Başbakan Davutoğlu'ndan savcıya; 'Yassıada hakimi sanıyor kendini' (2)

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU: MUHALEFET PARELELLE İŞ TUTUYOR

F5HABER F5HABER
Başbakan Davutoğlu'ndan savcıya; 'Yassıada hakimi sanıyor kendini' (2)

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU: MUHALEFET PARELELLE İŞ TUTUYOR

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran genel seçim çalışmalarında Aydın'da düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi. Yaklaşık 15 bin kişinin doldurduğu Aydın İstasyon Meydanı'ndaki miting nedeniyle yaklaşık 2 bin polis görev yaptı. Rayların miting alanının altından geçmesi nedeniyle tren seferleri iptal edildi. Polis helikopteri de alan üzerinde uçuş yaparken, yüksek binalarda özel harekat polisleri görevlendirildi. Alandakiler, 30 dereceyi bulan hava sıcaklığı nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşadı. İkindi ezanı okunurken, bazı partililer tekbir getirdi. Muğla'daki programını tamamlayıp Aydın'a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun içinde bulunduğu helikopter alan üzerinde bir tur attıktan sonra iniş yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile Aydınlıları selamladı. Ardından kürsüye Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Ak Parti Aydın milletvekilleri çıkıp alandakileri selamladı. Soylu, Zeybekci ve Eroğlu kısa birer selamlama konuşması yaptı. Alandakiler sık sık 'Ahmet hoca sen bizim her şeyimizsin', 'Dik dur eğilme bu millet seninle' 'Ahmet efe' sloganları attı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün 14 Mayıs miting programını yaparken 14 Mayıs Aydın'a aittir. Orada olacağım kaydedin oraya dedim neden biliyor musunuz? 14 Mayıs 1950 Adnan Menderes'in 1950 seçimlerinde ilk adil seçimleri kazandı. Aydınlı yiğitlerle birlikte milli tarihin mihenk noktası mihenk şehri demokrasimizin omurga şehrine selam olsun" dedi.

Ahmet Davutoğlu sabah Yassıada'da katıldığı töreni hatırlattıp şunları söyledi: "Helikopterle yukarıdan seyrederken biran gözlerimin önünden Adnan Menderes geçti. Adnan Menderes onuru olmuş. Bu semalardaki 'Allahu ekber' hasretine son verdi. Suçu buydu suçu tekbiri bu semalara getirmekti suçu halkı için çalışmaktı. Darbecilere onu arkasındaki milletini cezalandırdıklarını sandılar. O vakur o şehit başbakan idama doğru yürüyen Adnan Menderes değildi, milli iradeydi. Aziz Aydınlılar Adnan Menderes'in hemşerileri, bir daha milli iradenin idam sehpasına çekilmesine izin verecek misiniz? işte gür ses işte efe sesi bu. Ben başbakan olduğum zaman Adnan Menderes'in mezarını ziyaret ettiğim zaman dedim ki 'sana emanet olarak verilen mili idareyi gasp edenler, bugün de bize meydan okurlarla elimizdeki emaneti almak isterlerse Allah şahit ki senin gibi idama sehpasına yürür, ancak milli idareyi kimseye terk etmeyiz' dedim. Adnan Menderes'in muhakeme edildiği Yassıdaya'ya giden ilk başbakan benim ve o mekanı Adnan Menderes'in bir makamı haline getireceğiz. Ne mi yapacağız? Oraya özgürlük ve demokrasi adası diyoruz. Herkes görecek ve bilecek ki yanında bir de demokrasi müzesi kuracağız. Ta ki kimse bir daha bu topraklarda milli idareye meydana okumasın. Kim milli iradeye meydan okursa karşısında artık milyonlarca Adnan Menderes var. Bu mekanı herkese açacağız. O mekanda sadece Yassıada'da yaşanan tarihi canlandıran özgürlük demokrasi toplantıları yapılacak. Adnan Menderes'i yargılayan yargıç vardı. O orada sanki bütün kudret elindemiş edasında hep öyle güçlü olacağını sandı. Onun adı unutuldu, ama Adnan Menderes'in adı kalplerde sembol olarak meşale olarak yaşıyor. Hukuk fakültelerinden mezun olarlar adada mezuniyet kutlamaları yapacaklar. Kongre merkezi bitince 27 Mayıs'ta sembolik olarak TBMM olarak Yassıada'da toplanırız. Kimse bir daha bu milletini seçtiklerinin bulunduğu meclise kilit vurmasın diye, kimse meclisi kapatmasın diye, meclisinin seçtiği insanlara hürmetsizlik yapmasın diye. TBMM gazi bir meclistir. Atatürk'ün öncülüğünde İstiklal Savaşı'nı yaptı. Ama 27 Mayıs'ta 12 Mart'ta muhtıra verdiler. 12 Eylül'de bir daha kilit vurdular. 28 Şubat'ta meclisin seçtiği Refahyol hükümetini ve Necmettin Erbakan'ı anayasa mahkemesine çıkardılar."

AK PARTİ İKTİDARA GELENE KADAR BİRİLERİ İDARE ETMEYE ÇALIŞTI

Hep birilerinin millete rağmen milleti idare etmeyle kalktığını söyleyen Ahmet Davutoğlu, "Ne zamana kadara Ak Parti iktidara gelene kadar. Zannettiler ki bizim dönemizde de bunu yapanlar 27 Nisan e muhtırasını verdiler. Cumhurbaşkanımız o zaman başbakandı ben de danışmanıydım. Alınan karar şuydu: E muhtıra aynen iade edilecek. Aynen iade ettik. Artık kimse darbeden bahsedemiyor. Asker sivil ilişkileri yerine rayına oturdu. Ama şimdi cüppeler içinde emniyet içinde yeni bir yapı türedi. 17 - 25 Aralıkta yeni bir milli iradeye ket vurmaya çalışıldı. Başbakan'a 'dönemin başbakanı' diye iddianame hazırlandı. Ama kafalarını sert kayaya çarptı. Dönemin başbakanını dedikleri adam Cumhurbaşkanı odu. Biz emaneti aldık, ama onlar artık dönemin savcıları oldu. Bir asla başımızı önümüze eğledik. 13 yıldır Adnan Menderes'in torunlarına sesleniyorum; Sizin verdiğiniz milli irade emanetine sahip çıktık mı? Direndik mi? Yörükler efeler. Bundan sonrada 7 Haziran'da bu emeneti bizim koruyacağımıza inanıyor musunuz? Adnan Menderes'in emanetini kim korur? Kim sahip çıkar? demokrasiye özgürlüklere kim sahip çıkar?" dedi.

GELİN DİĞER PARTİLERE BAKALIM

Konuşmasında “gelin diğer partilere bakalım" diye devam eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, "CHP yiğit efeler, özgürlükçü CHP'li vatandaşlarıma da sesleniyorum; 27 Mayıs'ta CHP darbeye ihtilale destek verdi, arkasında durdu. Kaos içinde hükümeti kurdu. Adnan Menderes şehadete yürüken CHP iktidar hesapları yapıyordu. 28 Şubatta 12 Eylül de dik başlı görmedik onları. Rahmetli Ecevit bile kendi arkadaşlarından muzdarip olduğu için CHP'den istifa etti. İkna odalarındaki rektörleri milletvekili yaptı. İlk defa başı örtülü, başı açık onurlu Türk kadınları el ele başörtülü başı açık bu seçimlerde meclise giriyorlar. İkna odacılar meclisi dışı kalıyorlar. 27 Nisan e muhtıra verdiklerinde biz dimdik ayakta durduk. CHP genel başkan yardımcısı 'bunlar bizim hislerimizi söylediler' deyip sahip çıktılar. İktidara vesayete sahip çıkanlara siz oy verir misiniz?" ifadelerini kullandı.

PARELELLE İŞ TUTUYORLAR

Başbakan Davutoğlu muhalefet partilerini eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Daha düne kadar paralelcileri tehdit olarak görenler şimdi onlarla iş tutuyorlar. HSYK kararıyla savcılıktan men edildiği zaman CHP Milletvekili bu savcıları 'göreve iade edeceğiz' dedi. Kimlerin eli kimlerini cebinde görüyor musunuz? Bunlara ne Allah fırsat verir ne de millet fırsat verir. Ne de Aydın fırsat verir." Ahmet Davutoğlu, vatandaşlardan gelen sevgi gösterileri üzerine “Yörük Ahmet durur mu siz de bizim her şeyimizsiniz" dedi.

MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli'yi de eleştiren Davutoğlu, Aydın türküsünün sözlerinden esinlenerek, "Ben soruyorum efelerin içinden Yörük Ahmet'i seçecek misiniz? Soğuk sular içecek misiniz? Siz Yörük Ahmet diyorsunuz. Bahçeli bana Diyarbakır'da serok Ahmet dendiğini söylüyor, eleştiriyor. Bilmediği şu; Erzurum'da Dadaş Ahmet, Elağız'da Gaggoş Ahmet, Sivas'ta Yiğido Ahmet. Burada ister Türkmen Ahmet, ister Zeybek Ahmet ister Efe Ahmet deyin. Ama biz nereye gidersek gidelim aynı gönül dilini konuşuruz. Biz 7 düvele meydan okuduk. Bir düşünün 2002 yılını hayal edin Bahçeli başbakana yardımcısı olduğu koalisyon günlerinde en ufak silah için başka ülkelere muhtaçtı. İnsansız hava araçlarını İsrail'den alıyorduk. Tankı başka ülkelerden alıyorduk. Onarlar da şart koşuyordu. Bizler de oturduk, konuştuk. Şu sonuca vardık: Bir millete eğer kendi silahını yapamıyorsa ordusu başkalarının silahına muhtaçsa o millet bağımsız olamaz. Bunu ben kitaplarında da yazdım. İlk üzerinde durduğumuz milli savunma sanayi oldu. Dirişil dizisi var orada 'Haktır Allah hakdır Allah' diye demir dövüp kılıç yapıyorlar. İşte biz daha obayken kılıcı kendimiz yapmaya çalışmışız. Ama 2002 yılında Türk devleti kılıca dahi muhtaç duruma gelmiş. Türkiye'de milli helikopteri kim yaptı. Milli savaş uçağını kim yapıyor? Milli tank Altay tankını kim yaptı?"

Şimdi koaliasyon hesapları yapıldığını da söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Düşünebiliyormusunuz MHP HDP yan yana, halen yanlarında CHP, arkalarında paralel. Kooliasyon zamanında esnaf batıyordu. Şimdi soruyorum böyle üçlü koalisyonlara, kaos çetelerine emaneti verir misiniz? Zavallı Kılıçdaroğlu ümidini kesti 'bari bana 4 yıllık iktidar verin' diyor. Kendine güvenen lider sözü böyle mi ister? Recep Tayyip Erdoğan buraya geldiğine 'bana 4 yıl verin' mi dedi? Ben de dedim 'emaneti bize verin hakediyorsak 4 yılsa 4 yıl, 40 yılsa 40 yıl yoksa hemen alın.' Güvenemiyor kendisine. 'Benim hayatım başarı öyküsü' diyor. Şimdi palavra atıyor. Matematik bilir mi o? SSK'yı batıran birine Türkiye'yi batırsın diye verir misiniz?" dedi.

Basını da eleştiren Başbakan Davutoğlu şunları söyledi: "Bütün Türkiye'deki ekonomiyi düşünün. Esnafımıza çiftçimize özellikle de hem de gerisinde o kartel, paralel medyaya, onlara bir ses verin. Bizim konuşmalarımızdan alakasız yerleri alıp manşet yaparlar, ama 6-7 Eylül olaylarını çıkartan Demirtaş'tan barış adamı çıkarmaya çalışırlar. Bunlar mühendislik yapmaya çalışıyorlar. 6-7 Ekim olaylarında Yasin Börü'yü dördüncü kattan atan katillere canilere yol açan Demirtaş biranda bu kartel ve paralel medyasının gözdesi oldu. İstanbul'da otobüs dolaşırken barış, doğuya giderken de halka baskı yapıyorlar. Köy bizim partiye oy vermezse gereğini yaparız diyorlar. Doğulu kardeşim buna prim vermedi, vermeyecek. Diyarbakır'ı perde gerisinde ne konuştu ortaya çıkıyor. Bunlar Salim Başoğlu yaşıyor olsa ona da sahip çıkarlardı. Ama öyle bir gündeyiz ki ak kaşık ile kara kaşık arasındaki farklar ortaya çıkıyor. Kim demokrasi kim savaş yanlısı ortaya çıkıyor. Biz ise neyin derdindeyiz? Bütün vatandaşlarımızın huzurunun derdindeyiz."

Bugünün dünya çiftçilik günü olduğunu da hatırlatan Anhmet davutoğlu, “Biz iktidara geldiğimizde Kılıçdaroğlu'nun akıl hocası var, hani iktidar olacağı yok ya hayal kurduğunu Kemal Derviş'i bakan yapacağım diyor. Bizim çiftçimiz Kemal Derviş'i iyi bilir. Geldi çiftçiye desteği kesti. Şimdi biz geldik. Türkiye'de 2002 yılında 1.8 Milyar TL destek veriyorduk biz bu sene 10 milyar TL destek veriyoruz. 70 milyar TL eski parayla 70 katrilyon destek verdik. Helali hoş olsun. İnşallah yaş - kuru incire ihracat desteği vermeye başlıyoruz" diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu konuşmasının sonunda Aydın'a yaptıkları yatırımları anlattı. Başbakan Davutoğlu mitingin sonunda yürüyerek Aydın Valiliği'ne geçti, burada brifing aldı. Davutoğlu daha sonra Nazilli İlçesi'ne hareket etti.

(DHA - Tufan HAMARAT-Cem ULUCAN/ AYDIN, (DHA))
SONRAKİ HABER