Ahmet Hakan: Sinan Aygün boş adam değildir

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Sinan Aygün-Mansur Yavaş'ın "rant" polemiğine dair yazdığı yazısında, tartışmanın taraflarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hakan, eski CHP milletvekili Sinan Aygün için "Sinan Aygün boş adam değildir, mottosu 'Ya herro ya merro'" ifadelerini kullandı.

F5HABER F5HABER
Ahmet Hakan: Sinan Aygün boş adam değildir

Eski CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, mühürlenen Togo kuleleriyle ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediye Bakanı Mansur Yavaş ve bazı CHP'li Belediye Meclisi üyelerinin kendisinden rüşvet istediği iddiaları gündemdeki yerini koruyor. 

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde devam eden 'rant' tartışmasına ilişkin kaleme aldığı bugünkü yazısında, tartışmanın taraflarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hakan, eski CHP milletvekili Sinan Aygün için "Sinan Aygün boş adam değildir, mottosu 'Ya herro ya merro'" ifadelerini kullandı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş içn de "Mottosu: Sonuna kadar mücadele" diyen Hakan, Melih Gökçek için de "Çarşının karışmasından son derece memnun" görüşünü öne sürdü.

Hakan ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için de "Aygün'le karşı karşıya gelebilir" dedi. 

Hakan'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

"Mansur Yavaş: 'Rant baronlarına savaş açtım, başıma bunlar geldi' algısını oturtmaya çalışıyor. Suçlamalara cevap verdiği gibi karşı suçlamalarda bulunmayı da ihmal etmiyor. Sinan Aygün’e yönelik suç duyurusunda bulundu. Televizyon ekranında değil de mahkemede hesaplaşma kararlılığında. Mottosu: Sonuna kadar mücadele...

Sinan Aygün: Boş adam değildir. Çevresi geniştir. CHP çevrelerinde dostu, arkadaşı çoktur. İyi tartışmacıdır. İyi polemik yapar. En büyük dayanağı CHP’li oluşu... Vurup geri çekilmeyecek gibi duruyor. Sonuna kadar gidecek gibi. Dünkü basın toplantısı bekleneni pek veremedi ama yılmayacak gibi görünüyor. Mottosu: Ye herro ya merro.

Kemal Kılıçdaroğlu: Sinan Aygün’ü 'Sen benim belediye başkanıma nasıl rüşvetçi dersin?' diyerek elinin tersiyle itmedi. Sinan Aygün’ü çok üzmemeye özen göstererek son tahlilde Mansur Yavaş’tan yana tavır aldı... Olaylar geliştikçe Sinan Aygün’e karşı tavrı da sertleşebilir ve Aygün’le karşı karşıya gelebilir. Mottosu: Bu sefer krizi doğru yönetelim bari.

Bülent Kuşoğlu: Herkes 'Neden her CHP içi tartışmada Bülent Kuşoğlu’nun adı geçiyor ki?' diye merak ederken... Bülent Kuşoğlu da “Her CHP içi tartışmada neden benim ismimi öne atıyorlar ki?” diye merak ediyor. Bakalım bu son tartışmanın ardından hem kamuoyunun hem de Kuşoğlu’nun merakı giderilecek mi? Mottosu: Allah Allah! Bu ne iştir yahu!

Melih Gökçek: Çarşının karışmış olmasından son derece memnun... Sinan Aygün ezsin geçsin istiyor, Mansur Yavaş ezilsin istiyor. Twitter hesabını resmen cephe gibi kullanıyor. Elinde var olan olmayan tüm mermileri acımasızca harcıyor. Bu kapışmadan ziyadesiyle memnun. 'Oh be! Dünya varmış' dediğinden yüzde yüz eminim. Mottosu: Oh be!"

Ne olmuştu?

Eski CHP Milletvekili ve eski ATO Başkanı Sinan Aygün, Mansur Yavaş ile CHP'li 3 belediye meclis üyesi ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunmuş, Yavaş ve ekibinin, Mimarlar Odasına açılan davayı ancak kendilerine 25 milyon lira verilirse bir üst mahkemeye taşıyacakları, aksi halde inşaatını yıkacakları tehdidiyle karşılaştığını iddia etmişti. Aygün, istenen parayı vermeyince inşaatının kaçak muamelesi gördüğünü öne sürmüştü.

Bu iddialar tartışılmaya devam ederken Sinan Aygün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nu da hedef alan açıklamalar yapması üzerine Ankara İl Yönetimi tarafından disipline sevk edildi. CHP il yönetimi, Aygün’ü “tedbirli” olarak partiden ihraç istemiyle İl Disiplin Kurulu’na sevk etti. İl disiplin kurulunun önümüzdeki hafta toplanarak Aygün’ü partiden ihraç etmesi bekleniyor.

Mansur Yavaş, Sinan Aygün’ün rüşvet iddiasıyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı:

Sinan Aygün’e verilen inşaat izninin değişmesiyle yeni ekler yapmasına, yeni kazanımlar yapmasına olanak sağlanıyor. 30 bin metrekare olması gereken yer 120 bin metrekareye çıkıyor. 95 bin fazlayı 7 bin ila 10 bin arası çarparsanız kazanılan rant ortaya çıkar. Bu yapılan yer için okul yapılmamış, hastane yok. Bir konuşmada (belediye meclis üyelerini kastederek) ‘Okul ne kadara olur?’ diyorlar. 1-2 milyon mu diye soruyorlar. Karşıdaki kişi ‘Olur mu 25 milyon falandır’ diyor. 25 milyon işi oradan çıkıyor. Savcıya verilen dilekçede benden para istediler demiş. Rüşvet dememiş. Okul yap demek para istemek midir? Üstelik beni de görmemiş. Olayla alakam bile yok. Bir kumpasın peşindeler, seçim öncesi yaşadık bunları. Parsel parsel Ankara’yı satanların hepsinden hesap soracağım.

SONRAKİ HABER