Ali Kurt, faciaya neden olan eski ocakla ilgili üretim haritalarının Has Şekerler Madencilikte bulunduğunu ileri sürerek, "Has Şekerler'de harita olmasaydı, müfettişler gelip -gidiyordu, sormaz mıydı bu harita nerededir, ne yapacağız diye? Çünkü kendilerinde harita vardı. Kazanın sondaj makinasıyla bir ilgisinin olduğunu da düşünmüyorum. Sondaj makinası harita olayının bir parçasıdır. 2011 yılında Ahmet Dağdeviren'in bıraktığı eski imalatlara rastlanmıştır, bu işçilerin ifadelerinde de mevcut, eski ocağa girip çıktıklarını söylemişlerdir. Eğer ellerinde harita yoksa nasıl girip çıkabiliyorlar. Diğer ocağa 25 metre mesafe bıraktıklarını söylemişler, bu bir risk" dedi.

İFADESİNDE TUTARSIZLIK TEPKİSİ

Müşteki avukatlarından Murat Yılmaz da, teknik nezaretçi Ali Kurt'un, ifadelerinde tutarsızlık olduğunu ileri sürerek, "Ali Kurt'un ifadelerinde tutarsızlık var. Daha önce mahkeme heyeti sizler sormuştunuz, 'eğer sondaj makinası olsaydı, kaza olur muydu' diye. 'Olmazdı' diye yanıt vermiştir. Sizler de biliyorsunuz. Ama şimdi Ali Kurt sondaj makinasıyla alakası yok diyor. Alenen yalan söylüyor. Tutuksuz yargılanan sanıklardan maden mühendisi Cemile Karaca'nın da doğruları söylemesi için tutuklanması gerekiyor. Serbest kaldığı sürece buradaki sanıkları korumaya çalışıyor. Derhal hakkında yakalama kararı çıkarılmasını istiyoruz talep ediyoruz."

Cumhuriyet Savcılığı da verdiği mütalaasında maden mühendisi Cemile Karaca'nın bilgisayarının kriminal laboratuvarında incelendiğini ve içindeki bilgilerin kapsamlı olmasından dolayı da bilgilerin incelenmesi için bilirkişi oluşturulmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu 3 kişinin tutukluluk hallerinin devamına, 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanan daimi nezaretçi Yavuz Özsoy hakkındaki tutuklama kararının devamına karar verdi. Heyet, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturup, rapor hazırlanmasını isteyip, duruşmayı 20 Ocak 2016 tarihine erteledi.

FOTOĞRAFLI

(DHA - Hasan DÖNMEZ- Ali Rıza ETCİ)
SONRAKİ HABER