ABD operasyonları İHA'ları yeniden gündeme getirdi

ABD'nin Suriye'deki DAEŞ hedeflerine karşı İncirlik üssünden kalkan insansız hava araçlarını kullanması üzerine gözler, ABD ordusunun bu önemli takip ve imha unsurlarına çevrildi.

F5HABER F5HABER
ABD operasyonları İHA'ları yeniden gündeme getirdi

ANKARA (AA) - ABD'nin Suriye'de DAEŞ hedeflerine karşı Türkiye'deki İncirlik üssünden kalkan MQ-9 Reaper tipi insansız hava araçlarını kullanmasıyla gözler bir kez daha ABD ordusunun "en önemli" gözlem, takip ve imha araçlarından olan bu unsurlara çevrildi.

ABD Hava Kuvvetleri, son 20 yılda önemli teknolojik gelişmeler kat eden insansız hava araçlarıyla, Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali ve Filipinler'de önceden belirlenmiş hedefleri nokta atışlarla vuruyor. Bu araçların ABD'nin, Türkiye'deki İncirlik üssünü kullanarak Suriye'deki DAEŞ operasyonlarında kullanmaya başlamasıyla tekrar gündeme gelen insansız hava araçlarının yönetiminde yoğun bir insan kaynağının yanı sıra büyük bir teknik altyapıya ihtiyaç duyuluyor.

Silah ve bomba taşıyabilen, çeşitli hız ve yükseklikte uzun süre uçma özelliğine sahip bu uçaklarla, hedefin bulunduğu coğrafyanın yakınında üs kurma, destek unsurlarını yanında taşıma ve çok sayıda muvazzaf asker istihdam etme gibi gereklilikler ortadan kalkıyor. Zira insansız uçakların yer istasyonu aracılığıyla kontrol edilebiliyor olması, maliyet ve insan zayiatı gibi unsurları en aza indiriyor.

Diğer yandan uzaktan kumandayla kullanılan bu araçlarla, kilometrelerce uzaklıktaki hedefler, anlık takip edilip, etkisiz hale getirilebiliyor.

 

Üçlü ekip tarafından kullanılıyor

Amerikan ordusunun muharip insansız hava aracı filosunda yer alan iki tip hava aracından biri, 1995’ten beri kullanılan ve "Predatör" adıyla bilinen MQ-1. İkincisi ise "Reaper" olarak bilinen ve Predatör'den daha fazla bomba atabilen, kamerası daha gelişmiş bir üst modeli MQ-9 tipi insansız hava araçları.

ABD'nin güneyinde bulunan New Mexico eyaletindeki Holloman Hava Kuvvetleri Üssü, hem ABD ordusuna bu araçlar için personel yetiştiriyor hem de insansız hava araçlarının idare edildiği üslerden biri olarak görev yapıyor. 

Holloman üssündeki insansız hava aracı biriminde, kilometrelerce uzaktaki araçların kumanda edildiği özel kabinlerde iki uzman görev yapıyor. Bunlardan biri uçağı uçuran ve silahı ateşleyen pilot, diğeri aracın ön kısmında yer alan kamerayı kullanan, görüntü okumayı bilen ve istihbarat analizi yapabilen "sensör operatörü" olarak adlandırılıyor. Aracı, subay rütbesindeki pilot yönetirken, "teknik çavuş" olarak adlandırılan sensör operatörü de uçağın önündeki kamerayı yönetiyor. Pilotlar, kabinin sol tarafında, sensör operatörleri ise sağ tarafında yer alıyor.

Holloman’da, bu araçların yönetildiği kabinlerin bulunduğu alanın dışında görev yapan "istihbarat koordinatörleri" de bulunuyor. Hedefle ilgili istihbarat koordinasyonunu sağlamakla mükellef istihbarat koordinatörleri, hem operasyonun yürütüldüğü bölgede bulunan yer ekibiyle hem de kameradan gelen görüntüleri okuyan "istihbarat analistinin" verilerini değerlendirmekle görevli. 

Simülasyon odalarında eğitilen insansız hava aracı personeli, 8 gözlem ekranından, kameralardan elde edilen görüntüler ile harita üzerindeki her detayı takip edebiliyor. Sürekli iletişim halindeki bu ekipler operasyon bölgesinden canlı görüntü ve ses elde edebiliyor. 

Pilotlar, her operasyonun ardından psikolojik muayeneden geçiyor

Amerikalıların ilk olarak 1995'te Macaristan’da kullanmaya başladıkları insansız hava araçları için ilk belirlenen kontrol merkezi Nevada’daki Creech Hava Üssü olarak biliniyor. Ancak bugün operasyonlar, New Mexico'da Cannon, Missouri'de Whiteman, Güney Dakota'da Ellsworth gibi üslere de yayılmış durumda. 

Operasyonun ardından görevli psikologla iletişime geçme zorunluluğu bulunan pilotlar, herhangi bir travma yaşamadıklarına dair gerekli onayı aldıktan sonra üsten ayrılabiliyor. Savaş uçaklarında görev yapan pilotlardan farklı olarak hedef aldıkları bölgede meydana gelen hasarı tüm detaylarıyla görebilen insansız hava aracı pilotlarının, psikolojik olarak daha zor şartlarda görev yaptığı ifade ediliyor. Zira, savaş uçağı pilotları tüm uçuşlardan operasyonla dönmezken, Reaper pilotlarının hemen hemen her görevlerinin "operasyonel" olduğu kaydediliyor. 

Bu arada gerçek uçak uçurmamış kişiler de gerekli eğitimleri tamamladıktan sonra insansız hava aracı pilotu olarak istihdam edilebiliyor.

SONRAKİ HABER