için kaldı

Ali Koç: Fenerbahçe aleyhine yapılan hatalar sistematik

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Ülker Stadyumu 1907 Tribününde gündeme dair açıklamalarda bulundu. Düzenlenen basın toplantısına Ali Koç'un yanı sıra yönetim kurulu üyeleri, Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Toplantı, Süper Lig'deki mücadelelerde tartışılan hakem kararlarının yer aldığı video gösterimi ile başladı.

POSTA POSTA
Ali Koç: Fenerbahçe aleyhine yapılan hatalar sistematik

Videolarda gösterdikleri pozisyonların kendilerine göre yoruma açık olmadığını ifade eden Ali Koç, "Alanya'da 2 kusurlu gol yedik kural hatası için başvurduk. Bu başvurunun ele alınış şekli bizi çok üzdü. Ulaşmadan başvuru kural hatası yoktur açıklaması yapıldı. Kimse IFAB raporunu dahi okumadı. Rapor var mı yok mu açıklanmadı bize göre var. Antalya maçında pek çok maçta verilen ama bize verilmeyen bir el pozisyonu var. Kayseri maçında 3 penaltımız verilmedi. 12nci haftada Malatya maçında kaçırdığımız penaltının tekrar edilmesi gerekirdi, edilmedi. Bir hafta sonra benzer şey bize oldu penaltı tekrar edildi ki doğru karardı ama 1 hafta evvel bize olduğu zaman standart dışı bir yaklaşım. Göztepe maçında gol attık 4 dakika 17 saniye gol üstüne istişare edildi. 20nci haftada Trabzonspor maçı var nispeten iyi oynadığımız bir maç aut atışına korner verildi, döndü gol oldu. Geçen sene bir derbi deplasmanında yanlışlıkla bir taç atışı verilmiş golle sonuçlandıktan sonra yangın yerine dönmüştü. Trabzonspor maçında olabilecek bir hata. Aynı maçta Kruse'nin kaleciye hiçbir teması yokken attığımız golün verilmemesi. Biz yine sesimizi çıkarmadık, bu başka bir takıma olsaydı yer yerinden oynamıştı" dedi.

Ligin 21inci haftasında kurtardıkları penaltının iptal edildiğini ve 2 penaltının verilmediğini ifade eden Ali Koç, "Bu haksızlıklara her hafta yeni bir olay eklenmekte. Son olarak Ankaragücü maçında hiç iyi oynamadık o maçta. O maçta da maçtan sonra net ve barız bir şekilde gol öncesi VAR'a gidilip golün iptal edilmesi gerekiyordu. Fenerbahçe'nin sezon başından beri yaşadığı net bariz hatalı hakem kararlarının sistematik bir durum olduğu artık apaçık ortadadır. Bizim lehimize olanları ifade edeyim. Ankaragücü maçında Zanka'nın attığı ilk gol aut verilmesi gerekirken bize korner verildi. Orada belki 2 puan aldınız denebilir. Burada 14-15 puandan bahsediyoruz. Sadece yarısını hesabımıza saysanız tabloda ne kadar fark ettiğini göreceksiniz. Alanya maçı bardağı taşırdı derken Ankaragücü'nü nasıl açıklayacağız bilmiyorum" diye konuştu.

"HAKEMLER, ATAMALARA BAKARAK MESAJI ALIR"

Türkiye Futbol Federasyonu'nun kurulları ile aldıkları kararların Fenerbahçe'nin şampiyonluk mücadelesini zayıflatmanın dışından yarışı tamamen etkilediğini dile getiren Ali Koç, "Sezon ilerledikçe bu etki daha da artacak daha sıkıntılarla karşılaşacağız. Hakem hatalarından bahsetmiştik. Teknoloji var ama insanlar kullanıyor. O nimet iyi niyetle kullanılmazsa istediğimiz sonucu vermez. 11 maç kazanmışız ve bu maçların 9'unu yöneten hakemler bir sonraki maç görev alamamış. Hakemler ne ister her hafta maç yönetmek isterler. Ciddi paraların yönetildiği ortamda her hafta maç yönetmek çok daha fazla önem kazanmıştır. Hakemlere en kuvvetli mesaj nasıl verilir. En direkt verilebilecek mesaj her hafta açıklanan hakem atamalarıdır. Bu bir nevi ödül ve ceza sistemidir. Herkesin bildiği, hakem camiasında sıkça kullanılan söz vardır; hakemler cin gibidir. Atamalara bakar mesajı alırlar. Bir takımı katlettikten sonra o hakemlere birlikte maç verilirse hakem dünyası o mesajı çok net alır. 10uncu hafta Kayseri maçında müthiş kötü yönetim sergileyen 3 penaltımızı vermeyen Kaan Numanoğlu ile Arda Kardeşler beraber Göztepe-Malatya maçına atanmışlardır daha net mesaj veremezsiniz. Hakemlerin söz konusu Fenerbahçe olunca takındıkları bu son derece cüretkar tavrın, hatta ürkütücü boyutlarda olan bu tavırlarını nasıl yorumlayacağımızı bunların etkilerini nasıl ölçebileceğimizi sizlere bırakıyorum. Hakemler bu cesareti nereden buluyorlar. Kariyerlerini riske edecek boyutta yapan kasıtlı kararlarda kime güveniyorlar. Ciddi kazançlar söz konusu. Dolayısıyla bu işin hakem boyutu ve görüyorum ki teknolojiyi de doğru düzgün kullanamıyoruz" dedi.

"VEDAT'IN PFDK'YA SEVKİ TEK KELİMEYLE SKANDAL HATTA MEYDAN OKUMADIR"

Emre Belözoğlu'nun Kayseri maçında taç çizgisi dışında rakip futbolcuyla arasında yaşanan diyalog ve Vedat Muriç'in sevki ile ilgili konuşan Ali Koç, "Bu diyalogdan Emre'ye ceza verdirebilmek için önce gazetelerde haber çıkartılıyor. Mevzuata göre ceza verilmesi mümkün değilken ek rapor istiyorlar hakemden. Gidip soruyoruz dosya sağlam olsun diyorlar. Gazişehir maçında Vedat'ın PFDK'ya sevki tek kelimeyle skandal hatta meydan okumadır. Zorlamayla yapılmış bir hamledir" diye konuştu.

"BİRBİRİNDEN UYUMSUZ STANDARDI OLMAYAN KARARLARLA ÇOK İHTİYACIMIZ OLAN TRANSFERLERİ YAPMAMIZ ENGELLENDİ"

Harcama limitleri konusunda çok uğraştıklarını söyleyen Ali Koç, "Bankalar Birliği ile olan anlaşmayı imzalamadık değil imzalayamadık. Kendi imkanlarımızla çabalarımızla başka bir yoldan gitmeye çalıştık. Birbirinden uyumsuz standardı olmayan kararlarla çok ihtiyacımız olan transferleri yapmamız engellendi. Yerel FFP dediğimiz konu 2+2 4 değil. Bize her zaman olumsuz yaklaşıldı. Transferin son iki gününe kadar eksi harcama limitinde tutulduk. Bir sol bek hamlemiz olacaktı ekside tutulduk. Sadık bu seneki maaşından fedakarlık yaptı ve biz Falette'nin lisansını çıkartabildik. Başka takımlar limitin çıkacağını biliyordu ama biz bilmiyorduk. Koskoca Süper Lig'de pek çok takım transfer yaptı. Birçok takımın finansal durumu ortadayken onlar yaptı ama tek yapmaması gereken yapması sakıncalı olan takım Fenerbahçe oldu. Dolayısıyla sezon başından bu yana federasyonumuzun kurullarının kurallarının hepsini bir özetlersek ne yaparız ne de deriz Fenerbahçe'nin golünü iptal ederiz. Kadrosunu güçlendirmeye imkan vermeyiz. Topçularına nasıl ceza veririz. Hakemlere mesaj veririz gibi bir tabloyla karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.

"360 DERECE ORGANİZE BİR DURUM VAR"

Hakemlerin standart dışı uygulamalarının görmezden gelinecek seviyeyi aştığını dile getiren Ali Koç, şöyle konuştu: Bu yaşananlardan en muzdarip takım Fenerbahçe'dir. Ama sadece biz değiliz. Göreceksiniz pek çok kulüp bizim olduğumuz noktaya gelecek. Şikayet eden takımların sayısı çok daha fazla artacak. sezon bitiyor biz Fenerbahçe olarak bu gidişatın düzelmesini beklerken daha farklı hatalarla karşılaşıyoruz. Bakalım bu hafta ne olacak. Türk futbolu içinde bulunduğumuz sezonda bugüne kadar görülmemiş düzeyde bir futbol mühendisliğiyle karşı karşıyadır. Saha içinden saha dışına, hakem hatasından kurulların kararlarına, VAR odasından haberlerin medyaya işlenme biçimine varıncaya kadar 360 derece organize bir durum var. Buna fikstürü de ekleyebilirsiniz. 25 haftanın fikstürü belirlenmiş, şampiyonluğa oynayan takımlar kaç defa cuma günü maç yapmış? Çünkü her zaman rakipten sonra oynamak avantajdır. İkinci yarı başladı, 5 hafta geçti, fikstürün geri kalan kısmı belli değil. Neden belli değil? Lütfen bunu inceleyin."

"ÜLKE FUTBOLU, LOBİSİ GÜÇLÜ OLANIN İSTEDİĞİ KARARLARIN ALINDIĞI ANLAYIŞA DAYANIYOR"

Saha içi ve saha dışı uygulamaların normal olmadığını belirten Ali Koç, "Teknolojik bir gelişme olan, uygulanmaya başlandığında eksikleri olmasına rağmen, alışma dönemi olacağı söylenen VAR sistemine rağmen, bütün yapılan yatırımlara rağmen, milyonlarca taraftarın ve kameraların önünde göz göre göre yapılan bir mühendislikten bahsediyorum size. Bizim tüm itirazımız bu sistemedir. Biz sadece kulübümüzün maruz kaldığı muameleye itiraz etmiyoruz. Rekabet ortamının ve sporda adalet duygusunun tahrip edilmesine itiraz ediyoruz. Bu uygulamalar sadece Fenerbahçe'nin değil hepimizin sorunudur. TFF'nin artık kulübümüze karşı standart haline gelen uygulamalarına maruz kalan kulüpler elbette var. Ne yazık ki ülke futbolunda sistem, lobisi olanın güçlü olduğu ve istediği kararları aldırdığı anlayışa dayanıyor. Bu gerek şampiyonluk mücadelesi olsun, gerek Avrupa mücadelesi verenlerin olsun gerekse de ligde kalmak isteyenlerin mücadelesinde olsun. Bizim gibi çok insanın düşüncelerine tercüman olduğumuzu söylüyoruz. Bunları söyleyince kavgacı oluyoruz ama er ya da geç bizim gibi düşünenler çoğunluk olacak. Türk futbolunda adil bir rekabet ortamı var diyebilir miyiz? Bu eksiklik amatör liglerden Süper Lig'e kadar herkesin en önemli sorunu haline gelmiştir. Ülke olarak rekabetçi olamamamızın sebeplerinden birisi de budur. Çünkü masa başı sorunlara çok vakit harcıyoruz. Bize göre Türk futbolu bu zihniyetle yönetilmeye mahkum kaldıkça, bizi yönetenler yönetmenin çok uzağında kalacaktır" dedi.

"TFF SEÇİMLERİNDEN ÇOK ÜMİTLİYDİK"

2019'da yapılan TFF seçimlerinden Türk futbolunun yapısal sorunlarını gidermek için çok ümitli olduklarını kaydeden Ali Koç, "Futbolumuzu rekabetçi ve sürdürülebilir yapmak adına ve her şeyden önemlisi uzun zamandır hasret kaldığımız adil rekabet ortamını inşa etmek için büyük bir ümit olarak gördük. Bu duygular içindeydik. Seçimden önce bunu ilgili kişilere aktardık. Hiçbir şekilde isim dahi söylemedik. Etsek de olmayacakmış zaten. Çünkü isimler başka türlü belirleniyormuş. 8 aylık sürede yaşadıklarımızdan sonra ne kadar naif beklentiler içinde olduğumuzu üzülerek anladık, hatta kabullenmek zorunda kaldık. TFF başkanının hangi sahiplerle, hangi özel sebeplerle belirlendiğini, yönetim kurulunun nasıl oluşturulduğunu, kurullara nasıl adam sokulduğunu, futbolun içindeki olan özel dengelerle bunları daha iyi anladık. Gördük ki aslında bu kafayla, bu zihniyetle bundan sonraki yönetimler için de bu şekilde davranılacaksa çok fazla yol kat edemeyeceğiz. Türkiye futbolu bürokratlardan, belediyede yöneticilik yapmış kişilerden, futbola ilgisi olmayan ama kamu ihalesine daha çok önem veren profillerle ilerleyemeyeceğiz. Bunun ilerlemesi için bu işten anlayan, futbolun değer zincirinin bir kısmından gelen değişik tecrübelere sahip bir insanların bir araya gelerek olacağını görüyoruz. Federasyonda 2 kişiden bahsetmek isterdim sizlere görev alan. Arkadaşlarımızın itirazı üzerine bu iki ismi söylemeyeceğim. Birinin Fenerbahçe'ye karşı olan tutumu, normal hayattaki konumu dolayısıyla uluslararası normlara uymayan kişiden bahsedecektim. Pek de futbolla alakası olmayan, çoğumuzun tanımadığı ama TFF'ye girdikten sonra birçoğumuzun hala tanımadığı, nasıl orada olduğunu, nasıl seçildiğini görevini paylaşacaktım ama buna şimdilik arkadaşların da ricası üzerine girmeyeceğim" ifadelerini kullandı.

"NİHAT BEY'E KIRGINIZ"

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ile ilgili de konuşan Ali Koç, "Bizi son 1 hafta, 10 gündür en çok meşgul eden unsurlardan biri. Şimdi Nihat Bey 18 yıl Fenerbahçe'de hizmetleri olmuş, başkan yardımcılığı yapmış, futbolun içinden gelen, Fenerbahçe'ye mesai harcamış biri. 6 yılında da beraber çalışma şansımız oldu. Bu 6 yılın 1 yılı da hayatımızın en zor yıllarından biriydi. Kendisi ile şahsi bir problemim tabi ki olamaz. Ancak söz konusu Fenerbahçe ise benim için kırmızı çizgi orasıdır. Biz Fenerbahçe olarak Nihat Bey'e kırgınız, kızgınız. Sebeplerinin birkaçına tabi ki girebilirim. Geçen sene aslında başladı bu sıkıntılar. Henüz kendisi TFF Başkanı olmamışken, ligin ikinci yarısı 4 hafta oynanmış ve arka arkaya yaşanan problemler, sıkıntılar dolayısıyla bizler sıkıntılı geçen sezonda infihal içindeyiz. Burada bir yabancı maç öncesi kendisi bizi ziyarete geldi ve TFF ile ilgili serzenişlerde bulundu. Ama aynı hafta 3-4 gün sonra Konya maçı öncesi, Ben TFF tarafsızlığının teminatıyım. Fenerbahçe aleyhine bir uygulamaya göz yummam. Ali Koç ve yönetimi beklentilerin gerisinde kaldı ve günah keçisi arıyorlar üzülüyorum' dedi. 3 gün arayla bunu söyledi. Son olarak yakın çevre haberi çıktı. Orada da daha çok bizi siyasilere doğru itmekte, tribünleri kışkırtmakla suçluyor. Bundan daha önce 3 Temmuz'da da beraber hizmet etmiş olmamıza rağmen yaptığı açıklamalarda Fenerbahçe'nin başarısı için dua edenleri zan altında bırakmanın kimseye hakkı yok, provakatörler işi yanlış yönlere çekiyor' diye görüşleri var. Biz Nihat Bey'in çok başarılı olmasını istiyorduk, istiyoruz. Ama işin neresinden tutacağımızı, nasıl köprü kuracağımızı bu kadar çok zik zak içinde hesaplamakta zorluk çekiyoruz. Dolayısıyla bundan sonra nasıl ilerleriz bilmiyorum. Ben büyük bir kulübün başkanıyım, o da TFF başkanı. Ama zor gözüküyor" şeklinde konuştu.

"HANGİ NİHAT BEY'LE İLİŞKİ KURACAĞIMIZI KESTİREMİYORUZ"

Ali Koç, Zorlu'da gerçekleştirilen toplantıyı hatırlatarak, Türk futbolu dizayn ediliyor diye algı operasyonları yapıldı. Bizim için rutin bir toplantıydı neler konuşuldu anlatmıştım. İş işten geçtikten sonra en son yaptığı toplantıda aynı şekilde başkanlarla da görüştüğünü söyledi. Daha önce yapsaydı. Yüzde 30-40 mevzusu var. İlgimiz, dahilimiz olmamasına rağmen basında bu Fenerbahçe için yapılıyor intibası oluşturuldu. Uzun süre spekülasyonlara neden oldu. Süreç boyunca hem bizim hem ilgili kişilerin baskı altında kalmasına sebep verildi. Bu talebin gerçek sahibi hiçbir zaman açıklanmadı. Daha harcama limitleri belirlenmemişken. Bizim konuştuğumuz konu limitler belirlendikten sonraki süreçti. Biz hangi Nihat Bey'le ilişki kuracağımızı kestiremiyoruz. İnşallah bu süreç hem Türk futbolu için hem Fenerbahçe hem TFF için normalleşme sürecine girebilir. Bizler Türkiye'nin en büyük kulüplerinden biriyiz. Bizim dediklerimizi TFF Başkanı umursamalıdır" açıklamasını yaptı.

"BİZ FUTBOLA SİYASET KARIŞTIRILMAMASI YÖNÜNDE BİR SÖYLEMDE BULUNDUK"

Siyaset ile sporun iç içe girmemesini istediklerini ifade eden Ali Koç, "Bütün bunların içinde hiç arzu etmediğimiz ikinci bir tartışma gündemde tutulmaya çalışılıyor: Siyaset. Biz futbola siyaset karıştırılmaması yönünde bir söylemde bulunduk. Bizim söylediğimiz çok net, sporla siyaset ayrı kulvarda yürüsün. Bu ikazımızı, kamu gücü ve imkanlarını kullanan bazı yöneticilerin, kulüpler arası adil rekabete zarar verecek söylemler nedeniyle yapmak zorunda kalmıştık. Bunlar açık açık ifade edildiği zaman, bazı kişi ve kesimler tarafından, hayat normal. Ama Fenerbahçe'nin haklarını korumak için başkanı bu konuya değindiği zaman Fenerbahçe spora siyaset sokuyor oluyor. Bunları sizin kararınıza bırakıyorum. Futbola siyasetin karışmaması sadece bizim arzumuz değil. FIFA ve UEFA'nın ülke federasyonundan sağlanmasını istediği en temel kriterdir. Futbola dönüşüm yapan birçok ülke devlet stratejisi yapmıştır. Burası gayet normal. Ama belli ilkeler gözlemlenmelidir. Ama Cumhurbaşkanımızın bu konudaki duruşu örnek teşkil etmelidir. Kendisi sadece futbol değil tüm branşlara yatırım için destek öncüsü olmuştur. Kendisi sadece Fenerbahçe maçlarına değil, hiçbir maça katılmama kararı almıştır. Takvimi uyduğu takdirde uluslararası maçlarda tribünde olacağını özenle söylemiştir. Ülke yönetme gücünü elinde bulunduran tüm siyasetçilerimizin bu duruşu örnek almalarını beklediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ne kulübüm ne de şahsımın siyasi alana girmeye hiçbir şekilde niyeti yok. Aynı şekilde devletimiz ve onu yönetenlerle de herhangi bir gerginliğin parçası olmayacağız. Fenerbahçe söz konusuysa, devlet için neler yapacağı ve yapabileceği ortadadır. Daha evvel ifade ettiğim gibi bu konuda boynumuz kıldan incedir. Bizim ifade etmek zorunda olduğumuz konu, futboldaki adil yarışın etkilenmemesi için dikkat çekilen unsurdur. Bu fantastik, bilim kurgu filmleri gibi senaryolar üretenlerle biz mücadele ederiz, içiniz rahat olsun. Sizden ricam var, lütfen siyaseti tribünlere karıştırmayın, haklı olduğumuz yerde haksız duruma düşmeyelim. Çünkü bu insanlar kendi hikayelerine inanmaya çok müsaitler. Geçen sene taraftar gruplarıyla şöyle bağırın gibi bir çağrım olmadı. İlk defa böyle bir çağrım var, dikkatli olun ve Galatasaray maçında cezalı olmayın dedim. Anlatacak çok şey var ama arkadaşlar müsaade etmiyorlar" dedi.

"ŞAMPİYONLUĞUN EN BÜYÜK ADAYI FENERBAHÇE"

Kendilerinin de kabahatleri olduğunu ve bunu kendi içlerinde konuştuklarını söyleyen Koç, "Birçok konuya değindik. Sizin hiç mi kabahatiniz yok' diyebilirsiniz. Tabii ki var. Bunu biz kendi içimizde de konuşuyoruz. Transfer hatalarımız oldu, kadro mühendisliğini zaman zaman doğru yapamadık, kötü oynadığımız maçlar oldu. Biz bunları konuşarak ders almaya çalışıyoruz. Ancak bunların hiçbirisi sistematik, standart dışı hatalara maruz bırakıldığımız gerçeğini yok sayamaz. Hiçbir takım 34 hafta mükemmel futbol oynayarak şampiyon olmamıştır. Biz kaybettiğimiz zaman hatalar göz ardı ediliyor. Verdiğimiz mücadeleyi taraftarlarımızın gördüğünü biliyorum. Taraftarların ne kadar araştırmacı, medya mensubu gibi konuların dibine kadar indiğini, geçmişte yaşanan saldırıların bizlere güç verdiğini biliyorum. Sırf Fenerbahçe zarar görsün diye yapılmaya çalışanları beraber yaşıyoruz. Son haftalarda psikolojik, asimetrik saldırılara maruz bırakılıyoruz, her hafta bir başka isim hedefe konulmaya devam ediliyor. Özellikle de puan kaybettiğimiz haftalarda, başkanla hoca arasında, yönetimle başkan arasında sorun var deniliyor. Burada ben ve yönetim kurulum, hocamız, oyuncularımız her şeyin farkındayız. Hepimiz başkanından yönetimine, hocasından kaptanına tüm takım olarak, tek vücut olarak, bugün bizi açıklamaları yapmaya mecbur eden zihniyetle mücadele etmek için hırsla dolmuş durumdayız. İnşallah bu hafta sonunda başlayan ve bu hırsla bu inançla, tek vücut olmuş şekilde omuz omuza teker teker bütün maçlarımızı kazanmak için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Hafta başında Samandıra'da hocamız, kaptanımızla yemek yedik. Hepsinin gözünde ışığı gördük. Sahada alın teriyle verdikleri mücadelenin hakem kararlarıyla karşılığını alamadıkça, inançları zayıflar diye korkuyordum ama onların ne kadar hırslandığını, bu hırsın bizi de hırslandırdığını gördüm, Takımın gözündeki ateş kat be kat artmış durumda. Hocamız ve futbolcularımız bu hafta havlu attık diyenlere karşı nasıl inandıklarını gösterecek. Pazar günü ne yaşayacağız bilmiyorum ama bu lig, bu haftadan itibaren adil şekilde yönetilirse, Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adaylarından birisidir. Bizim haklı mücadelemizde yanımızda olanları ve köstek olmaya çalışanları görüyoruz. Camianın içindeki insanların yapılan haksızlıklara karşı nasıl sustuklarını ve bazılarının destek olduklarını da görüyoruz. Bizler yolcuyuz. İnşallah bir gün yönetimi bıraktığımız zaman ben ve arkadaşlarım bu duruma düşmeyiz. Sizlere ve büyük taraftarımıza teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"GALATASARAY YÖNETİMİNİ BEKLİYORUZ"

Ali Koç, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengizi derbi maçta karşılayıp karşılamayacağının sorulması üzerine, "Ben şahsen karşılamayacağım ama yönetim kurulundan arkadaşlar karşılayacak. Muhakkak bekliyoruz biz de oraya gidiyoruz. Bunun dışında diğer maçlarda nasıl hareket ediyorsak bunda da öyle davranacağız. Bekliyoruz inşallah bu gelenek bu şekilde devam eder. Kazanmaya ihtiyacı olan biziz. Ama biz maçı Allah'ın izni ile alacağız. Galatasaray yönetimini de bekliyoruz normalin dışında bir şey yok" dedi.

İSTANBUL (DHA)

Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında POSTA internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER