için kaldı

Rus uçağının vurulmasındaki yeni ayrıntı

Diyarbakır’daki Komuta ve İhbar Merkezi, Rus uçaklarını tespit edip defalarca uyardı. Uyarıların kaydedildiği Eskişehir’deki merkez, durumu Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Ünal’a bildirdi. Ünal da angajman kurallarının uygulanması talimatını verdi

F5HABER F5HABER
Rus uçağının vurulmasındaki yeni ayrıntı

Milliyet Gazetesi'nden Serpil Çevikcan "Rus uçağı nasıl vuruldu" başlıklı köşe yazısında Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getiren olayın detaylarına değindi, Çevikcan'ın askeri ve siyasi kaynaklardan derlediği ayrıntılara göre olay adeta göz göre göre gerçekleşmiş.
İşte o yazının ayrıntısı

Türkiye'nin Suriye sınırını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi Ankara-Moskova ilişkileri ve bölgesel dengeler açısından son dönemin en kritik gelişmesi. Rusya'nın, hem iç kamuoyunu yatıştırma hem de kuzey Suriye'deki pozisyonunu tahkim etme amaçlarına hizmet edecek, ani ve fevri bir tutum alma olasılığı ile Türkiye'nin sınırlarını koruma kararlılığı ve Türkmenlere dönük politikası ciddi riskler barındırıyor.
Bununla birlikte, Rusya tepe yönetiminin yaptığı sert açıklamalara rağmen, "askeri karşılık" niteliğinde bir adım atmaktan kaçınması ve diplomatik kanalların açık olması nefes alınmasını sağladı.

Ankara tansiyonun düşmesinden yana
Ankara'da devlet mekanizmasının tutumu, Rusya ile ilişkilerin süratle normalleştirilmesinden yana.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere karar alıcılar tansiyonun düşürülmesini hedefliyor. Erdoğan'ın önceki akşam yaptığı konuşmadan yansıyan mesajlar da bunun ilk işaretleriydi.

Cumhurbaşkanı, uçağın haklı gerekçelerle düşürüldüğü ve IŞİD hedeflenerek yapıldığı iddia edilen operasyonların Türkmenlere dönük olduğu yolunda kararlılık mesajlarını verdiği konuşmasında, "Böyle bir durumla karşı karşıya bırakılmanın ızdırabını yaşıyoruz" dedi. Dünkü konuşmasında da Türkiye'nin Rusya'ya yönelik hasmane bir tutumunun olamayacağının altını çizdi. Keza, Erdoğan'ın, düşürülen uçağın milliyetinin olay anında bilinmediğini vurgulamasını da bu bağlamda dikkate almak gerekir.

Erdoğan-Putin görüşmesi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun dün Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'la yaptığı görüşme, diplomatik kanalların kullanılması bakımından kritik önemde.
Her ne kadar görüşmenin ardından iki ülkenin açıklamalarındaki ciddi farklılıklar dikkati çekse de üst düzeyde temas kurulması bu kontağın geliştirilebileceğini gösteriyor.

Söz konusu temasın ardından her iki taraf açısından da, gerilimin tırmanmasının önüne geçilmesinin Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılacak görüşmeyle mümkün olabileceği bilgisi kulislere yansıdı.
Dün, iki liderin görüşmesi için bir zeminin yaratılması konusunda çabaların sürdüğü belirtiliyordu. Bu görüşmenin 30 Kasım'da Paris'te gerçekleştirilecek İklim Zirvesi'nde mi, zirve öncesinde mi gerçekleşebileceği konusu henüz netlik kazanmış değil. 30 Kasım öncesi iki liderin telefonla görüşebileceği konuşuluyor.

Beklenti ve önlemler
Ankara'da daha alt düzeyde de temaslar gerçekleşiyor. Rus Askeri Ataşesi'yle de trafik yaşandığını öğrendik.
Ankara, tansiyonun düşürülmesine yönelik çabalarını geliştirerek sürdürüyor olsa da Rusya'nın olası adımlarına karşı da önlem alıyor.
Bir yandan askeri manevraları da içeren asimetrik olası çıkışlar hesaplanıyor.
Rusya'nın Suriye'de Türkmenler'e yönelik baskıyı artırması endişesi, Türkiye'yi hedef alan ekonomik yaptırımlarda ayarın kaçması riski ve bunlara dönük önlemler geniş bir yelpazede masaya yatırılıyor.

6 Ekim'deki toplantı
Dünyanın nefesini tutarak izlediği krizin yaşanmasına yol açan olayın ayrıntılarına gelince...
Kaynaklar, olayın Rusya'nın hedef alınmasından dolayı yaşanmadığının altını özellikle çiziyor.
Aksine, Rusya'nın Suriye denkleminde operasyonel açıdan etkili bir aktör haline gelmesi, rejimin yanında askeri harekatlara yönelmesinin ardından hassasiyeti yansıtan kritik kararlar alındığını öğreniyoruz.
Angajman kurallarını uygulama konusundaki takdir yetkisinin Rusya'nın bölgedeki etkinliğini Ekim ayı başından itibaren artırmaya başlamasının ardından pilotlardan alınarak Hava Kuvvetleri Komutanı'na bırakılması kararı gibi.
Bu noktayı açmakta fayda var.

Türk F-4'ünün Suriye sınırını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürülmesinin ardından Türkiye'nin sınır ihlallerine ilişkin angajman kurallarında bir güncelleme yapılmıştı.
Bu güncelleme çerçevesinde Türkiye'nin Suriye sınırını ihlal eden hava unsurlarının uyarıları dikkate almaması halinde vurulacağı karara bağlanmıştı.
Uyarıları dikkate almayan hava unsurlarıyla ilgili inisiyatif "müdahale anında" önleme görevini üstlenen Türk uçaklarının pilotlarına aitti.

Havadan sınır ihlallerinde olayın çok kısa bir sürede başlayıp bitmesi bunu zorunlu da kılıyordu.
Rus uçağının düşürülmesinden sonra yaptığımız araştırmalardan öğreniyoruz ki bu konuda kritik bir değişikliğe gidildi.
Bu değişiklik, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında 6 Ekim'de yapılan sınır ihlallerine ilişkin bir toplantıya dayanıyor.

Başbakan'a kritik soru
Bu toplantıda, 3-4 Ekim'de Rus hava unsurlarının sınır ihlalleri ve bölgede değişen parametreler masaya yatırılırken, Rusya'nın olası Suriye operasyonları da konuşuluyor.
Toplantıda, askeri yetkililerden angajman kurallarının bütün ülkeler açısından geçerli olup olmadığı siyasi iradeye soruluyor.Başbakan Davutoğlu, bu soruya karşılık sınır ihlalini yapan ülkeler açısından kuralların eksiksiz uygulanması talimatını veriyor.
Buna karşın 29 Ekim'de bir ihlal daha yaşanıyor ve sınırdaki 5 millik bölgede Suriye ve Rus hava unsurları sıkça görülüyor.
22 Kasım'da yapılan güvenlik zirvesinin ardından Davutoğlu'nun yaptığı "anında mukabele talimatı verdik" açıklaması da Ekim başındaki talimatı teyit eder nitelikte.

Ancak 6 Ekim'de yapılan toplantının ardından sınır ihlali meselesinde müdahale aşamasına ilişkin önemli bir değişikliğe gidiliyor. Buna göre, ihlali yapan uçağa müdahale edilmesinde inisiyatif mekanizması bir anlamda devreden çıkarılıyor ve son yetki Hava Kuvvetleri Komutanı'na veriliyor.
Bu kararda Rus askeri unsurlarının Suriye sınır hattında Türk askeri unsurlarıyla karşı karşıya gelme ihtimalinin etkisi olduğuna kuşku yok.
Bu durum, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilere verdiği önemin de bir göstergesi aslında.

Talimat komutandan
Gelelim 24 Kasım'da sabah saat 09.20'de gerçekleşen olayın teknik detaylarına.
Suriye'deki iç savaş sonrası oluşturulan ve bütün sınırlardaki hava hareketlerini izlemekle görevlendirilen Diyarbakır'daki Komuta ve İhbar Merkezi ihlaller ve ikazlar konusunda tam yetkili.
Bu merkezdeki dev elektronik haritalarda sınırlardaki bütün hava hareketleri izleniyor, haritalar üzerindeki 10 ve 5 mili gösteren şeritler, bir hava aracı tarafından aşıldığında ikaz sistemi devreye giriyor.

Haritaları 24 saat aralıksız izleyen subaylar, 10 millik sınırın aşıldığı yönünde uyarı geldiğinde gerekli ikazı yapmaya başlıyor. Türkiye'nin koyduğu angajman kuralları, sınırımıza 5 mile kadar yaklaşan unsurları vurma yetkisini içeriyor.
Bir başka deyişle, uçağın vurulma hakkının doğması için tek koşul sınırımızı geçmesi değil.
5 milden daha az yaklaşması da müdahale sebebi.

Aldığım bilgilere göre, 2 Rus uçağı önceki gün sınıra 10 mil yaklaştığında da haritadan gerekli uyarı alındı.
Rus uçakları, geri dönmeleri konusunda bu aşamada ikaz edildi ve angajman kuralları gereği dönmeleri için 1 dakika beklendi.
Uçaklar geri dönmeyince, 2. dakikadan itibaren ardı ardına 10 uyarı yapıldı.
Bu uyarıların bir bölümü kritik eşik olan uçakların 5 mil sınırına gelmeleri aşamasından sonra iletildi. Bu süreçte sınırdaki devriye uçakları da bölgedeydi.

Kaynaklar normal koşullarda 2, maksimum 3 uyarının yapıldığını, o sırada milliyeti belirlenemeyen iki uçak için 10 kez uyarıda bulunduğunun altını çizdi.
Bu noktada, uçakların 5 millik sınır aşıldığında bile vurulmadığına dikkat çekmemiz gerekiyor.
Sınır ihlali yapılana kadar Diyarbakır'daki merkezden 10 kez daha uyarılmasına rağmen ihlali sürdüren ikinci Rus uçağı bu şekilde vuruldu. Uçağın vurulması yönündeki karar da oluşturulan mekanizma doğrultusunda verildi.
Sınır ihlallerine ilişkin bütün hareketler Diyarbakır'daki merkezden Eskişehir'deki Muharip Hava Kuvveti ve Füze Savunma Komutanlığı'ndaki Birleşik Hava Harekat Merkezi'ne iletiliyor.

24 Kasım sabahı, Muharip Hava Kuvveti ve Füze Savunma Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver, sınır ihlali olduğu, gerekli uyarıların yapılmasına rağmen ihlalin gerçekleştiği konusunda Hava Kuvvetleri Komutanı'nı bilgilendiriyor. Eskişehir'deki merkezden tüm gelişmeler kısa zaman içerisinde Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'a iletiliyor.
"Uçak hızla yaklaşıyor ve gerekli tüm uyarılar yapıldı" şeklindeki bilgilendirmenin ardından komutan, olayın nasıl gerçekleştiğini dinledikten sonra milliyeti belirlenemeyen uçağa karşı angajman kurallarının uygulanması talimatını veriyor.
Asker gelişmeler karşısında ani kararlar almak zorunda olsa da angajman kurallarının eksiksiz uygulanması yönündeki karar siyasi iradeye ait.
Rusya, Türkiye açısından çok boyutlu ilişkiler bağlamında önemli bir partner ülke.
Ankara yaşanan olayda hedefin Rusya değil, sınır güvenliğinin sağlanması olduğunu ısrarla vurguluyor.

SONRAKİ HABER