Kritik Türkiye-AB zirvesi sona erdi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye AB zirvesi sonrası açıklamalarda bulundu.

F5HABER F5HABER
Kritik Türkiye-AB zirvesi sona erdi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB Konseyi Başkanı Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker ortak basın toplantısı düzenledi.

Avrupa Birliği, Türkiye'nin geri kabul anlaşmasından doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde Ekim 2016'dan itibaren vize serbestisine başlayabileceğini karara bağladı.

'KATILIM KONUSUNDA OLUMLU GÖRÜŞMELER OLDU'

Başbakan Davutoğlu'nun açıklaması şöyle:

"Başarılı bir toplantı gerçekleşti. 14 Aralık'ta 17. Başlık açılacak. Her sene iki zirve yapılmasına karar verdik, katılım sürecini hızlandıracağız, canlandıracağız. Bu (AB-Türkiye Zirvesi) tarihi bir gün ve tarihi bir toplantı. 11 yıl sonra Türkiye ile böyle bir zirve gerçekleştirildi.

Türkiye hem AB, hem düşer ülkelerle birlikte mülteci sorununu çözmek için çalışacaktır.

Ankara, Paris ve Beyrut'taki gibi terör olaylarının karşısına geçmek için çalışacağız. Sığınmacı konusunda ortak planda anlaştık.

Müzakereler ivme kazandı. Son derece pozitif görüşmeler oldu. 2016 yılının dönüm noktası olacağını düşünüyorum
Vize serbestisi konusunda bir takvim ortaya kondu. (2016 yılının) mart ayında ilk rapor, haziran ayında geri kabul anlaşmasının uygulanması ve ekim ayında da vize muafiyetinin devreye girmesi. Bunun için bizim yapacaklarımız da var AB'nin de yapacakları var.

Bizim hükümetimiz, reform hükümeti olacaktır.

Bu 3 milyon avro Türkiye için değil Suriyeli mülteciler için harcanacak. Bizim nihai hedefimiz insan kaçakçılığını ve mültecilere yönelik suçları engellemek ve Avrupa'ya gelen mültecilerin sayısını azaltmak.

JUNCKER: AB TÜRKİYE'YE 3 MİLYAR EURO VERECEK

İlişkilerimizi üstdüzeyde yenilemiş olduk. Sığınmacı kriziyle ilgili ortak bir anlaşmaya vardık. Avrupa ve Türkiye ortak çözecektir bu sorunu.Ortak eylem planında anlaştık. AB Türkiye'ye 3 milyar euro verecek, müzakerelerde 17. başlık açılacak.


AB Konseyi Başkanı: AB-Türkiye anlaşması 2016'da uygulanacak


AB Konseyi Başkanı Tusk, yaptığı açıklamada "AB- Türkiye anlaşması 2016'da uygulanacak. Müzakerelerde 17. başlık açılacak. Türkiye'ye 3 milyar Euro'luk destek verilecek" dedi.

Tusk'un ardından konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker şunları söyledi: Sığınmacı konusu üzerinde ortak bir çerçeve üzerinde anlaşmaya vardık. Türkiye ile olan ilişkilerimize çok daha geniş açıdan bakmalıyız. Yeni fasılların açılması süreci önümüzdeki haftalarda yürüyecek. AB ve Türkiye arasında sıkı bir işbirliği olmalı. Türkiye'de 2 milyondan fazla sığınmacı var. Takdirlerimizi iletiyoruz. 3 milyar euroluk destek sağlayacağız. Çok başarılı bir toplantı geçirdik.
Başbakan Davutoğlu konuşuyor: Bugün çok tarihi bir toplantı yaptık. Türkiye'nin AB'ye katılım süreci canlandırılacak. Her yıl 2 zirve yapmaya karar verdik. Vize serbestisi çalışmaları önümüzdeki yıl tamamlanmış olacak. 14 Aralık'ta 17. başlık açılacak. Sığınmacılar konusunda ortak planda anlaşma sağladık. Türkiye bu insani sorunu çözmek için çalışmalarını sürdürecek. 3 milyar euro Türkiye'ye değil sığınmacılara verilmektedir.


DAVUTOĞLU: ANKARA'NIN MESAJI...
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ankara'dan çok açık ve net bir mesaj vermek istiyorum, biz bir Avrupa halkıyız. Kıtanın kaderi hepimizin kaderidir, hepimizin ortak konusudur. Türkiye bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Sadece göçmen krizine cevap vermenin ötesinde, bütün krizlere karşı durmaya hazırdır" dedi.

Davutoğlu, AB Konseyindeki AB-Türkiye Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmaya, Türkiye-AB ilişkileri açısından tarihi bir gün yaşandığını belirterek başladı.

Zirvenin yapıldığı AB Konseyi binasına adını veren felsefeci Juste Lipse'in kritik bir dönemde zorluklara cevap bulduğunu anımsatan Davutoğlu, Lipse'in adıyla anılan binada bugün küreselleşmeye, küresel ekonominin krizlerine, jeopolitik depremlere cevap bulmak için bir araya gelindiğini ifade etti. Tarihi ve coğrafi açıdan sorunların çözümü için jeopolitik bir perspektif geliştirmek gerektiğini, bu konudaki görüşlerin paylaşılması için de doğru bir zaman olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Ortak bir duruş göstermek, ortak bir dayanışma içinde olmak, karşımızdaki zorluklarla başa çıkmak, Ankara'da ve Paris'te olanlara karşı durmak durumundayız. Bunlar bize gösteriyor ki önümüzdeki zorluklar ortak zorluklardır. Eğer aramızda dayanışma olmazsa herhangi bir kriz karşısında çözüm bulunamaz" diye konuştu.

Zirve toplantısını yalnızca AB üyesi ülkeler ve Türkiye'nin değil Avrupa'nın komşularının da izleyeceğini dile getiren Davutoğlu, komşu ülkelerin de radikalleşme, bölünme ve parçalanmadan etkilendiğini, onların da kendileri için daha iyi bir gelecek planladığını, bu toplantının herkes için bir ümit oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinin başlamasının Suriye'de, İsrail'de, Filistin'de de kutlandığını hatırlatan Davutoğlu, "Türkiye'nin AB'ye üye olmasıyla bu ülkelerin de AB'ye komşu olacaklarını" düşündüğünü, onlar için de bunun artı bir değer olduğunu belirtti. Başbakan Davutoğlu, "Bugün ortak kıtamızdaki ve çevredeki halklar için iyi, ümitli haberlere ihtiyacımız var çünkü sürekli kötü, olumsuz haberler alıyoruz" dedi.

-"Türkiye'yi de ailenin bir mensubu olarak görüyorsunuz"

Başbakan Davutoğlu, zirvede sadece göç konusunun ele alınmayacağını, birleşik Avrupa idealinin yeniden canlandırılması için neler yapılabileceğinin, ekonomik ve jeopolitik sorunlarla nasıl başa çıkılacağının gündeme geleceğini vurgulayarak toplantının düzenlenmesinde emeği bulunanlara teşekkür etti.

Ülkesinin içinde bulunduğu zor günlere ve yarın Paris'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı başlayacak olmasına rağmen zirveye katılan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'a teşekkürlerini ileten Davutoğlu, "Bu bize şunu gösteriyor, sizler, hepiniz, bir aile olarak Türkiye'yi de ailenin bir mensubu olarak görüyorsunuz ve Türkiye'nin geleceğine dikkatle bakıyorsunuz" ifadesini kullandı.

1 Kasım seçimlerinin ardından ilk kez başbakan olarak Brüksel'de bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, "Karşınızda yüzde 49,9 oy almış bir partinin başbakanı olarak bulunuyorum. Dün TBMM'deydim, büyük bir gururla söylüyorum, çevremizdeki bütün olaylara rağmen Türkiye'de çok dinamik bir demokrasi, temsil gücü çok yüksek bir parlamento, gelecek dört yıl boyunca ülkeyi yönetecek çok etkin bir hükümet var" dedi.

Davutoğlu, gelecek hafta üç aylık, altı aylık ve bir yıllık programlarını ve çeşitli reform paketlerini açıklayacaklarını belirterek, adli sistemin daha etkin ve bağımsız işleyebilmesini sağlamak amacıyla yeni bir adalet reformundan bahsedeceğini bildirdi.

Aynı toplantıda aralarında üçüncü havaalanının da olduğu büyük altyapı projeleriyle ilgili çalışma takvimini de açıklayacağını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Yılda 150 milyon yolcu kapasiteli üçüncü havaalanı, dünyanın en büyüklerinden birisi olacak. Bu bile tek başına Türk ekonomisinin ne kadar canlı olduğunu ve geleceğe yönelik olduğunu göstermeye yeter. Dolayısıyla bu metin konusunda anlaşmaya vardıktan sonra katılım sürecimizin canlanacağına inanıyorum. Çok üst düzeyde ekonomi, enerji ve siyaset diyaloğu olacağına inanıyorum. Bu toplantının yılda iki defa yapılması da AB-Türkiye ilişkilerinde yepyeni bir sayfa açılması demektir."

-"Doğru zamanda gerçekleşen bir toplantı"

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile geçen hafta telefonda görüştüklerini ve ortak sonuçlar üzerinde anlaştıklarını belirten Davutoğlu, "Bu, doğru zamanda gerçekleşen ve bütün liderler için bir şans olan bir toplantıdır" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye sınırında olan gelişmelerin, göç ve güvenlik konularını etkilediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Bu perspektiflerden hareketle hepimizin burada toplanması çok büyük fırsattır. Ankara'dan çok açık ve net bir mesaj vermek istiyorum, biz bir Avrupa halkıyız. Kıtanın kaderi hepimizin kaderidir, hepimizin ortak konusudur. Türkiye bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Sadece göçmen krizine cevap vermenin ötesinde, bütün krizlere karşı durmaya hazırdır. Bizler Avrupa ailesinin bir üyesi olmak istiyoruz. Bir aile mensubu olarak da sizleri temin ederim ki Türkiye aileye daima olumlu bir katkı da bulunacaktır. Avrupa'nın başarısına katkıda bulunacaktır."

Toplantı, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı devam etti. Başbakan Davutoğlu, toplantı başlamadan önce salonda bulunan liderler ile ayaküstü sohbet etti.

TUSK: HAYATİ BİR GÜN

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB-Türkiye Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, toplantının AB ve Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, "Anlaşacağımız metin tamamen uygulanırsa, 29 Kasım AB-Türkiye ilişkileri açısından hayati bir gün olacak" dedi. Sığınmacı krizinin ele alınmasının aciliyetine değinen Tusk, Avrupa ülkelerine çoğu Türkiye üzerinden 2015 yılı içerisinde çok sayıda sığınmacının yasadışı yollardan girdiğini vurguladı.

Bunlardan bazılarının savaştan kaçtığını, bazılarının ekonomik gerekçelerle Avrupa'yı tercih ettiğini kaydeden Tusk, Paris saldırılarına atıfta bulunarak, "Birkaçı ise AB değerlerini yok etmeyi istiyor" dedi.

TÜRKİYE'NİN YÜKÜ PAYLAŞILMALI



Türkiye'nin 2 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yaptığını ve bu noktada yükün paylaşılması gerektiğini söyleyen Tusk, AB olarak Türkiye'deki ve bölgedeki sığınmacılara destek sağlayacaklarını ifade etti. Konsey Başkanı Tusk, bugünkü zirveyle, yasadışı göçü durdurmayı, Türkiye'ye vize serbestisi konusundaki desteği artırmayı amaçladıklarını vurguladı.

Türkiye ile AB arasında ikili ilişkilerin canlandırılmasına da değinen Tusk, bunun karşılığında yasadışı göçmen akışında sonuçları hemen ortaya çıkabilecek bir azalma görmek istediklerini belirtti. AB Konseyi Başkanı, yeni Türk hükümetinden insan hakları, medya özgürlüğü ve kabul edilen yol haritalarına uygun hareket etmesini beklediklerini söyledi. Tusk, şöyle devam etti: "Bu toplantı sadece Suriyeli sığınmacı krizini ele almak için yapılmıyor. Krizler fırsatlar doğurabilir. Bugünkü fırsat da ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşımak, ki bu da ortak çıkarlarımıza uyuyor. İkili ilişkileri yeniden canlandırma konusundaki fırsat ise hem AB hem de Türkiye'nin çıkarınadır. Düzenli olarak görüşme üzerinde anlaştık."
Katılım müzakerelerinde daha istekli olacaklarını ve vizesiz seyahat hedefini gerçekleştirmek için çalışacaklarını kaydeden Tusk, aynı zamanda terörle mücadele, ekonomi ve enerji alanlarında Türkiye ile daha fazla işbirliği içinde olacaklarını dile getirdi.

VİZESİZ AVRUPA İÇİN EKİM 2016

AB Türkiye sonuç tasağına göre AB liderleriyle Ankara ilişkilerin yeniden canlandırılması için mutabakata vardı. Buna göre Avrupa Birliği Türkiye için Ekim 2016'da vize muafiyeti planlıyor. Türkiye'nin üyelik müzakerelerinde yeni başlıksa Aralık ayında açılacak. 2016'nın ilk üç ayında da farklı başlıklar için hazırlık yapılacak.

TÜRKİYE'YE 3 MİLYAR EURO

Toplantıdan çıkan taslaktaki bir diğer başlıksa mülteci sorunu... Türkiye AB Zirvesi sonuç taslağına göre Avrupa Birliği mülteciler için Türkiye'ye ilk aşamada 3 miyar Euro verecek.

MERKEL: TÜRKİYE YARDIM BEKLEMEKTE HAKLI

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile bugün bir anlaşma sağlayarak, Avrupa'ya göçmen akınına bir düzen getirmek istediklerini söyledi.

Merkel, "AB-Türkiye eylem planının ana unsurlarından biri de kaçak göç yerine yasal göçmenliği nasıl ikame edebileceğimize ve Türkiye'deki mültecilerin durumlarını nasıl iyileştirebileceğimize ilişkin konular" dedi. Merkel, Türkiye'nin mülteciler konusunda AB'den yardım beklemekte haklı olduğunu sözlerine ekledi.


SONRAKİ HABER