İngiltere Suriye'yi bombalamaya hazırlanıyor

---

LONDRA (AA) - Tunus'taki terör saldırısı sonucu 30 vatandaşının hayatını kaybetmesinin ardından İngiltere, Suriye'deki DAEŞ hedeflerine yönelik birkaç ay içerisinde hava saldırıları başlatmayı planlarken, ülkede operasyona dahil olmanın etkisi ve bunun "Esed rejimine olası desteği" tartışılıyor.

Koalisyon güçlerinin DAEŞ'e yönelik hava operasyonlarının sadece Irak ayağına destek veren İngiliz hükümeti, "DAEŞ'in kalbi olan Suriye'de daha fazla şey yapılması gerektiğini" savunuyor. DAEŞ'in İngiltere'nin ulusal güvenliğine yönelik oluşturduğu tehdidin arttığını kaydeden İngiliz hükümeti, Suriye'de DAEŞ hedeflerini bombalayan koalisyon güçlerine katılmak istiyor.

Ancak İngiliz hükümeti, Suriye'de hava operasyonlarına onay verecek önergenin kabul edileceğinden emin olmadan, konuyu parlamentoya taşımak istemiyor. Esed rejiminin 2013 yılında Halep yakınlarında düzenlediği kimyasal saldırının ardından Suriye'ye yapılan hava operasyonuna destek vermeyen muhalefetteki İşçi Partisi'nin bu kez tutumunun farklı olması bekleniyor.

İşçi Partisi'nin Gölge Savunma Bakanı Vernon Coaker konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "DAEŞ'i yenmek için hükümetin yapacağı önerileri dikkatle değerlendireceklerini ve destekleyeceklerini" söyledi.

- Eylülden önce oylama beklenmiyor

Suriye'ye hava operasyonuna onay verecek önergenin, 21 Temmuz'da yaz tatiline girecek İngiliz Parlamentosu'nda eylül ayından önce oylamaya sunulması beklenmiyor. Önerge için İngiltere Başbakanı David Cameron'ın lidersiz olan İşçi Partisi'nde yeni genel başkanın seçilmesini beklemesi öngörülüyor. Parlamentoda 232 milletvekili bulunan İşçi Partisi yeni liderini 27 Eylül'de yapılacak kongreyle belirleyecek.

Bu arada, Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti'den bazı milletvekilleri, hava operasyonlarının etkinliğini sorguluyor ve bunun, Beşşar Esed rejimini desteklemek anlamına geleceğini ifade ediyor.

İngiliz Parlamentosu Savunma Komisyonu Başkanı Julian Lewis, "Esed'e yardım etmeden DAEŞ'i ortadan kaldırmak istiyoruz. Bu ikisi birbiriyle çelişen şeyler. İki kötü şey arasında tercih yapmak demek" dedi.

İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon ise, "DAEŞ'i hedef alacak hava saldırılarının Esed'e yardım etmek anlamına gelmeyeceğini" dile getiriyor. Fallon, "Esed'in gitmesini istiyoruz ama aynı zamanda DAEŞ'in operasyonlarının Suriye'nin kuzeyinden yönetildiğini biliyoruz" ifadelerini kullandı.

- "İngiltere'nin etkisi az olacaktır"

Ancak bazı uzmanlar İngiltere'nin Suriye'deki hava operasyonunda yer almasının DAEŞ'i zayıflatmayacağı ve etkisi olmayacağı görüşünü paylaşıyor. Londra King's College Üniversitesi Savunma Çalışmaları Bölümü öğretim üyesi Bill Park, AA'ya yaptığı açıklamada, "DAEŞ bir yıl önceye göre kuvvetlenmiş olabilir. Ayrıca DAEŞ etkisini ve varlığını Suriye ve Irak dışına da genişletti. Dolayısıyla, İngiltere'nin hava saldırılarının çok ufak bir etkisi olacaktır" dedi.

Park ayrıca, İngiltere'nin Suriye'ye hava operasyonu başlatma olasılığının "Tunus'taki saldırıyla ilgili intikam alınacağı algısı yaratacağını" kaydetti.

İngiltere'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House'un Orta Doğu ve Kuzey Afrika uzmanı David Butter da, İngiltere'nin Irak'ta DAEŞ'e yönelik hava operasyonuna katkısının çok az olduğuna dikkati çekerek, "İngiltere'nin Suriye'deki hava saldırılarına yönelik pozisyonunda yapacağı değişikliğin çok büyük bir farklılık yaratacağını düşünmüyorum" dedi.

- "Tunus saldırısı bahane ediliyor"

Hükümetin Suriye'yi bombalama planına karşı çıkan bir diğer siyasetçi de, geçen Mayıs ayındaki genel seçim sonucu parlamentoya 56 milletvekili sokan ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) eski lideri Alex Salmond. SNP milletvekili Salmond, "Muhafazakar Parti'nin, Tunus saldırısını Suriye'ye hava saldırıları başlatmak için bahane ettiğini" ifade ediyor.

Tunus'un Susa kentinde 26 Haziran'da bir otelin plajına yapılan ve 38 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıyı gerçekleştiren kişinin, terör örgütü DAEŞ'le bağlantılı olduğu tahmin edilen 23 yaşındaki Tunuslu Seyfeddin Rezgui olduğu bildirilmişti.

İngiltere, 30 İngiliz vatandaşının hayatını kaybettiği saldırıyı, "2005 yılında Londra'daki metro ve otobüs saldırılarının ardından İngiliz halkına yapılan en ciddi terör saldırısı" olarak nitelemişti.

Uluslararası koalisyonun DAEŞ'e karşı yürüttüğü hava operasyonunun sadece Irak ayağına geçen yıldan bu yana destek veren İngiltere, Iraklı ve Kürt güçlere bomba imhası ve ağır silah kullanımı eğitimi veriyor.