"Mesele sadece Cizre’deki çukurlar değil"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesinde kilit taşı olduğunu belirterek, "İstiyorlar ki bu kilit taşını çekip alsınlar, söksünler ve bu coğrafyayı bir asır sonra bıraktıkları yerden, oyunlarının ikinci perdesinde oynasınlar" dedi.

F5HABER F5HABER
"Mesele sadece Cizre’deki çukurlar değil"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesinde kilit taşı olduğunu belirterek, "İstiyorlar ki bu kilit taşını çekip alsınlar, söksünler ve bu coğrafyayı bir asır sonra bıraktıkları yerden, oyunlarının ikinci perdesinde oynasınlar" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD) tarafından Conrad Otel'de düzenlenen çalışma toplantısına katıldı. Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, terör örgütlerinin Türkiye düşmanlığında ortak hareket ettiklerini belirterek, "Sözde birbirleriyle taban tabana zıt görünen terör örgütlerinin, Türkiye düşmanlığında, bu ülkeye, bu millete düşmanlığında nasıl aynı safa geçtiklerini görüyoruz. Dolayısıyla bunun karşısında terörle mücadele verirken de, sadece retorik olarak sürdürmek değil, bunu milli bir vicdan meselesi olarak alıp, bu ülkenin bölünmezliğini sağlayacak her türlü çalışmayı da ortak bir şekilde yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu anlamda terör ‘ölmek' ve ‘öldürmek' üzerinden siyaset yapıyor, biz ise siyaset ise ‘yaşamak' ve ‘yaşatmak' üzerinden siyaset üretiyor. Bu anlamda terörün varlığı ile siyasetin varlığı birbirine taban tabana zıt iki olgudur. Biz bu anlamda siyasetin varlığını güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Yine biliyoruz ki; bu terör saldırıları ve eş zamanlı olarak Türkiye'nin mülteciler konusunda karşılaşmış olduğu ağır yük, Türkiye'nin uluslararası alanda karşılaşmış olduğu bir takım saldırılar, içerideki saldırılar; bunların hepsinin özeti, büyük resme baktığınız zaman bir asır önce oynanan oyunun ikinci perdesinin sahneye konulmasıdır. Bir asır önce Serpico ile bu bölgeyi cetvellerle çizip, sınırları istedikleri şekilde, hiçbir rasyonalitesi olmadan çizenler, istiyorlar ki; bir asır sonra yeniden bu coğrafyada, başta Türkiye olmak üzere bütün ülkeleri yeniden dizayn etsinler" diye konuştu.

"MESELE SADECE CİZRE'DE GÖRDÜĞÜMÜZ ÇUKURDAN İBARET DEĞİLDİR"

"Türkiye Cumhuriyeti devleti, Anadolu ve Trakya topraklarından müteşekkil olan vatan topraklarımız, bu bölgenin kilit taşıdır" diyen Kurtulmuş, "İstiyorlar ki bu kilit taşını çekip alsınlar, söksünler ve bu coğrafyayı bir asır sonra bıraktıkları yerden, oyunlarının ikinci perdesinde oynayarak yeniden dağıtsınlar, yeniden bölsünler, parçalasınlar. Dolayısı ile mesele sadece Cizre'de gördüğümüz çukurdan ibaret değildir, mesele sadece bugün İstanbul'da Yenişafak ve Yeni Akit'e atılan molotof kokteylden ibaret değildir. Mesele çok daha önemli, çok daha kapsamlı, çok daha geniş bir iştir. Yarım kalmış bir hesabın kapatılması çabasıdır. Bu millet nasıl Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, 1 asır evvel bu hesabın görülmesine nasıl müsaade etmediyse, Allah'ın izniyle şimdi de müsaade etmeyecektir. Bunu söylerken de, en büyük güçlerimizden birisinin de, medyadaki yekvücut halinde ülkeyi savunmak, vatanı savunmak ve bu ülkenin geleceğini savunmak duygusu olduğunu inanıyoruz. Bu konuda sizlerden terörle mücadele konusunda meseleyi sadece günlük olaylar çerçevesinde değerlendirmeyin. Çok daha ötede, Türkiye'nin, bölgenin birliği, dirliği, düzeninin geleceği anlamında görmenizi temenni ediyoruz. Burada her türlü işbirliğine, dayanışma içinde hareket etmeye hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Burada dördüncü kuvvet olarak, demokrasinin, kamuoyunun belirleyen temel unsurlarından birisi olarak sizlere büyük sorumluluk düşüyor" ifadesini kullandı.

"BU ANAYASA ARTIK TÜRKİYE'YE DAR GELİYOR"

Yeni anayasaya ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kurtulmuş, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

"Değerli arkadaşlar, yine güncel ikinci sorumluluk ise Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacıdır. Bu salonda bulunanların büyük bir çoğunluğu ile senelerdir yeni bir Anayasanın zorunlu olduğunu hep tartıştık. Bu anayasa yapıldığı günün ertesi günü, kabul edildiğinin ertesi günü ‘bu anayasa değiştirilmelidir' diye eleştirilere tabi tutulmuş bir anayasadır. Bu anayasa artık Türkiye'ye dar geliyor. Bu deli gömleğinin Türkiye'nin artık atması gerekiyor. Anayasa konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde partiler arasında komisyon çalışmalarına başlandı. Bunun bir fırsat olduğunu, Türkiye'nin birikmiş sorunlarının demokratik yollarla çözülmesi bakımından yeni anayasa çalışmalarının da önümüzde avantaj olduğunu belirtmek isterim. "

(İHA)

SONRAKİ HABER