ABD İstanbul Konsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un tutukluluk haline devam kararı

Mahkeme casusluk suçlamasıyla tutuklu bulunan ABD konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi. Topuz'un bir sonraki duruşması 18 Eylül'de görülecek.

F5HABER F5HABER
ABD İstanbul Konsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un tutukluluk haline devam kararı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dördüncü duruşmaya, tutuklu sanık Metin Topuz ve avukatları katıldı.

Müşteki eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski bakan Faruk Çelik'in avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier ve ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ile ABD'li gazeteciler de izledi.

Duruşmada, daha önce alınan kararlar gereği celse arasında mahkemeye gönderilen belgeler okundu.Görüşü sorulan duruşma savcısı, daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Feyyaz Öztürk'e ulaşılamadığını ve mahkemeye gelen yazıya göre bu tanığın 9 Ocak 2018'de yurt dışına çıkış yaptığına ilişkin kayıt bulunduğunu hatırlatarak, soruşturma aşamasında alınan beyanlarına göre tanığın anlatımlarının sanık Topuz'a yüklenen suçlara yönelik büyük önem arz ettiğini ve önemli iddialarda bulunduğunu dile getirdi.

Tanık Feyyaz Öztürk'ün mahkemenin huzurunda dinlenilmesinin elzem olduğuna dikkati çeken savcı, yurt dışında olduğu belirtilen tanığın istinabe yoluyla ifadesinin alınmasına yönelik karar verilmesini istedi. Bu aşamada sanık Topuz'un tutuklanmasına yönelik gerekçelerin halen mevcut bulunduğunu da belirten savcı, kaçma ihtimali de gözetilerek tutuklu sanık Topuz'un bu halinin devamına hükmedilmesini talep etti.

"FEYYAZ ÖZTÜRK'ÜN BÜTÜN İDDİALARINI REDDEDİYORUM"
Savcılık mütalaasına karşı beyanı alınan sanık Metin Topuz, tanık olarak dinlenilmesi istenen Feyyaz Öztürk isimli şahsı tanımadığını ve hiçbir zaman görmediğini savunarak, "Benim hakkımdaki iddialarını da reddediyorum. Bahsettiği şahısları da hiçbir zaman görmedim, ilişkim olmadı. Telefon görüşmem de herhangi bir görüşmem de bulunamamıştır, tespit yapılamamıştır. Hakkımda, 2004, 2006 ve 2008 yıllarında adli mercilere şikayette bulunduğuna dair beyanı var. Bu beyanla ilgili birimlere sorular soruldu ve birimler de böyle bir şikayetin olmadığına dair evrak gönderdi mahkemeye. Bütün iddialarını reddediyorum." dedi.

Söz alan sanık avukatlarından Selman Ali Baş, tanık olarak dinlenilmesi istenen Feyyaz Öztürk'ün kolluk ifadesinden 3 ay sonra ülkeyi terk ettiğini ve mahkeme huzurunda dinlenilmesinden kaçtığını ya da kaçırıldığını kaydederek, daha önce de soruşturma aşamasındaki beyanlarına önem atfedilen ancak mahkeme huzurunda dinlenirken beyanlarının çelişkili olduğu gözlenen tanıklar olduğunu, bu tanıkların davaya bir katkılarının olmadığının anlaşıldığını ileri sürdü.

Tanık Feyyaz Öztürk'ün bir kısım iddialarıyla ilgili mahkemenin araştırma yaptığını ve müvekkilinin bu kişi tarafından şikayet edildiğine dair bir veri veya delile rastlamadığını aktaran avukat Baş, şunları söyledi:

"Bu adam bir sebeple kaçıyor veya kaçırılıyor, uzaklaştırılıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde tüm imkanların kullanılmasına rağmen mahkemede tanık olarak dinlenilmesine muvaffak olunamayan bir adamın, bulunduğu belirtilen İtalya'dan istinabe yoluyla beyanı alınmaya çalışılacak. Bu ifadenin alınmaması gerekçe gösterilerek tutukluluğun devamı istenecek. Mantığa aykırı bütün bunlar. Mahkeme onu bir şekilde dinleyecekse, tanığın yurt dışında olmasının, müvekkilimizle ilgili hususlardan kaynaklanmadığını gözeterek, tutukluluğunu bu hususa bağlamaması gerekmektedir. Bu tahliyeye engel bir husus değildir. Bu yüzden mütalaaya katılmıyoruz. Soruşturma evresi ile yargılama evresi tamamen siyah ve beyaz gibiydi. Yargılamaya başlandı, her şey aydınlandı. Bu iddianamenin ne kadar hatalı, hatta bunu da aşan maksatlı bir biçimde düzenlendiğini görmüş olduk. Dosyaya suçlamalarla ilgili deliller konulamadı. Tahliye talep ediyoruz."

TUTUKLULUĞUN DEVAMINA YÖNELİK KARAR
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, İtalya'da olduğu belirtilen tanık Feyyaz Öztürk'ün beyanının istinabe yoluyla alınması için İtalya adli makamlarına gönderilmek üzere talimat yazılmasına karar verdi.

Tanık Feyyaz Öztürk'ün sanık aleyhine dosyaya giren beyanlarının olduğunu ve bu beyanlara göre kuvvetli suç şüphesinin halen mevcut bulunduğunu da belirten heyet, istenen ceza miktarına göre kaçma şüphesini doğabileceği ve serbest bırakılması durumunda henüz beyanı alınmayan tanık üzerinde baskı oluşturmasının söz konusu olabileceği gerekçesiyle sanık Metin Topuz'un tutukluluk halinin devamına yönelik hüküm kurdu.

Mahkeme heyeti duruşmayı 18 Eylül'e erteledi.

NE OLMUŞTU?
ABD'nin uyuşturucu ile mücadeleden sorumlu güvenlik birimi DEA'da çalışan Metin Topuz, Eylül2017'de gözaltına alınmış ve Ekim başında tutuklanmıştı.

Metin Topuz'un "FETÖ'ye üye olmak" suçlamasıyla hakkında soruşturma yürütülen ve aralarında eski savcı ile üst düzey emniyet yetkililerinin de bulunduğu 121 kişiyle teması olduğu tespit edilmiş; 17-25 Aralık 2013'teki yolsuzluk iddialarıyla ilgili operasyonu yürüten kişilerle "dış istihbarat ve ülkeler arasında aracılık yaptığı" öne sürülmüştü.

Topuz, "Bağlantılarım işimin bir parçasıydı. Karar mercii ben değilim, üstüm tarafından söyleneni yaptım" demişti.

SONRAKİ HABER