En güzel yeri arka açık
Pandemi döneminde denizi olan şehirlerde yaşayanlar için en keyifli toplu taşıma hiç şüphesiz ki vapur. Doğma büyüme Adalı olan ve çocukluğundan beri vapurlara tutkun gazeteci-yazar Adil Bali’den ‘Vapurlarıyla İstanbul’ kitabından yola çıkarak deniz yolculuğuna ilişkin tüyolar aldık, şehrin vapur kültürünü konuştuk.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlGazeteci-yazar Adil Bali çocukluğundan beri vapurlara tutkun bir isim. İstanbul vapurlarına olan ilgisini 13 aylık bir çalışmanın sonunda ‘Vapurlarıyla İstanbul’ kitabıyla taçlandırdı. Kitapta Osmanlı dönemindeki kayıkçılık kültüründen denize inen ilk vapura, Şirketi Hayriye’nin gelişiminden boğaz köylerinin gelişimine 180 yıllık bir tarih fotoğraflarla ve belgelerle anlatılıyor. Kitabı değerli kılan bir diğer nokta ise Bali’nin kültür, sanat ve spor dünyasından çok sayıda vapur tutkunuyla yaptığı röportajlar. Kitapta Ediz Hun, İzzet Günay, Şebnem İşigüzel, Nejat Yavaşoğulları, Orhan Pamuk, Betûl Mardin, Altan Öymen gibi çok sayıda isim vapur tutkularını anlatıyor. Adil Bali’yle bir araya gelerek hem “Vapurlarıyla İstanbul” kitabı hem de vapur aşkı hakkında söyleştik.
KIYI SEMTLERİ ONLAR SAYESİNDE GELİŞİYOR
İstanbul’da düzenli vapur yolculuğu ilk olarak 1843’te başlıyor. İlk seferler Kadıköy, Caddebostan ve Yeşilköy’e. 1846’da Adalar’a seferler başlıyor. Kayıkçılar vapurların ulaşımda kullanılmasına çok kızıyor. Daha sonra 1851’de Sadrazam Ahmet Reşit Paşa’nın desteğiyle Osmanlı’da ilk kez anonim şirket kuruluyor. 3 bin hisseyle birlikte İngiltere’den vapurlar sipariş ediyorlar. O dönemde iskeleler yok. Vapurlar yalılara yanaşıyor. Şirketi Hayriye’nin kurulmasıyla yalılar artıyor, kıyı semtleri oluşuyor.