Kocasına benzeyen oğluna işkence yapıp öldü diye hastaneye bıraktı

---

Ankara'da bir anne, daha önce şikayet üzerine elinden alınarak Çocuk Esirgeme Kurumu Sevgi Evleri'ne teslim edilen 10 yaşındaki Baran Efe Özata adlı evladını 9 ay önce yetkilileri ikna ederek tekrar geri aldıktan sonra aç susuz bırakıp, çeşitli işkencelerin ardından 'öldü' sanarak hastaneye bıraktı. Vicdansız anne Ayşe Özata, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşam mücadelesi veren öz evladı Baran'ın, kendisine işkenceler yapan eşine benzediği ve bu yüzden gördüğü halüsinasyonlarda eşi sanarak böyle davrandığını iddia etti.
Keçiören ilçesinde oturan Ayşe Özata sürekli alkol alarak kendisine işkenceler yapan eşi Selami Özata ile kavga halinde oldukları ve çocuklarının şiddet gördüğü gerekçesiyle çevre sakinlerinin şikayeti üzerine 2 çocuğu Ankara Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Sevgi Evleri'ne yerleştirdi.
MADDİ DESTEK ALARAK EVDE BAKIM İÇİN İKNA ETTİ
Anne Ayşe Özata, 10 yaşındaki Baran Efe ve 13 yaşındaki adı öğrenilemeyen çocuklarını almak için Sevgi Evleri yetkililerini ikna etmeyi başardı. Anne Özata, Sevgi Evleri'nin kurumsal öncelik mevzuatında bulunan ‘evde sosyal ve ekonomik destek hizmetlerinden yararlanılarak çocukların ait oldukları sosyal çevrede bakılmaları için gerekli desteğin verilmesi' önceliğinden yararlanarak çocuklarını almayı başardı. Kurumdan maddi destek alarak Keçiören'de tutulan bir evde iki çocuğuyla birlikte Ocak 2016 tarihinden itibaren kocasından ayrı yaşamaya başlayan anne Özata, doktor raporuna göre eşine çok benzettiği Baran'a 6 aydan bu yana çeşitli işkenceler yapmaya başladı. Doktor raporuna göre, vicdansız anne öz çocuğunun üzerine kaynar su döktü, cinsel organı başta olmak üzere her yerine sivri cisimler batırarak yaraladı ve aç susuz bırakarak ölüme terk etti.



"YÜZÜ EŞİME O KADAR ÇOK BENZİYORDU Kİ"
Birkaç gün öncede Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 'öldü' sandığı çocuğunu bırakan anne polisin sorgusu üzerine önce gözaltına alındı. Ayşe Özata, ifadesinde, "Bana çok işkence yapan eşime o kadar çok benziyordu ki, bu yüzden gördüğüm halüsinasyonlarda Baran'ı eşim sanıyordum. Çok üzgünüm, pişmanım dediği iddia edildi. Anne Özata, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.
AÇ, SUSUZ BIRAKILIP, SİVRİ CİSİMLERLE VÜCUDU YARALANMIŞ
Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri de, çocuğun hastaneye 21 Ekim tarihinde getirildiğini belirtilirken, çocukta işkence izlerinin yanı sıra çok uzun süre aç ve susuz bırakıldığını bildirdi.
Yetkililer, beslenme toksitesi oluşan çocuğu normal beslenme düzenine geçirmeye çalıştıklarını bu sürecin bir kaç hafta daha sürebileceği belirtti. Yetkililer, ayrıca çocuğun vücudunda sıcak su yanık izleri ile cinsel organı dahil her yerine kesici cisimler batırılarak yaralar oluşturulduğunu, bu yaraların da tedavi edildiğini açıkladı.



"ÇOCUK ESİRGEME YETKİLİLERİ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMALI"
Avukat Mehmet Sinan Yiğit de, çocuğu annesine tekrar teslim eden çocuk esirgeme kurumu yetkilileri için soruşturma açılması gerektiğini belirterek, "Durumu riskli olan çocuğu bu hasta ruhlu anneye vermeleri zaten hata. Birde aileyi evde kontrole gitmedikleri ortadaki burada da görevi ihmal var. Bir çocuğun işkence görmesine sebep olmuşlar. Belki de bu çocuk ölecek. O durumda ihmali davranışla adam öldürme suçu oluşur diye konuştu.

HASTANEDEN SEVİNDİRİCİ HABER GELDİ

Ankara'da annesi Ayşe Özata'nın işkence yaptığı ileri sürülen 10 yaşındaki çocuk, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde verdiği yaşam mücadelesini kazandı.

Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Acil Uzmanı Doktor Ayşe Gültekingil Keser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, B.E'nin 10 gün önce annesi tarafından çağrılan ambulansla hastaneye getirildiğini belirtti.

Keser, "Annesi çocuğunun evde nöbet geçirdiğini söyleyerek 112'yi çağırmış. Bize geldiğinde çocuğun bilinci kapalıydı. Kalp atışları yavaştı, kan şekeri düşüktü. Doktorlarımız gerekli müdahaleyi yaptı. Yapılan ayrıntılı muayenesinde vücudunda travma ve yanık izleri tespit edildi. Bilinci açıldıktan sonra servise aldık" bilgisini paylaştı. B.E'nin hastaneye geldiğinde 22 kilogram olduğunu anlatan Keser, tedavi gördüğü süre içerisinde çocuğun 5 kilogram alarak 27 kilograma çıktığını aktardı.

Çocuğun bilincinin açık olduğunu ifade eden Keser, "Yaralarıyla ilgili cerrahi bölümler müdahalelerini yaptı. Pansumanlarına devam ediyoruz. Çocuk Psikiyatrisi bölümü de yakından ilgileniyor. Gerekli destekler alındı. Hastamızın genel durumu iyi. Çocuğun önümüzdeki hafta içerisinde taburcu edilmesini planlıyoruz" diye konuştu.

'ANNE ÖNCE İNKAR ETTİ, SONRA KABUL ETTİ'

Anne Özata'nın hastaneye geldiklerinde oğlunun vücudundaki izlere ilişkin, çocuğunun kendisine zarar verdiğini söylediğini ifade eden Keser, şu değerlendirmede bulundu:

"Arkadaşlarımız detaylı inceleme yaptıklarında bu izleri çocuğun kendisinin yapamayacağını tespit ediyor. Anne önce inkar ediyor, daha sonra kabul ediyor. Biz de çocuğun vücudunda istismar şüphesi bulunduğundan gerekli adli bildirimi yaptık. Annesi daha sonra götürüldü. O süreçten itibaren de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri çocuğumuza refakat ediyor. Çocuğun bilinci kademeli olarak yerine geldi. Doktor arkadaşlarımızın kurduğu yakın ilişki sonrasında çocuk, vücudundaki yanık izlerini, kesileri annesinin yaptığını açıkladı."

B.E'nin Çocuk Esirgeme Kurumunda bulunduğu sırada 40 kilogram olduğunun, annesinin yanında ise 22 kilograma düştüğünün tespit edildiğine değinen Keser, kilosunun normal sınırlara getirilmeye çalışıldığını bildirdi. Çocuğun burnunda kırık da bulunduğuna işaret eden Keser, buna ilişkin tedavinin sürdüğünü aktardı.

Keser, B.E'nin içine kapanık bir çocuk olduğuna dikkat çekerek, refakat eden bakanlık yetkililerinin ve doktorların çocukla oyunlar oynayarak güzel vakit geçirmesini sağladıklarını dile getirdi. Keser, B.E'nin, yanına gelenlerden çikolata ve pasta isteğinde bulunduğunu ancak diyetine uygun olmadığı için bu talebin yerine getirilemediğini ifade etti.