Narenciye çetesi

Mersin, Adana, Antalya gibi illerde narenciye bahçesi sahibi birçok üreticiyi dolandıran şahıslar bölgenin kâbusu olmuş durumda. Şebeke üyeleri, bin bir emekle üretilen kivi, nar, portakal, limon gibi tonlarca ürünü kamyonlara yükledikten sonra sırra kadem basıyor. Bu kişiler hakkında 20’ye yakın dava açılmış. Bir bölgede deşifre olduktan sonra başka bir yere geçen şebeke üyelerine çok sayıda ithalatçı da malını kaptırmış durumda.

HÜRRİYET HÜRRİYET
Narenciye çetesi

Sıra sıra narenciye bahçelerinin dizili olduğu üç önemli kentteki bir çok üretici deyim yerindeyse diken üstünde. Kimi üretici, satışını yapacağı ürünle borcunu kapatmayı, kimi yeni ürün ekimi için plan yaparken, bugünlerde karakol ve adliye koridorlarında mesai dolduruyor. Dolandırılan üretici sayısı 100’ü geçmiş durumda. Açılan dava dosyalarına göre, 8-10 kişiden oluşan şebeke ortak hareket ediyor. Uygulanan yöntem ve plan aslında basit. Gözüne, bahçedeki tonlarca değişik türlerden ürünü kestiren şebeke, mal sahibi ile temasa geçiyor. Şebeke üyeleri kendilerini, Mersin Sebze Hali’nde komisyoncu olarak tanıtıyor. Ellerinde çoğu zaman, işbirliği içinde oldukları dükkân sahiplerinin kaşesi de bulunuyor. Bahçedeki ürün için sıkı pazarlık yapılıyor. Malın ne zaman toplatılacağı ve ödemenin yapılacağı gün kararlaştırılıyor. Kapora olarak da 3-5 bin liralık ödeme yapıldıktan sonra plan işlemeye başlıyor. Günü gelip ürün toplanıp kamyonlara yüklendikten sonra sıra ödemeye gelince, planın ikinci aşaması işletiliyor. Kimi alacaklıya, ‘malı verdiğimiz firma battı’ deniyor; kimine ise ‘müşteri caydı, malı başka birine vereceğiz biraz daha idare et.’ Ancak, günler süren oyalama sonrası ödeme yapılmadığı gibi bu kez tehditler başlıyor. Birçok üretici gibi, ithalat yapan bazı kişilerin de yine aynı şebekenin oyununa geldiği öğrenildi.

SOĞANIN TOZU BİLE KALMADI

Ahmet Özdemir (54) Muğla Fethiye’de üç ortağıyla yaş-sebze meyve ticareti yapıyor. Özdemir ve ortakları geçen yıl, Mısır ve Özbekistan’dan 126 ton soğan ithal etti. Özdemir, Mersin Limanı’na getirilen mal için, halde bulunan Ö. Tarım Ürünleri şirketinin yetkilileri ile temasa geçti. Özdemir, malın satışı için ilgili firma yetkilisi ile anlaştı. Başlangıçta bir miktar ödeme alan Özdemir’e, kalan parayı da ertesi gün alacağı söylendi. Ödeme yapılmadığı gibi malını da alamayan Özdemir yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tırlarla ve konteynerlerle gelen mal bu firmanın deposuna indirildi. Elimizde, fatura ve irsaliyelerin yanı sıra araçların plakaları ve kamera kayıtları da mevcut. Temasta olduğum firma yetkilisi Remzi K. bana, ‘Malı sattık. Paranı yarın alırsın’ dedi. Ertesi gün saat 05.30 gibi bu firmanın deposuna gittim. Depoda bir kilogram bile soğan olmadığını gördüm. Hatta Remzi K. yerleri süpürüyordu. Paramı isteyince, ‘malı tefeciye vermek zorunda kaldık. Alabiliyorsan git sen al’ dedi. Meğer malı o gece yükleyip çıkarmışlar. Bu olaydan ötürü ortaklarımla aram bozuldu. Malı aldığım yere ödemeyi yapamadım. Borcumu kapatmak için evimi dahi sattım. Hayatım zehir oldu; bitik durumdayım. Benden sonra aynı kişiler, başka bir adamın da 700 bin liralık sarımsağını aynı yöntemle alıp parasını vermemişler. Bu kişiler hakkında savcılığa şikâyette bulunduk.”

Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında HÜRRİYET internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER